25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 24°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Artvin’in bağrına hançer!..

Mehmet Faraç

Mehmet Faraç

Eski Yazar

A+ A-

Dünyada kendi toprağına, çevresine ve doğasına bu kadar düşman kaç ülke vardır acaba?.. Ya da kendi doğasını rant uğruna yoketmeye çalışan zihniyetler yalnızca Türkiye’de mi çoktur?..
Söyler misiniz; nedir bu yağma düzeni, nedir bu ağaç ve yeşil düşmanlığı, nedir bu çevre katliamcılığı zihniyeti?.. Nedir şu doğanın rantiyeden ve doğa karşıtlarından çektiği?..
Türkiye, son 15 yıldır yalnızca “özelleştirme” yağmasının ülke kaynakları ve ulusal zenginliklere yönelik tahribatlarıyla karşılaşmadı, kentleri yok eden rant zihniyeti artık çarpık yapılaşma ve betonlaşma için de hiçbir fırsatı kaçırmıyor...
Memleketin özellikle büyük şehirlerinde yeşil alan kalmadı, çocuklar ormanları çizgi filmlerde görüyor, gökyüzü görüntüsü artık kapana kısılmış evlerin duvarlarında asılı birer tablodan ibaret!..
Çünkü yalnızca maket üzerinde gökyüzünü pazarlayanlar değil, devletin “TOKİ”si de artık bırakın ormanı, “maki” dokusuna bile acımıyor, betonlaştırmada özel sektörle yarışıyor...
Bu ülkede ne yazık ki köprüler için milyonlarca ağaç kesiliyor, doğal yaşam hızla yok ediliyor ve orman hayvanları acımasızca katlediliyor...
Yine bu ülkede havaalanı inşaatı için doğa tahrip ediliyor, çevresinde rant siteleri yapılıyor, metropollere sözde su getirmek için dev boru hattı güzergahlarında ormanlar yağmalanıyor... İşte Sakarya-Marmara arasındaki Melen Projesi bunun son örneğidir...
Evet, çevre katliamı açısından bu kahredici örneklerin tamamı ne yazık ki beton cehennemine dönüşen İstanbul’dan...
Ancak AKP iktidarları döneminde palazlanan siyasi müteahhitler öylesine zıvanadan çıktılar ki, artık metropolleri değil, doğanın zenginliklerinin ayakta durmaya çalıştığı Karadeniz gibi coğrafyalara bile acımıyorlar...

CHP’li vekil direnişte...
İşte son rezalet doğa cenneti Artvin’de yaşanıyor... 1996 yılında bölgede maden arama ruhsatı alan Kanadalı Cominco Madencilik şirketine karşı direnerek zafer elde eden çevreciler bu kez AKP yanlısı bir şirketin bölgede başlatacağı doğa tahribatına karşı ayaktalar...
Kafkasör Yaylası Cerattepe bölgesinde 38 hektar alandaki sözde “Bakır ve Açık Ocak Altın İşletme Projesi” kapsamında maden çıkarılması için AKP yanlısı Cengiz İnşaat’ın bölgeye gelişi Artvin’de infial yarattı...
Önceki gün Cerattepe yolunu ulaşıma kapatan halk bölgede sabahladı, 200 araçla yolu kapattı ve direnme kararı aldı...
Maden şirketi yetkilileri ise iş makineleri, çevik kuvvet ve jandarma birlikleriyle Kafkasör Yaylası’na doğru yola çıkınca, CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz ve Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan ile 3 bin dolayında Artvinli’nin direnişiyle karşılaştı...
Cerratepe’nin yağmalanmasına karşı ÇED konusunda açılan 2 davayı çevrecilerin kazanması doğa karşıtlarını ne ilginç ki durdurmuyor... Bir mahkemede ise yargılama süreci devam ederken, Cengiz İnşaat’ın geri adım atmaması belli ki AKP’ye güvenmesinden kaynaklanıyor...

Durdurun kıyımı...
Evet, Cerattepe’deki doğa tehdidi kadar Artvin’in yalnız bırakılması da utanç verici... Çünkü Artvin sadece Karadeniz’in değil, tüm Türkiye’nin değeridir...
Orada doğayı koruma çabasının yalnızca Artvin Valiliği önünde açlık grevine başlayan Uğur Bayraktutan ve arkadaşlarına bırakılması da toplumsal sorumsuzluk örneğidir...
Doğa katliamına karşı sonuna kadar direneceğini belirten Bayraktutan, “Açlık grevi, bir başkaldırıdır... Artvin’i yok etmek isteyen bir zihniyete karşıdır... Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hukuk devleti mi yoksa Cengiz’in Cumhuriyeti mi olduğunu hep beraber göreceğiz” dedi.
Şehrine, doğasına sahip çıkan ve rant zihniyetine direnen Bayraktutan’a aferin ama söyler misiniz, nerede tüm muhalefet partilerinin Karadeniz milletvekilleri?.. Onlar için anlam ifade etmiyor mu Artvin ve doğası?..
Peki, AKP’li Karadeniz Bölgesi vekilleri, Cerattepe gibi cennet köşelerinin yok edilmesinden keyif mi alacaklar acaba?.. Onların doğayı ve bölgedeki seçmenin yaşam alanlarını koruma görevi yok mudur?.. Kimden korkuyorlar acaba; AKP yanlısı Cengiz İnşaat’tan mı yoksa arkasındaki siyasi destekçilerinden mi?..
Türkiye’nin her köşesinde, bu ülkede yaşamaktan mutluluk diyen duyarlı yurttaşlar yalnızca Cerattepe değil, yağma zihniyetinin göz koyduğu tüm doğa güzelliklerini, su ve orman kaynaklarını koruma konusunda teyakkuzda olmalıdır... Tıpkı Artvinliler gibi...
Son sözümüz doğa katliamcılığı zihniyetinin her alandaki temsilcilerine; Çekin doğadan ellerinizi, yeşili, ağacı, nehirleri, gölleri, dağları, ovaları ve halkın nefes alabildiği vadileri rahat bırakın!.. Yeter artık, madeniniz de batsın, rantınız da...