20 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

AKP’nin ortağı CHP mi MHP mi?

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

Türkiye’yi yöneten gücün ABD olduğunu bilenler; aslında 7 Haziran seçimleri ile AKP-CHP koalisyonunun gündeme getirileceğini söylüyorlardı. 

Bu koalisyonun ana hedefi de bellidir: Çözüm Süreci maskesi arkasına saklanan proje ile Güneydoğu Anadolu’da bir Kürt devleti oluşturmak...  

Projeyi şimdiye kadar AKP ile PKK’nın siyasi kanadı birlikte yürüttü. Bu yüzden ayrılıkçı kesim 2002’den 2015’e kadar uzanan seçimlerde AKP’ye dolaylı yoldan destek verdi. Süreç, şimdi özerklik adı altında daha üst aşamaya sıçratılacağından HDP’nin işin içinde olmaması gerekiyordu. ABD; arkasında millet desteği varmış gibi göstermek amacıyla HDP’yi Meclis’e soktu ama “Koalisyondan uzak dur; Çözüm Süreci’ni sensiz yürüteceğiz!” dedi. İşte bu yüzden şimdilerde HDP’lilerle AKP’liler kayıkçı kavgası yapıyorlar. 

KILIÇDAROĞLU KURTARILACAK 

Geçen gün yazdığım gibi seçimin iki mağlubundan birisi olan Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin başında kalabilmek için hükümetin bir yerinde olmak zorunda. ABD, onu Başbakan Yardımcısı yaparak ödüllendirecektir. Daha seçim gecesi CHP Sözcüsü Haluk Koç’un büyük bir seçim zaferi kazanmışlar havasında yaptığı açıklamanın sebebi budur. Kılıçdaroğlu’nun sonraki açıklamaları da AKP ile koalisyon kurmak için ne kadar hevesli olduğunu ortaya koymaktadır. 

Sorosçu Kılıçdaroğlu ve ekibi; partiyi sağa çekerek gericileştirdiği ve yenilgiye uğrattığı gerçeğinin üstünü, hükümette yer alarak örtmeye çalışacaktır. Bu yüzden de AKP’ye istediği ödünleri verebilecek tek partidir. Önümüzdeki hükümet, çok büyük bir ihtimalle, AKP-CHP koalisyonu olacaktır. 

YA MHP? 

AKP’nin koalisyon yapabileceği ikinci parti MHP’dir.  

Ve AKP kurmayları en çok  

bu seçeneği zorlayacaklardır. Çünkü: 

AKP’yi iktidarda tutan Kürt kökenli seçmen onu terk etmiştir. Şimdi AKP’liler kurtuluşu MHP tabanını çalmakta görmektedirler. Bu yüzden de Ahmet Davutoğlu Türkmen olduğunu söylemeye başlamıştır. Seçim gecesi AKP Genel Merkezi’nin önünde MHP’yi hatırlatan üç hilalli yeşil bayrak açılmasının sebebi budur.  

Daha düne kadar MHP’lileri “Eli kanlı” “Katil!” gibi ağır biçimde suçlayan, MHP’li milliyetçileri kast ederek, “Bütün milliyetçilikler ayağımın altına!” diye haykıran Tayyip Erdoğan’ın, bu seçimlerde vatan-millet-bayrak gibi MHP’nin temel sloganlarına sahip çıktığını gördük. 

Ve bu tutumu ile de başarılı oldu. Büyük şehirler hariç; Türk nüfusun ağırlıkta olduğu bölgelerde de oyunu korudu. Erzurum-Tokat-Bolu hattına bakın bu gerçeği göreceksiniz. İşte buralardaki MHP seçmenini çalmak, AKP’nin bundan sonraki tek kurtuluş programı olacaktır. Bu amaçla da “Ülkeyi hükümetsiz bırakmazsınız!” diyerek MHP’yi zorlayacaklardır. 

MHP yönetimi; AKP’nin “Koalisyon yapıp Türkiye’yi dar boğazdan çıkartalım!” önerisi karşısında “Yapmam!” diyemez. Eğer MHP yönetimi böyle davranır ise AKP’liler ileriki seçimde bunu şiddetle kullanacaktır. 

MHP yönetimi, AKP’nin teklifinden korkmamalı, karşı  

meydan okuyuşunu dillendirmelidir: 

*Türkiye’yi parçalayacak Çözüm Süreci projesine son vermeye ve Güneydoğu’da devlet otoritesini yeniden sağlamaya hazır iseniz... 

- Türkiye’yi etnikçilik ve mezhepçilik üzerinden kamplaştırmaktan vazgeçecek  

iseniz... 

- Yolsuzluğa bulaşanları yargılatmaya var iseniz... 

- Cumhurbaşkanı’nın anayasal sınırlar içine çekilmesine evet diyorsanız... 

- Atatürk ve cumhuriyet düşmanlığına dayalı eğitim politikalarına son verecek iseniz... 

- Milli geliri, faİzci-tahvilci-borsacı takımına aktaran ekonomik model yerine milli ekonomi modeline geçmeye hazır iseniz... 

- Köleleştirilen işçilerimize ve çiftçilerimize, süründürülen emeklilere ve memurlara daha fazla ekonomik haklar getirecek  

iseniz... 

*Dış politikamızı; komşularımızın iç işlerine karışmak, oradaki terörist grupları desteklemek yanlışından kurtaracak  

iseniz... 

- Ve devlet kurumlarının yönetimini eşit biçimde paylaşmaya var iseniz... 

Biz de koalisyona varız; demeliler. 

Eğer MHP’liler; AKP’nin yanlışlarını örten değil de onu düzelten; AKP’yi yola getiren bir siyaset izlerler ise, Türkiye’yi yönetecek kapasitede olduklarını da millete göstermiş olurlar. 

Lakin bu seçenek, uluslararası tefeci sermayenin işine gelmeyeceğinden hemen hemen imkânsız gibi gözükmektedir. 

O yüzden AKP-CHP hükümetine hazır olun, derim...