20 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

AKP’liler tedirgin!

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

TBMM yeni yasama yılına başladı. 1 Ekim Cumartesi günü açılış vardı. Akşam da bir resepsiyon düzenlendi.

Eski açılış törenlerine göre katılım düşüktü. Muhalefet daha çok temsili olarak bulunuyordu. Kılıçdaroğlu göründü gitti. Bahçeli gelmedi.

AKP milletvekillerinin katılımı da o kadar yüksek değildi. Komuta kademesi tam kadro oradaydı. Davetlilerin siyasilerden çok komutanlarla resim çektirmek istemesi dikkat çekti.

İçki ikramı yoktu. Salona dev bir Erdoğan resmi asılmıştı. Bu bir ilkti.

2. KALKIŞMA

Gündemde “2. kalkışma” iddiaları vardı. Aslında uyarı, ABD ve PKK’nın “iç savaş ve kargaşa yaratma” çabası ile ilgiliydi. Ama bu uyarı nasıl olduysa ikinci bir “15 Temmuz darbe girişimi” gibi sunuldu.

Başbakana, bakanlara, komutanlara hep bu soruldu. Siyasiler, “iddialar kasıtlı gündeme getiriliyor” deseler de komutanlar daha temkinli konuştular. İhtimal vermeseler de iddiaları dikkatli bir şekilde araştırdıklarını söylediler.

İktidarın “panik yaratmama” çabası dikkate alınabilir. Ama “kasıtlı ve FETÖ yayıyor” ifadelerini anlamak mümkün değil.

UYARIYI YAPANLAR

Bu uyarıyı yapanlar, 15 Temmuz darbe girişimini önceden haber veren isimler. Belli ki bildikleri bazı şeyler var. Onların bildiklerinin ülkeyi yönetenlere de iletildiği biliniyor.

Halkta panik yaratmamak elbette önemli. Ama gerçeğe gözlerini kapamanın bedeli ağır oluyor.

FETÖ de, PKK da, 15 Temmuz darbe girişimi de bunun ispatı.

FETÖ uyarıları baştan dinlenseydi, “istedikleri her şey” verilmezdi. PKK uyarıları dinlenseydi “açılım” olmazdı. ABD uyarıları dinlenseydi, 15 Temmuz darbe girişimi önlenirdi. Türkiye bu noktaya gelmezdi.

BYLOCK PANİĞİ

Resepsiyonda AKP’lilerle ve AKP’li bürokratlarla bol bol sohbet etme olanağı buldum. ByLock denilince susuyorlar. Nedense hepsi birbirlerinin yüzüne bakıyorlar. Sıkıntının tahminlerden yüksek olduğu görülüyor.

Kıdemli bir Meclis muhabirine AKP’lilerdeki tedirginliği sordum. Şaşırmadı. “Hepsinin yolu bir yerde FETÖ ile kesiştiği için huzursuzlar” dedi.

LOZAN TARTIŞMASI

AKP’lilerdeki bir başka gerginlik de Lozan’la ilgili. “Bu Lozan işi nereden çıktı” diye sorunca konuşmuyorlar. Şu kritik günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hışmına uğramaktan çekindikleri belli.

Ama Lozan tartışmasından rahatsız olduklarını hissettiriyorlar. MHP kökenli bir AKP’li, “Yenikapı ruhunu bozacak açıklamalara dikkat etmeli” derken, ANAP kökenli bir başka milletvekilinin, “Cumhuriyet dönemi ile kavga kimseye yarar getirmez” diye kestirip atması da her şeyi özetliyor.

YABANCI DİPLOMATLAR

Resepsiyonda az da olsa yabancı diplomatlar da vardı. Onların gündemi de aynıydı. 15 Temmuz darbe girişimi, Suriye, Lozan…

Erdoğan’ın Lozan çıkışına bir anlam verememişler. Balkan ülkelerinden birinin diplomatı Lozan tartışmasını anlamak için epeyce soru yöneltti.

Kendisine “Erdoğan gündem değiştirmek için bu tartışmayı açtı” demişler. Ama o inandırıcı bulmamış. Gerekçesini de “Bir ülkenin Cumhurbaşkanı kendi ülkesinin ayağına kurşun sıkmaz” diye açıkladı.

Dilimiz döndüğünce anlatmaya çalıştım. Ama ikna ettiğimi söylemem zor!

UYARMASI BİZDEN

Daha önceki gözlemlerim de aynıydı. Ama dün iyice netleşti. 15 Temmuz sonrası oluşan birliğin üzerinde bulutlar dolaşıyor. Sadece iktidarla muhalefet arasında değil. AKP içinde de sıkıntı var.

Padişahların öne çıkarılması, Atatürk adlarının silinmesi, resimlerinin indirilmesi, .. kaygıları arttırmış. En son Lozan saldırısı tuz biber olmuş.

Birliğin bozulmasından ülkeyi yönetenler sorumlu tutuluyor. Başbakan itiraz etse de bizzat AKP milletvekilleri “iç savaş” uyarısı yapıyor.

Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere herkesin dikkatli olması gerekiyor.

“Kraldan çok kralcıların” çıkışları da bir çuval inciri berbat eden cinsten!

Bunca olaydan sonra hala mı?