25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Bağımlılığı değil güvenliği artıracak

Uzmanlara göre Türk Akımı, bazılarının söylediğinin aksine Rusya’ya bağımlılığı artırmayacak

Bağımlılığı değil güvenliği artıracak
A+ A-
​RECEP ERÇİN

Türkiye ile Güney ve Güney Doğu Avrupa için enerji tedariği sağlayacak olan Türk Akımı Projesi hızla ilerliyor. Projenin ilk aşaması olan ve yılda 15.75 milyar metreküp doğalgaz taşıma kapasitesine sahip birinci boru hattının yüzde 30’u tamamlandı. Söz konusu projeyi etraflıca tartışmak için Türk ve Rus uzmanlar geçen günlerde İstanbul’da bir araya geldi.

Enerji Piyasaları ve Politikaları Enstitüsü’nün (EPPEN) ev sahipliğinde ve Dünya Gazetesi organizatörlüğünde düzenlenen toplantıyı biz de takip etme fırsatı bulduk. Uzmanların ortak görüşü projenin Türkiye’nin faydalı olacağı yönünde. Ukrayna’dan kaynaklı riskleri ortadan kaldıracak olan projenin ikinci kısmı da hayata geçerse ülkemizin bir enerji HUB’u yani fiyatların belirlendiği merkez olma yolunda sağlam bir adım atılmış olacak. Fakat bunun için Türkiye ve Rusya ortak bir şirket kurmalı.

SORUNA TEKNOLOJİK ÇÖZÜM

Özetle bu görüşlerin ön plana çıktığı toplantının katılımcıları ise şöyle oldu: Rusya Ulusal Enerji Güvenliği Vakfı Başkan Yardımcısı Dr. Aleksey Grivach, İstanbul Aydın Üniversitesi EPPAM Müdürü Dr. Filiz Katman, Doğu-Batı Araştırmaları Enstitüsü Kıdemli Araştırmacısı Dr. Danila Bochkarev, Moskova Skolkovo İşletme Okulu Enerji Merkezi Gaz Bölümü Başkanı Dr. Roman Samsonov, Akdeniz Ülkeleri Enerji Şirketleri Birliği (OME) Hidrokarbonlar Direktörü Dr. Sohbet Karbuz, Moskova Ekonomi Yüksek Okulu Enerji Enstitüsü Başkanı Dr. Vitaliy Yermakov, Kadir Has Üniversitesi Enerji ve Sürdürülebilir Kalkınma Merkezi Direktörü Dr. Volkan Ediger ve EPPEN Başkanı Dr. Volkan Özdemir. Türk ve Rus uzmanların yer aldığı tartışmada; Rusların projenin daha çok ekonomik yönünü ön plana çıkarması dikkat çekerken Türk uzmanlar ise her defasında siyasi boyutun altını çizdiler. Türk uzmanların yakın zamanda projeye ilişkin EDAM’ın açıkladığı rapor eleştirmesi de ayrıca dikkat çekti. Toplantıda Chatham House kuralları geçerli olduğundan ortaya konulan görüşleri isim vermeden sizlere özetle aktarıyoruz:

Rusya en büyük iki pazarı olan Almanya ve Türkiye’yen odaklanmış durumda. Bu iki ülkeye doğrudan ve güvenli enerji tedariği için projeler hayata geçiriliyor. Rusya bu iki ülkeyi jeopolitik partner olarak görüyor. Türk Akımı Projesi siyasi ilişkilerin güçlenmesine de hizmet edecek. Gaz tedariği için Ukrayna istikrarlı değil. Rusya, söz konusu istikrarsızlığa mühendislikle yani daha derinden geçirdiği boru hattıyla ikinci büyük pazarı olan Türkiye’ye doğrudan gaz tedariği sağlayarak yanıt verdi. Uzmanlara göre siyasi bir sorun mühendislik ve teknoloji ile çözüldü. İkinci hat engellemelere takılmazsa Avrupa’ya da Türkiye üzerinden gaz gidecek. Üstelik AB mevzuatları engeline de takılmayacak.

SİYASİ Mİ, DEĞİL Mİ?

Rus uzmanlar ülkelerinin gazı siyasi bir koz olarak kullandığını kabul etmiyorlar. Milli sporu satranç olan Rusya’ya söz konusu projelerle hem riski azaltmak hem de ortaklarının tedarik güvenliğini pekişirmek istiyor. Uzmanlara göre, Türk Akımı bazılarının söylediğinin aksine Rusya’ya bağımlılığı artırmayacak. Türkiye’ye farklı hatlardan gaz alma imkanı sağlayarak enerji tedariğinde riski azaltacak ve enerji güvenliğinin artmasına hizmet edecek.

Ukrayna üzerinden gelen boru hatları ekonomik ömrünü tamamladığından Türk Akımı daha güçlü kapasitesiyle gaz teradiğinin kesilmesinin önüne geçecek. Rusya bu hamlesi ile gelecekte oluşacak risklerin önüne geçiyor.

