20 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Alman Meclisi Bayern-Dortmund maçında gol kararı verebilir mi?

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-

(Darf der Bundestag im Fussballspiel Bayern gegen Dortmund auf Tor entscheiden)

Alman Federal Meclisi’nin (Bundestag) 2 Haziran 2016 günü yapacağı görüşmenin gündeminin 5. maddesinde, “Ermeni Soykırımı” sözcüklerini içeren bir önerge bulunmaktadır.

ÖNERGENİN ÖZETİ
Önergeyi dört maddede özetleyebiliriz:
1. Türkiye, arşiv belgeleri ile sabit olan, uluslararası kuruluş ve parlamentolar tarafından da kabul edilen “Ermeni Soykırımı”nı tanımalıdır.
2. Almanya olarak, kendi sorumluluğumuzu kabul ediyoruz. Alman İmparatorluğu, siyasetçileri ve subayları Ermenilere yapılacak uygulamaları bildikleri halde önlemediler. Bu nedenle utanç duyuyoruz.
Amacımız, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesine hizmet etmektir. Karar, Almanya’daki Türkler ile Ermenilerin uyumuna hizmet edecektir.
3. Yine amacımız, Almanya’daki genç kuşakların geçmiş acılardan ders almalarını sağlamaktır. Ermeni soykırımı, Almanya’da eğitim müfredatına girmelidir.

ULUSLARLARASI HUKUKA VE AİHM KARARLARINA GÖRE
PARLAMENTOLAR SOYKIRIM KARARI ALAMAZ
Birleşmiş Milletler’in 1948 Soykırım Sözleşmesine ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2. Dairesi’nin 13 Aralık 2014 günü açıkladığı ve yine AİHM Büyük Daire’nin 15 Ekim 2015 günü açıkladığı Perinçek-İsviçre Davası kararlarına göre,
Soykırım, BM 1948 Sözleşmesine göre, bir suç tanımıdır.
Soykırım suçunun varlığına, ancak eylemin yapıldığı ülkenin yetkili ceza mahkemesi veya yetkili Uluslararası Ceza Mahkemesi (Lahey Adalet Divanı) karar verebilir.
1915 olayları sırasındaki eylemlerle ilgili yetkili mahkemeler, Türkiye’nin yetkili yerel ceza mahkemesi ve Lahey Adalet Divanı’dır. Parlamentolar, hükümetler, belediyeler, akademik kuruluşlar, üniversiteler vb herhangi bir eylemin soykırım suçunu oluşturduğu konusunda hüküm kuramazlar, karar veremezler.
1915 olayları sırasında soykırım suçu işlendiğine ilişkin yetkili mahkeme kararı olmadığı için, “Ermeni soykırımı”ndan söz etmek hukuk dışıdır.
Alman Meclisi (Bundestag), 1915 olayları sırasında soykırım suçu işlendiği konusunda karar veremez. Çünkü yetkisizdir. Alman Mahkemeleri dahil, Almanya’nın hiçbir yasama, yürütme ve yargı kurumu 1915 olayları konusunda soykırım yapıldığına karar veremez.
Kaldı ki, AİHM’nin Perinçek-İsviçre Davası kararlarına göre, 1915 olayları, Holocaust (Yahudi Soykırımı) ile aynı sınıflama içinde değerlendirilemez. AİHM kararları böylece 1915 olaylarında işlenen eylemlerin “soykırım” olarak nitelenemeyeceğini de saptamış olmaktadır.
Çağdaş Ceza Hukukunun temeli olan “Kanunsuz suç olmaz” ilkesine göre, 1915 olayları hakkında “soykırım” suçunun işlendiğine hükmedilemez. Çünkü o tarihte 1948 BM Sözleşmesi yoktu, dolayısıyla soykırım diye bir suç yoktu. Hatta soykırım kavramı bile yoktu. Hiç kimse yasalarda suç olarak tanımlanmamış bir eylem nedeniyle mahkum edilemez.
Lahey Adalet Divanı kararına göre, zorla göç ettirme (tehcir) tek başına soykırım suçunun işlendiği anlamına gelmez
(Sırbistan-Hırvatistan Kararı,
3 Şubat 2015).

TOPUN KALE ÇİZGİSİNİ GEÇTİĞİNE OYUNCULAR VE
SEYİRCİLER DEĞİL HAKEM KARAR VERİR
Bayern München-Dortmund maçında, topun kale çizgisini geçtiğine kim karar veriyor?
1. Oyuncular mı?
2. Seyirciler mi?
Takımların yöneticileri mi?
Televizyon izleyicileri mi?
Televizyonlardaki maç yorumcuları mı
3. Merkez Hakem Kurulu mu?
Yanıtı hepimiz biliyoruz: Hiçbiri.
Çünkü gol kararı verme yetkisi, yalnız ve yalnız Bayern München-Dortmund maçının hakemine aittir!
Oyuncular istedikleri kadar gol oldu diye birbirlerine sarılsınlar, seyirciler istedikleri kadar gooool diye bağırsınlar, gol kararını Orta Hakem verir, O’nun dışındakiler yetkisizdir. Yalnızca gevezelik yapabilirler.

ALMAN MECLİSİ GOL KARARI VEREBİLİYOR MU?
Alman Meclisi, Bayern München-Dortmund maçında topun çizgiyi geçtiğine karar verebiliyor mu?
- Veremiyor. Çünkü Orta Hakem değil, yetkisi yok!
Alman Meclisi, Hamburg’ta işlenen bir cinayet eylemi hakkında yargı yapıp karar verebiliyor mu?
4. Veremiyor, çünkü yetkili mahkeme değil.

ALMAN MECLİSİ HAKEMİN VE YARGIÇLARIN YETKİSİNİ GASPEDEMEZ
Alman Meclisi, tıpkı Bayern-München-Dortmund maçındaki gibi 1915 olayları konusunda da karar vermeye yetkili değildir.
Kimin karar vereceğini 1948 BM Sözleşmesi belirlemiştir. AİHM Perinçek-İsviçre Davası kararları da Sözleşmeye gönderme yaparak, parlamentoların yetkili olmadığını vurgulamıştır.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ VE TÜRK HÜKÜMETİ DE YETKİLİ DEĞİL
1915 Olaylarında soykırım suçu işlendiği konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Türk Hükümeti de karar veremez. Bu nedenle Alman Meclisi’ne verilen önergede, Türkiye’den sözde “Ermeni soykırımını” tanıması talebi de, hukuk dışıdır.
Yetkisiz olan Alman Meclisi, yine yetkisi bulunmayan Türkiye Meclisi ve hükümetinden yargı yetkisini gaspetmesini talep etmektedir.
Önergede hukuk bir kez değil, iki kez çiğneniyor.

MAÇIN HAKEMİ DEĞİLSİNİZ!
Alman Meclisi, Bayern München- Dortmund maçının orta hakemi olmadığı gibi, yetkili mahkeme de değildir.
Sayın Meclis ve Sayın Milletvekilleri,
Yasama yetkisi (Gesetzbarkeit) ile yargı yetkisini (Gerichtsbarkeit) birbirine karıştırmayalım.
28 Mayıs 2016 günü Dostumuz Almanya’nın Meclisi önündeyiz ve onlara Maçın Hakemi olmadığını dostça hatırlatacağız.