29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

AKP’nin cinliği!

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

AKP Hükümeti kamuoyunu yanıltmak için her şeyi yapıyor. Kötüyü iyi gösterme konusunda çok maharetli. Ama bu konuda da sona gelinmiş görünüyor. O kadar çok yalan söyleniyor ki bir önceki unutulduğu için yalanlar açığa çıkıyor. Güven sarsılmış durumda.

Özellikle ekonomik konularda verilere hiç güven kalmadı. Talimatla açıklanan sonuçlar inandırıcı değil. TÜİK rakamları soru işaretleriyle dolu. Enflasyon, büyüme, dış ticaret, işsizlik... rakamları tartışılıyor.

Yabancılar Türkiye ile ilgili analizlerinde, TÜİK verileri ile farklı kuruluşların verilerini kıyaslayarak sonuca varmaya çalışıyorlar.

GÜMRÜKÇÜLER HER ŞEYİ BİLİYOR

Yeni yılın ilk gününde bir grup gümrükçü ile karşılaştım. Hepsi en az 20 yıllık gümrükçü. Doğal olarak gümrüklerde ne olup bittiğini yakından biliyorlar. Her şeyden haberdarlar. Onları yakalamışken aklıma gelen her şeyi sordum. Sansürsüz bir şekilde açıkladılar.

Hani şu Gana’dan gelen ve “kıymetli taş” diye beyan edildiği halde içinden 1,5 ton altın çıkan uçak olayı ile de bilgi verdiler. Reza Zarrab’a ait altınların nasıl kurtarıldığını, işin içine kimlerin girdiğini, Müsteşar Yardımcısı başkanlığında yapılan toplantıyı, altınları kurtarmak için formül bulununca “yandaş bürokratların” nasıl rahatladığını, ... anlattılar.

MEĞER ZARRAB DOĞRU SÖYLEMİŞ

Reza Zarrab, “Cari açığın yüzde 15’ini ben kapattım” demişti. Bizler de gülmüştük. Hatta dalga geçmiştik. Meğer doğru söylemiş.

Gümrükçüler bu konuya da açıklık getirdi. Bu iş nasıl mı olmuş? Aktaralım:

Türkiye net bir şekilde altın ithalatçısı. Halkın talebi olan altın ithalatla karşılanıyor. Üstelik rakam az da değil. Ortalama 10 milyar dolar civarında ithalat yapılıyor. Ama nasıl olduysa Türkiye son dönemde birdenbire altın ihracatçısı haline geldi. İhracatta en büyük kalemlerden biri altın oldu.

10-15 milyarlık altın ihraç etmeye başladık. Hem de büyük çoğunluğu külçe altın.

GİRİŞ YOK, ÇIKIŞ VAR!

Üretici değiliz ama altın ihracatçısıyız. Bu işte bir gariplik olduğu ortada. Doğal taş diye gelen maddeler Türkiye’de bir “hokus pokus”la altın oluveriyor. Arkasından da ihraç ediliyor.

Yani kayıtlarda altınların girişi yok, çıkışı var. Daha açık bir anlatımla, milyarlarca dolarlık altın ülkeye kaçak yollardan sokuluyor. Bu altınlar ithalat rakamları içinde de gözükmüyor. Ama iş ihracata gelince kayda giriyor.

Kimse de “Bu altınlar nereden geldi?” diye de sormuyor.

Dolayısıyla ithalat rakamları düşük, ihracat rakamları yüksek. Reza Zarrab’ın “Cari açığın yüzde 15’ini ben kapattım” sözleri işte tam burada anlam kazanıyor. Doğru söylüyor.

Normalde yüzde 15 daha fazla olması gereken cari açık, “saatçi” bakanın bulduğu bu formülle yüzde 15 azalıveriyor.

Bir taşla iki kuş vuruyorlar. Hem cari açığı düşürüyorlar, hem cebi dolduruyorlar! Gana’dan getirdiği 1,5 ton altınla yakalanan uçak ise iş kazası!

İşte “AKP’nin cinliği” böyle!

DİĞER CİNLİKLER

Gümrükçülerde bilgi çok. “4 bakan için kurulan soruşturma komisyonu eksik” diyorlar. Piyasayı haraca bağlayan, İstanbul’da gümrükle işi olanlardan “bilet kesen” başka “bakan çocukları”ndan söz ettiler.

“Sarp sınır kapısında cemaati kollayan açıklaması” sayesinde paçayı kurtardığını iddia ettiler. “Tabi bu arada F tipi örgüte bağış yapan işadamlarına gümrüklerde gösterilen kıyaklar(!) da ayrı” demeyi ihmal etmediler.

Gerçekte Türkiye’nin cari açığının açıklanan rakamın çok üstünde olduğunda ısrar ettiler. Düşük faturalı ithalata ve hayali ihracata dikkat çektiler. Bu durum için de “herkesin bildiği sır” ifadesini kullandılar.

Daha sonra da yüzüme bakıp, “Sistem böyle!” deyip uzaklaştılar..!