29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Aziz Yıldırım’a bir oy -daha- borcum var

Ufuk Söylemez

Ufuk Söylemez

Eski Yazar

Bu konuda benzer bir yazıyı iki yıl önce de kaleme almıştım. Konu güncel hale gelince, bir kez daha yazmanın uygun olacağını düşündüm. Övünmek gibi olmasın, yaklaşık 20 yıldan beri Fenerbahçe’nin kongre üyesiyim. Fenerbahçe Kulübü Başkanı Sn. Aziz Yıldırım’ın 1998 yılında Başkan seçildiği kongreye son dakikada, uçak biletimi iptal ettirerek katılmamıştım. Eğer katılsaydım, oyumu o seçimde diğer aday Sn. Vefa Küçük’e verecektim. Fenerbahçeli ağabeylerimizden Sn. Orhan Keçeli gibi büyüklerimizle birlikte Sn. Vefa Küçük’ü destekleme kararı almıştık. Ancak, son dakikada yaptığımız değerlendirmelerde her 2 yönetim kurulu listesinde de dostlarımızın bulunması ve siyasi pozisyonumuz nedeniyle seçimlerde (bugün yapılanların tersine) taraf olmanın uygun olmayacağını düşündük. Ankara’dan kongreye gidişimi ve uçak biletimizi iptal ettik. Seçimler yapıldı, sonucunda “bir” oy farkla Sn. Aziz Yıldırım Başkan seçildi. Eğer gitmiş olsaydım Sn. Vefa Küçük’e oy verecektim. Sonra yıllar geçti, Sn. Aziz Yıldırım’ın, Fenerbahçe’ye sadece futbolda değil, bütün branşlarda yaptığı olağanüstü katkılarını, muazzam tesisleri, finansal durumdaki iyileştirmelerini ve sportif başarılarını görünce o kongreye son dakikada gitmekten vazgeçtiğime ve oy kullanmadığıma memnun oldum doğrusu. Daha önce tanışmadığım, Sn. Aziz Yıldırım’ı, TBMM E. Başkanı (Galatasaray Kongre Üyesi) Sn. Hüsamettin Cindoruk’la birlikte cezaevindeyken ziyaret ettik. Uğradığı haksızlık ve hukuksuzluğa karşı çıktık. Daha sonra da yine cezaevindeyken yapılan kongrede onun Başkanlığı sürdürebilmesi için, özellikle giderek gıyabında oy kullandım. Oyumu kullandıktan sonra, kapıda tesadüfen Sn. Vefa Küçük’le karşılaştım. 1998 kongresindeki son dakika iptalini konuştuk. Sn. Vefa Küçük büyük bir kadirşinaslık ve Fenerbahçelilik göstererek bana “Sayın Söylemez iyi ki o gün gelip bana oy vermemişsin, ben Aziz Yıldırım’ın yaptıklarından sonra ona bir Fenerbahçeli olarak saygı duydum. Böylesi daha hayırlıymış” dedi. Şimdi 30-31 Mayıs 2015 tarihinde Fenerbahçe’nin seçimli yeni bir kongresi yapılacak ve Sn. Aziz Yıldırım adaylığını açıkladı. Türk milletinin mezhep savaşlarına sürüklenmek istendiği, Cumhuriyetin kurumlarının ele geçirilip yozlaştırılarak tahrip edildiği, milletimizin hemen her konuda ayrıştırılıp kutuplaştırıldığı, olağanüstü bir dönem yaşıyoruz. Fenerbahçe ve Beşiktaş gibi asırlık kulüplerimize, F tipi bir operasyon olduğu ortaya çıkan bu tezgah karşısında, yine tereddüt etmeden, Sn. Aziz Yıldırım’ı desteklemenin, sadece Fenerbahçe’ye değil, Cumhuriyetimize ve milletimize karşı da bir görev ve sorumluluk haline geldiğini düşünüyorum. 

Çünkü Sn. Aziz Yıldırım, geçen gün yaptığı basın toplantısında, önümüzdeki Temmuz ayında mahkemenin sonuçlanacağını ve kumpasın da böylece tescilleneceğini umduğunu açıklayarak, mahkeme kararının ardından derhal Olağanüstü Kongreyi toplayacağını beyan etti. Mahkemenin, çok düşük bir ihtimalle de olsa, aleyhine karar vermesi halinde ise, Fenerbahçe Kulübüne zarar verecek böyle bir kararın öznesi ve müsebbibi olmamak için Fenerbahçe Kulübü üyeliğinden istifa edeceğini söyledi. Fenerbahçe’nin Laik Atatürk Cumhuriyetinin yıkılmaz - sarsılmaz ve ele geçirilemez bir kurumu olduğunu bir kez daha ilan etti. 

Bu açıklamalar, onurlu, ciddi ve Fenerbahçe Başkanına yakışan açıklamalardı bana göre. Bu nedenle, 30-31 Mayıs 2015 Kongresinde Sn. Aziz Yıldırım’ı desteklemenin hem vicdani, hem de akılcı bir görev olduğunu düşünüyorum. 

Balyoz-Ergenekon gibi tertipler ve iftiraların, spordaki cephesi ise Fenerbahçe ve Beşiktaş gibi saygın kulüplerimize yapılan F- tipi operasyonlardır. 3 Temmuz sürecinin hesaplaşması yargıda sonuçlanana kadar, Fenerbahçeli bütün bilinçli-sağduyulu-vatansever ve Cumhuriyetçi Kongre üyesi dostlarımızı, Sn. Aziz Yıldırım’ı desteklemeye ve oy vermeye davet ediyorum.