19 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Ankara'da neler oluyor?

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

Şu sıralar Ankara'da bir şeyler oluyor. Bir haftadır AKP ve Erdoğan ile yatıp kalktık. "Şov"la kritik gelişmelerin üstü örtülse de "şov"un dumanı dağılıyor. Gizlenmeye çalışılan Türkiye manzaraları berraklaşıyor.

AKP, özellikle 2005'den sonra bütün kurumlara acımasızca saldırdı. Bütün kurumları ele geçirdi. Ergenekon, Balyoz, ... gibi tertiplerle TSK darmadağın edildi. 12 Eylül 2010 referandumu ile yargı ele geçirildi. Üniversiteler, YÖK, ... peş peşe düştü.

HAVA DÖNDÜ

Ama şimdi hava döndü. İlk işaret 2012 yılında İstiklal Caddesi'nden geldi. İstiklal'de başlayan yürüyüş büyüyerek devam etti. 230 binle başladı, 2013 yılında Aslanlı Yol'da bir milyon 89 bine ulaştı. "Haziran Direnişi"nde saymak bile mümkün olmadı.

Türkiye'nin her şehri, her mahallesi, her sokağı eylem alanı haline geldi. Türk Bayrağını alan evinin önüne çıkıp AKP iktidarını protesto etti.

BÜTÜN KURUMLARA YANSIDI

Kimse birbiriyle evde, işyerinde telefonda konuşamaz hale gelmişti. Korku duvar aşıldı. Yerle bir oldu. Bu durum bütün kurumlara da yansıdı.

Uzun zamandır bekleniyordu. Şimdi açıkça görülür oldu.

ARTIK İKTİDAR KAÇIYOR

Eskiden hükümete karşı olanlar devlet kurumlarının toplantısını protesto eder katılmazdı. Resmi törenleri AKP yanlıları işgal eder, birbirlerine övgüler düzerlerdi. Şimdi bir başka durum var. Devletin temel kurumları "söz dinlemez" oldu.

İlk darbe yargıdan geldi. Adli Yıl açılış töreni için Erdoğan'a "gelmezsen gelme" dedi. Erdoğan ve AKP'liler şok oldu. Önce Adalet Bakanı Bekir Bozdağ törene gitmeyeceğini açıkladı. Arkasından yeni Başbakan Davutoğlu törene katılmayacağını duyurdu.

Ülkenin Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Bakanları "devlet törenine" katılamaz hale geldi.

AÇILIM İSYANI

Önceki gece de Genelkurmay Başkanı Necdet Özel konuştu. ABD koordinatörlüğünde AKP'nin PKK ile yürüttüğü açılım için, "Yol haritasını bilmiyoruz. O çalışmanın içinde yokuz" dedi. Kapalı kapılar arkasında gizlice yürütülen "açılım"a isyan etti.

Türkiye'nin geleceği için en kritik kararlar alınıyor. Öcalan biliyor, Kandil'deki PKK'lılar biliyor, HDP'liler biliyor. Ama Türk Ordusunun başındaki kişi bilmiyor. Alınan kararlar ondan gizleniyor. Elbette kabul edilebilir bir durum değil!

Eski 2. Ordu Komutanı Orgeneral Edip Başer'le sohbet ettim. Özel'in açıklamasını önemsedi. "Düşünülmüş, hesaplanmış, önemli bir açıklama" tespiti yaptı.

SİYASİ KULİSLER HAREKETLENDİ

Önce yargıdan, sonra TSK'dan gelen bu çıkışlar Ankara kulislerini hareketlendirdi. "Beklenmedik insanlardan, beklenmedik hareketler"(!) tartışılıyor. "Sanki sözleşmişler gibi her yerde kıpırtı var" ifadeleri duyuluyor. Gelişmeler bizler için normal olsa da 2012'den beri olanları sadece seyredenler şaşkın. Herkes birbirine, "Ne oluyor?" diye soruyor.

ERDOĞAN'IN GERGİNLİĞİ BUNDAN!

Uzunca bir süredir Erdoğan'ın telaşına ve gerginliğine dikkat çekiyoruz. Erdoğan'ın kendini güçlü göstermek için hiçbir masraftan kaçınmadığını söylüyoruz. "Erdoğan Çankaya'ya çok zayıf çıktı. 5 yıllık süreyi dolduramayabilir" vurgusu yapıyoruz.

Şüphesiz kendi durumunu en iyi Erdoğan bilir. İktidarda kalması için önüne konulan lokma büyük, yutması zor.

Ayrıca ne ABD eski ABD, ne Türkiye birkaç yıl öncesinin Türkiye'si. Kurtuluş Savaşı vermiş bir milletin sabrının da bir sınırı var. Yargısıyla, Ordusuyla, işçisiyle, memuruyla, emeklisiyle "artık yeter" noktasına gelinmişse iş daha da zor.

Evet Ankara'da bir şeyler oluyor. Ama iyi şeyler oluyor!

Daha da iyi şeyler olacak!