29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Azak denizinden Anadolu’ya gelen Veringlerin fotoğrafları

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek

Gazete Yazarı

Ber/Ver kökenli sözcükler, geçen hafta destanlarını anlattığımız gibi Antalya ve Karaman'a kadar gelirler de, Arap âlemini ziyaret etmezler mi?

Arap coğrafyasındaki Ber kökenli fedakârlar: Bermekiler ve Barmakluğiya

Arap dünyasındaki yönetici sülaleleri içinde de Ber kökenli isimlere rastlıyoruz. Ses benzerliği değil, aynı verici ve fedakâr anlamıyla.

Abbasî Sultanı Harun Reşid'in ünlü veziri Cafer Bermekî'nin mensup olduğu Bermekoğulları'nın Hindistan kökenli olduğu belirtiliyor. Arap Seyyahı İbn Faldan ile tarih biliminin kurucularından İbn Haldun'un da uzun uzun andıkları bu güçlü aile, 8. yüzyılda Azerbaycan'ı yöneten Arap emirlerinden Halid Oğlu Yahya Bermekî (Barmakî) ile başlıyor. Yahya, Hazar prensesiyle evlenecek kadar önemli bir şahsiyettir.1 Ölümü 781-782. Gecelerin Veziri gibi çağdaş romanların kahramanı olan Cafer Bermekî, Halife Harun Reşid'e rakip olacak kadar büyük güç kazanıyor.

Bermek sözcüğü Belh Nevbahar tapınağının bakım ve koruma işlerini yapan ve ayinleri yöneten Baş Kâhinin lakabıdır.2 Bermek (vermek) sözcüğünün burada da kendini adama, kendini verme anlamıyla bağlantısı görülüyor.

Daha önemlisi ber kökü, Türkçedeki verici ve cömert anlamıyla Arapçaya da girmiş. Kaynaklara göre, Arapça barmakluğiya sözcüğü, Abbasilerin güçlü veziri Cafer Bermekî ailesinin adından geliyor ve Türk dillerindeki gibi cömertlik/vericilik anlamında kullanılıyor.3 Ailenin adı Türkçe: Ber kökü ve -mek mastar ekinden oluşuyor. Yani Türkçe verici, cömert anlamına geliyor. Arapçaya aynı anlamıyla geçmiş.

Görüldüğü gibi, Türkçe ber/ver kökünden türeyen, cömert, verici, fedakâr, sadık anlamına gelen sözcükler Karadeniz bozkırlarından Arap dünyasına kadar yayılmış.

Kuban boylarından gelen Çakma Veringler

Türkiye'de de bugün isim ve soyadı olarak Veringlerin adaşlarına rastlıyoruz. Onlara Çakma Vering desek acaba gücenirler mi?

Nevzat Erkmen ve Canan Erkmen tarafından hazırlanan Kafiyeli İsimler Sözlüğü'nde Ber, Per kökenli sözcüklere bakabilirsiniz.4

Bir çok okuyucumuz sık sık soyadımızı soruyor. Hatta Çince diye yazanlar bile oldu. Bizim incelediğimiz kaynaklarda böyle bir bilgi yok. Mercan Karavit, 15 gün önce Pekin'e gitti, inceleyip bize bildirecek.

Veringlere ne kadar benziyorlar, öyle değil mi

Mercan Karavit'in sekizinci göbekten, Sadık Can Perinçek'in yedinci göbekten ataları, 1700'lü yılların sonlarına doğru Rus Çarlığının istilası üzerine Kuban ırmağı boylarından hayvan sürüleriyle birlikte önce Erzurum yaylalarına göç ediyorlar. Orada ağalarla başları belaya giriyor ve Eğin (Kemaliye)'e gelip Çit köyünü kuruyorlar. Bir süre sonra Apçağa köyüne yerleşmişler ve Hacı Sadıkgil diye anılıyorlar.

Kuban'dan gelen Hasan Ağa'nın oğlu Hacı Yaşar'ın oğlu Hacı Sadık, Osmanlının Mekke'deki son PTT Müdürü. Onun oğlu Mehmet Cemal'in ve oğlu Mehmet Sadık'ın resimlerini görüyorsunuz. Vikinglere ne kadar benziyorlar, öyle değil mi? Bu yazdığıma onların sekizinci göbekten torunu, birkaç gün önce dünyaya gözlerini açan Deniz Perinçek dahi gülecek. Yalnız o mu, diğer sekizinci göbekliler Hakan, Erdem (çocukları), Berna, Neslihan, II. Cemal, Ozan, Ezgi, Çağatay, Fulya, Beril, Betil, Betül, II. Berna, Sinem, Bahadır, Deniz, Emre, Burak, Ayşegül, Hakan, Serkan, Serdar, Ayten'in çocukları, Leyla, Osman, Mihrican, Mücahit ve I. Cemal'in çocukları, Anna, Defne, Çağla ve Mercan dahi gülecekler. Zaten ben de onları güldürebilmek için yazıyorum (İsimleri yazılmayan varsa, bana mektupla bildirsin).

Rüzgârın nereden eseceğini nasıl bilecektim

Büyükbabam ve babam, Perinçek sözcüğünü soyadı olarak aldıkları zaman, bu sözcüğün Kuban nehri boylarında yaşayan Karaçay/Kıpçak Türkçesinde olduğunu bilmiyorlardı. Bu gerçeği, 1950'li yıllarda akrabalarımız Yargıç Cezmi Kopan'ların yaptıkları araştırmalar sonucu öğrendik. Ankara, İstanbul, Kuşadası, Zonguldak ve dört bir yandaki Koban ve Kopanlara da selamlar buradan.

Soyadı Kanunu çıktığı zaman, dağıtılan listelerde Sadık karşılığında Perinçek yazıyormuş, ailenin adını "Türkçeleştirerek" kütüğe geçirmişler. Bunlar değerli dostum Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali'nin kitabında var.5

Veringlerden çıkıp Perinçeklere, Çitlilere, Kopanlara ve Kobanlara geleceğimizi inanın ben dahi tahmin etmemiştim. Rüzgarın nerden eseceğini nasıl bilebilirdim?

Altay Türkçesinden Karaçay/Kıpçak Türkçesine kadar, ber/ver kökünden gelen verici, özverili, sadık, adanmış anlamındaki sözcüklerin, aynı anlamıyla Arap âleminden Bizans'a ve İsveç viklerine kadar yayılmasının bir mânası var mı? Yalnızca soruyoruz, bilen varsa aydınlatsın bizleri.

Kaynaklar

1-İbn Fazlan, Seyahatnâme, yayımlayan Prof. Dr. Ramazan Şeşen, , Bedir Yayınları, 2. basım, İstanbul, 1995; Ayrıca bkz. Zeki Velidi Togan, Umumi Türk Tarihine Giriş, İsmail Akgün Matbaası, İstanbul 1946, s, s.56.

Bermekîler için bkz. İbn Haldun, Mukaddime, I, 74 vd, 290, II, s.32, 38, 178.

2-Ahsen Batur, Kürdoloji Yalanları, Selenge yayınları, İstanbul 20??, s.171 vd.

3-Şamil Yahya'dan aktaran: Günay Karaağaç, Türkçe Verintiler Sözlüğü, TDK Yayınları, s.889.

4-Kafiyeli İsimler Sözlüğü'nü Hürriyet gazetesi de Eylül 1987'de yayınladı, s.35.

5-Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali, Cumhuriyet Tarihi Soyadı Hikâyeleri, Doğan Kitap, İstanbul , Nisan 2013, s.14, 27.