20 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Avrupa’da iklimi değiştirdik

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-

Alman Hükümeti’nin, Sol Parti Milletvekillerinin talebine verdiği cevap çok ama çok önemlidir. Avrupa’da iklim değişmiştir. “Avrupa’da iklimi değiştirdik” diye özgüvenle söyleyebiliriz.

KURULU DÜZENİ DEĞİŞTİREN KARAR

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 17 Aralık 2013 günü açıklanan kararıyla Batı Avrupa’da Ermeni soykırımı konusunda kurulu düzeni temelden yıktı. Taşlaşmış önyargılar kırıldı ve dağıldı. Avrupalı hukukçular, “Çok cesur karar” diyorlar. “Muhteşem karar” diyenler de var. Avrupa’nın kalburüstü hukuk dergileri, bu konuda esaslı incelemeler yayınlıyor.

HUKUK KALIBI DEĞİL TARİHSEL GERÇEKLİK

Ermeni soykırımı kavramı, kahvede oturan adamın önyargılarından kurtuluyor ve bilimsel temele oturuyor. Soykırım, bir suç tanımıdır, hukuki bir tanımdır. Bu açıdan kırım, katliam gibi kavramlardan farklı bir içeriği var. Her kırım, her karşılıklı kırım, soykırım değildir. Talat Paşa Komitesi’nin mücadelesi sonunda Avrupa olaya hukuk açısından bakmaya başladı. 1915 olayları, AİHM’nin kararında belirtildiği gibi, Holocaust’a, başka deyişle Yahudi soykırımına benzemiyor. Sonuç olarak, 1915’te yaşananların tartışılması, yargı alanından çıkıyor ve tarih alanında kalıyor. Tarihin alanında bir eylemin bir hukuk kalıbı içine sokulması zorunluluğundan kurtuluyoruz ve olayı bütün yönleriyle, nedenleri ve sonuçlarıyla inceleyebiliyoruz. Böylece 1915 olayları, soykırım var mı, yok mu gibi bir soruya verilen tek kelimelik cevabın ötesinde tarihsel gerçeklik olarak incelenebiliyor.

İklim değişikliği hukuk alanından siyaset alanına doğru yayılıyor. Artık meclisler ve hükümetler, Ermeni soykırımı konusunda ahkâm kesemeyeceklerdir. Soykırımın hukuki bir tanım olduğu artık yaygın kabul görmektedir. Bundan sonra hiç kimse kendisini yargı kürsüsünde sanıp, hüküm veremeyecektir.

AVRUPA YURTTAŞLARINA ÖZGÜRLÜK

Yaşanan olayı Türkler için iklim değişikliği diye düşünmeyelim. Asıl iklim değişikliği Avrupa yurttaşları içindir. Çünkü Avrupa’da ifade özgürlüğü, en çok Avrupalılara gerekli. Konuşmak ceza tehdidine bağlanacak olursa, susmaya mahkûm edilen Avrupalıdır. Başından beri Avrupa kamuoyuna bunu belirttik: “Dünya kendi çevresinde ve güneşin çevresinde dönüyor” diyenleri cadı kazanlarına atamazsınız, odunların üzerine çıkartıp yakamazsınız!

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, tarihsel kararıyla Avrupa’ya hiç olmazsa düşüncenin açıklanması alanında özgürlük iklimi getirmiştir. Bilimsel araştırma ve sonuçlarını açıklama üzerindeki baskılar göğüslenmiştir.

Bizdeki özgürlüklerin kaynağının Avrupa olduğuna sık sık vurgu yapılır. İngiliz, Fransız ve Amerikan demokratik devrimlerinin dünya ölçeğindeki etkilerini dikkate alırsak, bu saptama elbette doğrudur. Ancak özgürlük mücadelesinin merkezi, 20. yüzyıldan bu yana Asya’dır, Afrika’dır ve Latin Amerika’dır.

Özgürlük rüzgârı dün Avrupa’dan Asya’ya doğru esiyordu. Artık özgürlük rüzgârı Asya’dan Avrupa’ya doğru esiyor.