28 Mart 2024 Perşembe
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Amerika'da Cemaat'le de görüştüm...

Rafet Ballı

Rafet Ballı

Gazete Yazarı

Brüksel'deki Kürt konferansına hazırlanıyordum. Zamanı şaşmış bir gelişme oldu.

Devreye uzun ABD seyahati girdi.

Washington ve New York'taydık.

Gezi'nin "Başlangıç"ına eşlik ettik.

49/51 film ekibiyle birlikte.

Sonuçta iki hafta ayrı kaldım.

***

Döndüm.

Her yer "Operasyon".

Gündemi takip edelim...

ABD izlenimlerine "Operasyon"la başlayalım.

Cemaat cenahıyla yaptığım görüşmeyle birlikte.

***

Önce, kısa bir arka plan.

Galiba bir yıl kadar önceydi.

İslamcı bir aydınla sohbetteyiz.

Cemaat'ten değil. Fakat sözü geçecek biri.

Gündemimde bir ABD seyahati var.

"Pensilvanya'yla da görüşsen iyi olur."

Yüzüne baktım. Ciddi.

Görüşür mü?

"Niye görüşmesin?"

Gazeteciliğimle ilgili birkaç sözün ardından:

"Senin yazacakların anlamlı olur."

Benden çok, Aydınlık önemli gibiydi.

"He" desem, olacaktı sanki.

Sonuç: Talep etmedim.

Sebep: Anlatmak şimdi gereksiz.

***

Gezi'den sonraydı.

Başka bir sohbetteyim.

Milliyetçilikten gelen bir aydınla.

Konu yine ABD ve Cemaat.

Muhatabım pratik.

"İstiyorsan hemen randevu alayım."

Ve de açıksözlü:

"Size söylemesi önemlidir."

Yani bana değil, Aydınlık'a.

Sonuç: Benzer muhakemeyle uygun bulmadım.

***

ABD'ye gittim.

Türklerle, toplum liderleriyle sohbetler...

Baktım, Cemaat'siz konuşma yok.

Görüşmek farz gibiydi.

Milliyetçi arkadaşımın kapısını çaldım.

Talebimi anlattım.

"Hoca'yla mı istiyorsun?"

Dönüşe 3 gün kalmış.

İşi yokuşa sürmenin alemi yoktu.

"Farketmez. Orayı temsil etsin... Bu aşamada yeter."

***

Koordinasyon hızlıydı.

2-3 saat sonra aradılar.

Buluşacağımız eyaleti seçtik.

Talebim: Dobra dobra konuşmak.

Cevap: "Biz de öyle tercih ederiz."

Milliyetçi arkadaşımın kendi kaygıları var.

"Sizin gazeteyle ilk kez oturacaklar. Bir kalemde harcama."

Cevap: Tamam. Kim olursa olsun... Kaynaklarla ilişkim zaten özenlidir.

***

Ara özet:

Görünen o ki.

Aydınlık... Temsil ettiği çevreler...

Karşı kutuptaki kuvvetler için de...

Artık hesaba katılan... "Temas" edilmesi gereken bir odak.

***

Buluşmaya iki kişi geldiler.

4 saat sohbet ettik.

Tartışmak değildi önceliğim.

Birçok konu geldi gündeme.

Sordum. Dinledim.

ABD'yle ilişkileri hariç polemiğe girmedim.

Birinci elden bilgi edinmeliydim.

Sonuç: Başlangıç için fena değildi.

***

Bugün Tayyip Erdoğan'la ilgili bölüm.

Gündemlerinde "Erdoğan'ı tasfiye" mi vardı?

İki örnekle "yol" açıyorum.

Gül cenahı: "Tayyip Bey'li Türkiye yeni Ortadoğu'da politika yapamaz." (Rafet Ballı, 5 Kasım 2013 Aydınlık).

"Hizmet Hareketi... sonunda mutlaka kazanacağı bir çatışmaya girmiş gibi davranıyor... Yok edilmekten kurtulmak değil, sanki yok etmek amaçlanıyormuş gibi..." (Fehmi Koru, 12 Aralık 2013 Star gazetesi).

İtiraz etmiyorlar: "Olması gereken bu..."

Bir dipnotla pozisyonlarını pekiştiriyorlar: "İki ay önce böyle konuşmazdık."

İki ay önce olan ne? AKP, dersaneleri kapatma hamlesi başlattı.

***

Sonuç:

Bir: Cemaat, açıkça Erdoğan'ın tasfiyesini konuşuyor.

İki: Bir Aydınlık yazarına söylüyorlar.

Üç: Erdoğan ve cenahı "alarm" çalıyor.

"Birileri Türkiye'de çok ciddi bir hesaplaşma başlattı... Çatışma çok çetin geçecek." (AKP'nin yayın organı Yeni Şafak'ın Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül, 18 Aralık 2013).

Kıyamet alametleri!

***

"Operasyon"u öğrenince...

Tekrar Cemaat cenahına soruyorum.

"Büyük" diyorlar, "çok büyük".

Geri adım atmayacakları işareti veriyorlar. Hatta devamı var.

İşi "haber" olanların ilk yorumu:

"Erdoğan hâlâ savunmada."

Dikkat: Yeni savcı tayinleri... Polisteki atama furyası... "Savunma" sayılıyor.

Fakat: Erdoğan'ın "savunma"da kalma şansı yok.

***

Yarın: "Operasyon"a ve ABD'ye devam.