25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 23°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Ayşen Gruda’ya onur ödülü

Tunca Arslan

Tunca Arslan

Gazete Yazarı

A+ A-

Ülkemizin en eski ve en istikrarlı sinema etkinliği, adından “Altın Portakal” kaldırılıp “Antalya Uluslararası Film Festivali”ne dönüştürülse; eylül, ekim, bilemedin kasımın ilk günlerinden, bu yıl için aralık ayına kaydırılsa da önümüzdeki pazar gününden itibaren ulusal sinemanın heyecan verici podyumu olma özelliğini 52. kez tekrarlayacak. Uluslararasılaşma çabası elbette önemli ve gelecek adına farklı bir dinamizm vaat ediyor... Ancak, her şeyden önce ulusal sinema zemininde doğup büyüyen ve gelenek oluşturan bir festival Antalya’daki... Yani, gerçekten önemli bir oyuncu olan Kathleen Turner’ın festivale katılacak olmasına sevinelim ama örneğin Ayşen Gruda’nın Yaşam Boyu Onur Ödülü almasını vurgulamayı da ihmal etmeyelim. Hiç başrolü yok ama Ayşen Gruda sinemamızın tartışmasız en iyi karakter oyuncularından. Yeşilçam komedi filmlerinde yakaladığı göz kamaştırıcı parıltıyı, Yeşilçam sonrasındaki büyük değişimde de sürdürmeyi başaran az sayıdaki isimden biri. 1944 doğumlu sanatçı, Ses Tiyatrosu’nda Avni Dilligil’in kadrosunda çalışan ablası Ayten Erman’ın da desteğiyle bir kez sahne tozu yutmuş ve o gün bugündür tiyatroda, televizyonda ve sinemada seyirci karşısına çıkmaya hiç ara vermemiş durumda... 1962’de Tevhid Bilge’nin turne tiyatrosunda Çorlu’da sahnelenen “Kongre Eğleniyor” oyunundaki hizmetçi rolüyle başlayan serüven tüm hızıyla sürüyor. 1966’da yönetmenliğini Remzi Jöntürk’ün yaptığı, başrolü Yılmaz Güney’in üstlendiği casusluk serüveni “Ve Silahlara Veda”daki küçük rolle sinema yaşamına adım atan Ayşen Gruda, tam 50 yıldır adeta kameranın karşısında soluk alıp veriyor, yaşamının büyük bölümünü oyunculukla anlamlandırıyor. 100’den fazla sinema filmi, 50 kadar televizyon dizisiyle yediden yetmişe herkesin kalbinde taht kuran usta sanatçı, 2010’da “Kâğıt” filmiyle En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü’ne değer görüldüğü Antalya’da, bu kez Yaşam Boyu Onur Ödülü’yle taçlandırılıyor. “Bir insan komedi sanatçısı olduğu için durup dururken espri yapmaz. Espri, eğer bir şeyin atını çizmek gerekiyorsa yapılır. Espri yapmak zekâ işidir, çok dikkat isteyen bir iştir. Espri yapacağım derken insanları kırabilirsiniz, üzebilirsiniz. Matematik gibi bir şeydir espri yapmak. Şu sıralar televizyonda sabah akşam yapılanları espri olarak kabul etmiyorum” diyen sanatçı, 1970’lerin TRT ekranındaki “Domates Güzeli-Nahide Şerbet” tiplemesiyle bir anda milyonların sevgilisi haline gelmişti. Beyazperdedeki büyük çıkışını ise ilk “Hababam Sınıfı” (1975) filmindeki liselerarası yarışmanın sunucusu rolüyle gerçekleştirdi ki o yıl tam yedi filmde rol almıştı. Belki iki üç dakikalık bir roldü bu ama Türk sinemasına çok şey kazandırdı.
EN BÜYÜK DİLEĞİ...Sinema tarihimizde ayrıksı bir yer edinen Arzu Film ekolünün vazgeçilmez isimleri giren Gruda, aradan kaç yıl geçerse geçsin tekrar tekrar seyredilebilen “Yeşilçam aile komedileri”nin, hayırlı bir kısmet arayan, saf ve iyi niyetli, yaşı geçkince kızı olarak seyircinin kalbini ısıtmayı ve kahkahaya boğmayı başardı. “Süt Kardeşler”den “Yedi Kocalı Hürmüz”e, “Tosun Paşa”dan “Çöpçüler Kralı”na, “Gırgıriye”den “Şekerpare”ye, “Renkli Dünya”dan “Avanak Apti”ye açılan yelpazedeki onlarca filmde, belki benzer roller üstlenerek ama oyunculuk gücünü ve letafetini sonuna kadar sergileyerek bir marka haline geldi. Son yıllarda “Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü?”, “Kâğıt”, “Pazarları Hiç Sevmem” gibi filmlerde alışılmışın dışında performanslar sergileyerek olgunluk döneminin her türlü parıltısını yansıtıyor.Gruda’nın en büyük dileğinin, Recep Tayyip Erdoğan’ın bir kahkaha atması olduğunu da belirtmeden geçmeyeyim.