Atatürk’e düşman filme geçit vermeyin!..

Bu ülkenin nasıl kuşatıldığını, gerici lobinin cumhuriyet ve Atatürk düşmanlığını nasıl sistemli biçimde yürüttüğünün son örneği vizyona giren skandal bir film... 

Günlerdir medyanın tüm tanıtım alanlarında büyük harcamalarla propagandası yapılan “Son Mektup” adlı filmin arkasında belli ki büyük bir gerici lobi var...  

Ve filmin tek amacı Atatürk’ü Çanakkale’den dışlamak olduğu için, ardındaki lobinin AKP’lilerden oluştuğunu söylemeye de gerek yok... 

Filmi Ziraat Bankası, Türk Hava Yolları ve Halk Bankası gibi kamu kuruluşlarıyla Avea’nın desteklemesi de cabası... Yani hep birlikte Atatürk’ün kemiklerini sızlatıyorlar... 

Başbakan Davutoğlu ise Çanakkale’deki gerçekleri tersyüz etmeye çalışan filmin galasına herhalde sinema ve 18 Mart aşkından katılmadı...  

Davutoğlu da Çanakkale’de Atatürk’ü unutturtmaya çalışan zihniyetin başı olduğu için, devletin kaynaklarının toplum mühendisliği uğruna nasıl heba edildiğini görmeye gitmiş olmalı... Yani aslında kendi eserini teftiş etmiş!.. 

Peki, ülkedeki milli eğitim müdürlerinin, tüm öğrencileri 10 TL karşılığında bu filme zorla götürme çabası kimin emri acaba?.. Okul yöneticileri hangi hakla, öğrencilere Atatürk’e düşman bir filme gitmeleri için baskı yapıyor?.. 

Türkiye bu hale getirildi işte; ulusal bayramları yasaklayan siyasi iktidarın Atatürk ve cumhuriyet düşmanlığı yetmemiş olacak ki, gencecik zihinlere Atatürksüz bir Çanakkale hikayesi kazımak için de devletin tüm birimleri seferber olmuş... Hepsine yazıklar olsun... 

Evet; Çanakkale geçilmedi o halde bu filme de geçit vermeyiniz... Atatürk’e, şehitlere ve Çanakkale ruhuna biraz saygınız varsa bu film için boşuna para harcamayınız... 

‘İMANLI NESLİN’ ÖNDERLERİ... 

Daha geçen ay, Antalya’da bir lisenin kadın yöneticisi, mini etekli kız öğrencileri sindirmek için erkek öğrencilerden “taciz timleri” kurduğu gerekçesiyle sürgün edilmedi mi?.. 

Peki, bir kaç gün önce, Eskişehir’in Beylikova ilçesindeki 19 Haziran İmam Hatip Ortaokulu Müdürü Ü.D.’nin, 13 öğrenciyi hortum ile dövmesi ve bazılarını da zorla pet şişeye oturtmaya çalışması rezalet değil mi?.. 

Son vaka ise insanlığı bir kez daha utandırıyor; Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesindeki 55. Yıl Ortaokul Müdürü Metin Demirbağ’ın, “Makyaj yapar kıvırtırsanız, erkeklere sarılırsanız sonunuz Özgecan gibi olur” şekindeki zırvasına ne demeli?.. 

Son 10 yıldaki benzer yüzlerce örnek de gösteriyor ki, eğitim kurumlarındaki bağnaz yapı, devletin okullarını tarikat medresesine dönüştürmek için her şeyi yapıyor... 

Üstelik bu safsata zihniyetin, “imanlı gençlik” hikayesinin ardına sığınarak, gencecik öğrencilere hem şiddet uygulaması hem de “ahlaksız” damgası vurmaya çalışması bu iktidarın utancıdır... 

TOPBAŞ VE RANT SUSKUNLUĞU!.. 

İstanbul’da imar talanı, çevre katliamı, trafik cehennemi yaşamı felç ederken, yeşil alanlar yağmalanırken, acaba İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi’ndeki muhalefet üyeleri neden hiç ses çıkarmıyor diye çok düşündüm... 

Doğru ya, muhalefetten hiç tepki gelmediğine göre, AKP’li belediye her işi yasaya uygun halde mi yapıyor?.. 

Zırvadır bunlar... Çünkü İstanbul’un hangi köşesine bakarsanız bakın, Kadir Topbaş’ın göz yumduğu imar rezaletlerine rastlarsınız... 

Nasıl olduysa İBB Meclisi’nin CHP’li üyesi Taner Kozanoğlu, AKP’li Başkan Kadir Topbaş hakkında, “kamuyu zarara uğrattığı” gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuş.. 

Aydınlık’a konuşan Kozanoğlu, İstanbul Zincirlikuyu’da Türkerler İnşaat tarafından inşa edilen “Çiftçi Towers” adlı projede imar mevzuatlarının yok sayıldığını söylemiş... 

Kozanoğlu’na göre, bölgede en fazla 15,5 metre yüksekliğinde 5 katlı konut yapılması gerekirken, 46’şar katlı 180 metre yüksekliğinde iki kulede 288 rezidans dairesi inşa edilmiş. 

Asıl rezalet ise Topbaş’ın, birilerine rant sağlanan bu projeyle ilgili sorulara 7 aydır yanıt vermemesi... 

Bay Topbaş; CHP’li meclis üyesi, İstanbul’un göbeğinde yağma-rant rezaletine göz yumduğunu söylerken neden susuyorsun acaba?.. Nasıl susturdular seni, yanıt ver!.. 

CHP’NİN ADAYLARI VİRAJDA... 

CHP’de kontenjan sinsileri ana muhalefet tabanını germeye devam ediyor... CHP tabanı hem tepkili hem de teyakkuzda... 

“PKK’lıların avukatlığını” yapması sürekli gündemde tutulan Sezgin Tanrıkulu gibi CHP karşıtlarının aday yapılmak istenmesi parti tabanını iyice sarsıyor...  

Tepki çeken diğer isimler arasında Gürsel Tekin ile Mustafa Sarıgül de var... 

Cemaatçi Muhammed Çakmak, Said Nursi propagandası yapan Faik Tunay, Atatürk’e “kefere” dediği iddiasıyla öfke çeken Mehmet Bekaroğlu ve cemaatin toplantılarından çıkmayan Erdoğan Toprak gibilerin aday yapılması olasılığı da CHP tabanında infial yaratıyor... 

Cemaat operasyonunda tutuklanan polislerin aday adaylığının nasıl karşılanacağı da merak uyandırıyor... 

CHP’liler sosyal medyada, “MHP bile cemaatçi polis Yurt Atayün’ün adaylığını redderken, Kılıçdaroğlu tepki çeken isimlere geçit verirse parti büyük yara alacak”diyorlar... 

Cemaat adayları ile tabandan kopuk MYK üyeleri, Kılıçdaroğlu’nun koltuğu altında kontenjan adaylığı beklerken, örgüt iradesine güvenenler ise önseçim mücadelesinde... Örneğin; 

Ankara’da: Önder Sav, Hakkı Suha Okay, Ayhan Yalçınkaya CHP tabanında ilgiyle karşılanıyor... Partililer, 6 Ok’a duyarlı bu isimler üzerinde duruyor... 

İzmir’de: Abdürrezzak Erten, Mehmet Süne ve Yusuf Baratalı gibi isimlerin çabası öne çıkıyor...  

Bursa’da: Gürhan Akdoğan, Yahya Şimşek, Aydın Keleşoğlu tabanda kucaklanmış...