Aziz Yıldırım istifa etmemeli

Türkiye’nin gündemi terör saldırılarıyla her gün değiştirildiği için çok önemli bir gelişmeyi yeterince tartışamadık. O da Fenerbahçe Kulübü’nün kendisine kurulan şike tuzağından mahkeme kararıyla aklanması olayıdır.3 Temmuz’da patlayan bu komployu duyunca 5 Temmuz 2011’de o zamanlar Güneş Gazetesi’ndeki köşemde şöyle yazmışım: “Gerçeği görelim: Araya başka kulüpler de sokuşturulsa; bu operasyon Fenerbahçe’ye karşı başlatılmıştır. Diğer isimler; bu anlaşılmasın diye araya konulmuş süs biberleridir.”Zamanla dediklerimiz ortaya çıktı. Hedefte Fenerbahçe vardı. Bunun için kulübün başındaki Aziz Yıldırım ezilmeliydi...
ZEKERİYA ÖZ BAŞLATTIDönem, Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı derin tuzakların kurulduğu dönemdi. Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk, Ulusal Kanal ve Aydınlık gibi yurtsever kuruluşlara kumpaslar başlatılmıştı. Sıra, Atatürk’e bağlılıkta direnen Fenerbahçe’ye ve onun temsil ettiği futbol rantına el koymaya gelmişti.Fethullahçı çeteye bağlı polisler, kaçak savcı Zekeriya Öz ile birlikte harekete geçti. Aziz Yıldırım’ı ezecek bir fezleke hazırladılar. Siyasi irade de buna destek oldu. Şu an şefleri çete üyeliğinden hapiste olan bu polislerin hazırladığı fezlekeyi, Zekeriya Öz’ün görevi devrettiği Savcı Mehmet Berk aldı, iddianamesinin temeli yaptı. Aziz Yıldırım’a 49 yıldan 132 yıla kadar hapis cezası istedi (İddianame, s. 385)Yetmedi... Bu savcı, şike iddiası ile Aziz Yıldırım’a ceza verdiremeyeceğini bildiği için onu çıkar amaçlı suç örgütü üyesi gibi gösterdi ve böylece de davayı kendilerinin elinde olan özel yetkili mahkemeye aktarmış oldu. Burada görevli hakimler, başlarında Mehmet Ekinci, kanıta, şahite bakmadan kestiler cezayı. Fethullahçı polis yazmış; savcı ve yargıç buna uymuştu.Bu komployu işletmek için Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı’nı da değiştirdiler; oraya Fenerbahçeli bilinen Mehmet Ali Aydınlar’ı getirdiler ki, kurulan tuzak anlaşılmasın...F tipi örgütün, 2010 yılındaki anayasa değişikliğinden sonra ele geçirdiği Yargıtay’ın ilgili dairesi de verilen cezayı hemen onayladı. Bunlar, Savcı Berk’in daha sonra itiraf ettiği gibi, bu davanın da Balyoz komplosu gibi 3-4 ay konuşulup biteceğini sanıyorlardı.Fakat Fenerbahçe ve taraftarı yiğitçe direndi... Bu direniş; şikeci polisi, savcıyı, yargıcı, medyayı dize getirdi.
İFTİRACILAR KOROSUF tipi örgütün kurduğu bu komployu en fazla Galatasaray Kulübü’nün o dönemki başkanı Ünal Aysal destekledi. Becerebilse Fenerbahçe’yi kümeden attıracaktı. Ona; Türkiye’nin hemen hemen bütün gazeteleri, televizyonları destek oldu. Vicdanlarını iktidara ve Fethullahçılara satan bu sözde gazeteciler, sözde spor yazarları ve yorumcuları iftiracılıkta sınır tanımadı. Savcının el altından kendilerine sızdırdığı yalan belgeleri şikenin belgesiymiş gibi aylarca millete salladılar. Ama sonunda gerçek ortaya çıktı. Şimdi o iftiracılar utanmadan Fenerbahçe haklı çıktı diyorlar.Biz ise o günden beri bu davanın aslında Fenerbahçe’ye karşı yapılan bir şike olduğunu yazdık ve bunun belgelerini ortaya koyduk. Bu yüzden çok tehdit edildik. Yetmedi, Bakırköy Savcılığı hakkımızda soruşturma başlattı.
ASIL MAÇ ŞİMDİ BAŞLIYORFenerbahçe bu dönemde müthiş bir ekonomik kayba uğratıldı. Takımın ve taraftarın onuruyla oynandı. Aziz Yıldırım inatla hapiste tutularak orada öldürülmek istendi.Öyleyse asıl dava şimdi başlamaktadır.Bu komplonun hesabı, medyadaki tetikçilerden, F tipi polislerden, savcılardan ve mahkeme heyetinden bir biçimde sorulmalı, zararlar tazmin edilmelidir.Çünkü, Fenerbahçe’nin Avrupa şampiyonalarına gidişi engellenerek kulüp çok büyük ölçüde maddi zarara uğratılmıştır...Bu iş çok ciddi biçimde ele alınmalı, tazminat davaları yürütülmelidir. Bunu da ancak Aziz Yıldırım gibi güvenilen bir başkan gerçekleştirebilir. Ayrıca Fenerbahçe camiası içine gizlenen Fethullahçı yapı temizlenmelidir. Bunların dava sürecinde yaptıkları ihanet yanlarına kâr kalmamalıdır. Bunu da ancak Aziz Yıldırım yapabilir...Birileri, “Beraat ettiğine göre artık istifa etmeli!” diye ona psikolojik baskıya başladılar bile...Yok öyle!... Medyaya egemen olan haysiyet cellatları Fenerbahçe’nin saygın yöneticilerine, ailelerine ne büyük acılar yaşattılar; bu unutulur mu? Fenerbahçe’ye atılan iğrenç iftiralar yok sayılır mı? Aziz Yıldırım’ın canını almaya kalkışanları unutalım mı? Ya kulübe kaybettirilen onlarca milyon Eurolar?Bunların hesabını sormadan istifa ederse biz o zaman Aziz Yıldırım’dan hesap sorarız!Yarın: Mehmet Ali Aydınlar’a çağrımız var...