19 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Atatürk Türkiyesi'nin öğretmeni ve öğrencisi

Gönül Dinçer, öğretmen okulundan mezun olup bir ilköğretmen okulunda öğretmenliğe başladı; Verda Deniz, Gönül öğretmenin öğrencisi oldu

Atatürk Türkiyesi'nin öğretmeni ve öğrencisi
A+ A-
TÜZİN TÜFEKÇİ / İSTANBUL

Müfredat ve sınav sistemlerinin değiştirilmesine ilişkin tartışmalar devam ederken Cumhuriyet'in eğitim politikaları da gündeme geldi. Bu vesileyle Köy Enstitüleri kapandıktan sonra açılan öğretmen okullarından mezun olan Gönül Dinçer ile öğrencisi Verda Deniz, eğitim aldıkları dönemleri değerlendirdi.

Beden Eğitimi Öğretmeni olan Gönül Dinçer, kendilerini yetiştirenleri minnetle andığını belirtirken, Köy Enstitülerini de hatırlattı. Dinçer, “Mükemmel bir eğitim ve öğretim görülüyordu. Mezun olanlar hayata hazır; hem öğretmen olma vasfına hem de ilgi duydukları alanda ilerleyecek donanıma sahip oluyorlardı. Köy Enstitüleri kapatıldıktan sonra öğretmen okulları açıldı. Edirne Kız Öğretmen Okulu’ndan 1955’te mezun oldum” dedi.

Öğretmen okullarında aldıkları eğitimi anlatan Dinçer, şunları söyledi: “Ortaokulu bitirince yazılı ve sözlü sınava girerdik. Kazananlar 3 yıl, parasız yatılı okurdu. Sonra yine imtihanla parasız yatılı olarak Gazi Eğitim Enstitüsü, Beden Eğitimi Öğretmenliğini kazandım. Beden eğitimi, müzik ve resim “sanat branşı”ydı; eğitim 3 yıldı. Bu noktada Atatürk’ün sanata verdiği önemi vurgulamak gerekir.”

'AMAÇ FAYDALI BİREYLER YETİŞTİRMEKTİ'

Öğretmen okullarında öğretmenlik yapma şartlarını da anlatan Dinçer, şöyle konuştu: “Mezuniyet notu yüksek olanların tayini öğretmen okullarına çıkıyordu. Beni de 1959’da Manisa Kız İlköğretmen Okulu’na beden eğitimi öğretmeni olarak tayin ettiler. İlk dersten sonra okul müdürü Manisa’nın mutaassıp bir yer olduğunu, depoda şalvarların bulunduğunu söyledi. Beden eğitiminin şalvarla yapılması mümkün değildi. Sonraki derse şort ve bluzumu giyerek girdim. Bir hafta sonra herkes beden eğitimi dersinin düzenine alıştı.”

Dinçer, sözlerine şöyle devam etti: “Her şey sadece eğitim değildi. Hep bir aradaydık. Eğitimle beraber nerede, nasıl davranacaklarından, nasıl iyi bir yurttaş olacaklarına kadar tüm bilgi ve değerleri vermeye, ülkeye faydalı bireyler yetiştirmeye çalışırdık.

Atatürk, ülkemizi çok sağlam temeller üzerine kurmuştur. Her şartta var olacak kadar güçlü, bitmeyecek kadar zengin ve yüzü aydınlığa dönük bir ülke olarak devam edeceğimize inancım tamdır.”

MESLEĞE VE HAYATA HAZIRLANMAK

Manisa İlköğretmen Okulu Öğrencisi olan Verda Deniz, Gönül Dinçer'in öğrencisi... İlköğretmen okullarının önemine dikkat çeken Deniz, şöyle konuştu: “İlk ve ortaokul; okuma-yazma ve temel eğitimi verirdi. Eğitim Enstitüleri de branş okullarıydı. Ama ilköğretmen okulları hem mesleğe hem de hayata hazırlanmada tüm kazanımları elde etmemizi sağlardı.”

Birçok alışkanlığını ilköğretim okulunun eğitimi sayesinde kazandığını belirten Deniz, “Kazanımlarımın hangi birini söylesem” diye söze başladıktan sonra şöyle devam etti: “Öğrenme aşkını, merakını, kitap okuma alışkanlığını, sanat ve sporu, iyi yurttaş olmayı, haklarımızı ve yükümlülüklerimizi öğrendik. Psikoloji dersinden hayatımı düzenlemede çok faydalandım. Eğitim psikolojisinden çocuklarımı eğitirken çok yararlandım. Türkiye’nin her yerinden gelen öğrenciler olarak öğretmenlerimizden sosyal hayatı, bir arada yaşamayı, görgü kurallarını öğrendik. Kendimizi yenilemeyi, çağdaş düşünmeyi öğrendik. Gümbür gümbür Atatürk gençliğiydik. Tamamen bu sayede; 18 yaşında kendimize güvenen, ayakları sağlam basan şahıslar olduk.”

'SARIMSAK EKİP EKSİKLERİMİZİ GİDERDİK'

İlkokul öğretmeni olan Deniz, “Eğitimle kazandıklarımızı sadece okullarda değil, köyün genç kızlarıyla, kadınlarıyla paylaşarak gittiğimiz yerlere de ışık saçtık” diye konuştu.

Dönemin yetersiz koşullarını da anlatan Deniz, deneyimlerini şöyle anlattı: “Zor dönemlerdi, kaynak yetersizdi. Müsamere yapar, biletlerini satardık. Şarköy’deki öğretmenliğimde Köy Enstitüsü mezunu, donanımlı öğretmenlerle çalışma şansını yakaladım. Okulun bahçesinde soğan-sarımsak eker, satıp okulun eksiklerini karşılardık.”

Verda Deniz, öğretmen okullarının kapatılma sebebini ise şöyle açıklıyor: “Bence, Türk siyaseti böylesi gençleri; aklı çalışan, sorgulayan, insan tipini kabul edemedi.”

Atatürk Türkiyesi'nin öğretmeni ve öğrencisi - Resim : 1
Son Dakika Haberleri