28 Mart 2024 Perşembe
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

YILDIRIM KOÇ/ Atatürkçü Mahmut Esat Bozkurt masonları suçluyor-(TAMAMI)

YILDIRIM KOÇ/ Atatürkçü Mahmut Esat Bozkurt masonları suçluyor-(TAMAMI)

Sevgili arkadaşım Dr. Ali Rıza Üçer’in 10 Nisan 2012 günü İlk Kurşun Gazetesi’nde yayımlanan “Türkiye’de Masonluk Tarihi Dizi Yazısı Üzerine Bir Eleştiri” yazısı eski bir tartışmayı yeniden gündeme taşıdı.

Ali Rıza Üçer, bu yazısında, sayın Bojidar Çipof’un İlk Kurşun’da 26 Mart-10 Nisan 2012 tarihleri arasında beş bölüm halinde yayımlanan “Türkiye’de Masonluk Tarihi” yazısında bir noktayı eleştiriyordu.

Ali Rıza Üçer’in eleştirdiği nokta, B. Çipof’un Mahmut Esat Bozkurt’un mason olmak için başvurduğu, ancak reddedildiği için masonluğa karşı olduğu iddiasıydı. A.R.Üçer, M.E.Bozkurt’un bu iddiayı 1931 yılında reddettiğini belirtiyordu.

Bu vesileyle M.E.Bozkurt’u saygıyla anmak ve bu konudaki görüşlerini hatırlatmakta yarar görüyorum.

Atatürk döneminin çok önemli devlet adamlarından biri, Mahmut Esat Bozkurt’tur.

M.E.Bozkurt, hukuk doktoruydu. 1919 yılında İsviçre’den yurda döndü ve Kuşadası bölgesinde Kuvayi Milliyeyi kurdu, çete savaşına katıldı.

1922 yılında iktisat vekili oldu. 1924 yılında adliye vekilliğine getirildi. Türkiye Cumhuriyeti’nin temel direkleri olan kanunlar 1926-1930 döneminde onun adliye vekilliği döneminde hazırlandı ve kabul edildi. 1930 yılı sonlarında vekillikten istifa ederek, Ankara Hukuk Fakültesi’nde hocalığa başladı.

Bu büyük Türk demokratik devrimcisi ve Atatürkçüsü 1931 ve 1932 yıllarında masonluğun emperyalistlerin aleti olduğunu ifade eden yazılar yayımladı.

Burada vurgulanan, masonluğun emperyalistler tarafından kullanıldığı görüşüdür. M.E.Bozkurt, yazılarında bir çok kez belirttiği gibi, kişilerle değil, masonlukla uğraşmakta, masonların farkında olarak veya olmadan emperyalistler tarafından kullanıldığına dikkat çekmektedir.

M.E.Bozkurt’un makaleleri Kaynak Yay. Tarafından Masonlar Dinleyiniz! adıyla yayımlandı. Bu kitapta yer alan makalelerden bazı alıntıları aşağıda sunuyorum:

“Bugün Masonluk, tatbikatta, dünya politikacılarının, bilhassa Siyonist Yahudilerin elinde bir atlatma, bir istila, bir soygunculuk vasıtası olmaktadır.” (s.20)

“Masonluk emperyalist ve büyük sermayeli milletlerin elinde bir istila ve bir soygunculuk vasıtası oluyor. Milliyet duygularını uyuşturup öldürmek için kullanılıyor. Siyonist Yahudilerin intikam aletidir.” (s.23)

“Masonluk, tatbikatta Siyonist Yahudilerin bir tuzağı ve aletidir. Milletlerin kanını bu iğneli beşikten akıtmak ve emmek istiyorlar. Türk milleti bu tuzağa düşürülemeyecektir.” (s.28)

“Biz, farmasonluğun beynelmilel ve siyasi telkinlerle, her yerde olduğu gibi bizde de bilhassa Türkten başkaları tarafından iktisadi, siyasi, şahsi entrikalara vasıta edilişinden milletimiz için tehlike ve felaket görüyoruz. Günün birinde, hatta bu teşekkülün mensuplarınca da farkına varılmaksızın, inkılabın ve vatanın düşmanlarınca bir şer aleti olarak kullanılmasından korkuyoruz. Nitekim mütareke senelerinde bu yolda kullanıldığını gördük.” (s.37)

“Farmasonluğun mütarekenin o ihanet günlerinde, İngiliz Papazı Frew’ların, Casus Lawrence’lerin, Mustafa Sagir’lerin, eski başmasonlardan hain Feylezof Riza Tevfik’lerin elinde Türklük aleyhinde nasıl bir şer aleti olduğunu göze batan, inkarı mümkün olmayan hadiselerle, vakalarla gösteriyorum.” (s.42-43)

“Biz milliyetçiler insanlığın düşmanı değiliz. İnsan dostluğunu, farmasonluğun yaptığı gibi, milliyetleri inkarla, gizli gizli çalışmakla, hatta tatbikatta şahısların, bazı emperyalistlerin, suikastçıların emellerine alet edilen bu tarikatla anlamıyoruz. Biz insanlığın dostuyuz.” (s.36)

Son Dakika Haberleri