Bölgede spot ışıkları iki ülkenin üzerinde. Bu nedenle bir yol kazası olmaması veya olası yol kazalarına önlemler almak gerekiyor. Uzmanlara göre artıları ve eksileriyle Türk Akımı Projesi’nin hayata geçirilmesi gerekiyor. Çünkü Ukrayna kaynaklı riskleri ortadan kalıdırıyor.

Dünyada yenilenebilir enerjiye geçiş gaz üzerinden olacak. Bu nedenle enerji jeopolitiğini gaz şekillendirecek. ABD kaya gazı adı verilen teknoloji ile dünyada lider konuma yükseldi. Bu nedenle bazı uzmanlar projelerin akıbetinin Rusya-ABD çekişmesinin sonucuna bağlı olduğunu söylüyorlar.

Bazı Rus uzmanlar gazın siyasetten ayrı olacağını ifade etseler de Türk uzmanlar gazın yapısı gereği siyasi bir mesele olduğunda ısrarcılar.

TÜRKİYE VE RUSYA ORTAK ŞİRKET KURMALI

Türk Akımı Projesi’nin iki ayrı boyutta değerlendirilmesi gerekiyor. Bunlardan ilki piyasa ikincisi jeopolitik. Üç yıl önce Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Ankara ziyareti sırasında projeyi açıkladı. Ve Nabucco’ya alternatif olan Güney Akım’ı resmen bitirdi. Ukrayna kriiz ve AB mevzuatının aşılamaması nedeniyle Güney Akım ilerlemiyordu. Türkiye, Türk Akımı ile transit risklerden tamamen muaf hale geliyor. Türkiye bu proje ile gaz ticaret merkezi değil koridor oluyor. Rusya tedarikçi, Türkiye transit. Burada ufuk açacak olan iki ülkenin üçüncü ülkelere gaz satışında ortak bir şirket kurması olabilir. Proje Türkiye’nin enerji güvenliğine katkı sağlayacak.

Türkiye için gaz konusunda abartılı talep projeksiyonları yapıldı. Örneğin Türkiye için 70 milyar metreküplük bir gaz talebi abartılı. Bir ülkenin üzerinden ne kadar hat geçerse o kadar Hub (Gaz ticaret merkezi) olunur söylemi yanlış. Uluslararası projeler buna hizmet eder ama tek başına bu projelerle olmaz. Türkiye gaz fiyatlandırmasında petrol ürünlerine endeksli. Ülkenin üç ve altı aylık kontratları yeniden yapmaması gerekiyor. Anlaşmalar spot piyasa üzerinden olmalı. Ağustos ayındaki yaptırımlar Türk Akımı 2’yi hedef alıyor. Türkiye, Rusya karşıtı yaptırımlara katılmadı. Katılmaması da doğru bir karardı. Yeni yaptırımlar Türk Akımı 1’i dekapsayabilir ama bağlayıcılığı yok. Gazın ticarileşmesi pratikte mümkün değil, çünkü gaz siyasidir. Bu temelde bir ilişki kurulmalı. Üçüncü enerji paketi nasıl açılabilir, ortak ticari şirket nasıl kurulabilir Türkiye buna kafa yormalı.

RUSYA, GAZI SİLAH OLARAK KULLANMIYOR

Avrupa’da 52 enerji HUB’ı var ama ikisi dışında hiçbiri etkin çalışmıyor. Bir Rus atasözüne göre; “Helva helva diyerek, ağız tatlanmaz.” HUB olmak iyi bir şey ama Türk Akımı’nın ikinci kısmından AB’ye gaz giderse bu yolda adım atılmış olur. Doğu Avrupa’da birçok ülke HUB olmak istiyor ama İtalya şu anda HUB olmaya daha yakın. HUB olmak için en az on yıl gerekiyor. AB şu anda birbiriyle kavga halinde. Önce Kuzey Akım’a karşı çıktılar şimdi pakete uygun deniyor. Gazı alıp satan şirketler ama hükümetler işin içine girdiğinde bir kavga oluşuyor.

2019’da Ukrayna ile Rusya arasındaki transit anlaşması sona erecek. Ukrayna’dan geçen transit gaz ülkeye 3 milyar dolar gelir sağlıyor. Ülkeyi zaten AB finanse ediyor. Bu gelir de giderse AB ne kadar finanse edebilir? Piyasada bir de LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz) bolluğu var. Türk akımında ikinci hat olsun veya olmasın kazanan taraf AB olacak. Çünkü gaz anlaşmalarını avantajlı olarak yeniliyorlar. Avrupa’da doğalgaz tüketimi çok ciddi oranda düşmeyecek. Ama Avrupa’nın kendi üretimi düşüyor. Avrupa daha fazla ithal gazı nasıl alacağını düşünmeli. Bu nedenle projelere saldırmamak gerekiyor. Rusya’nın doğalgazı bir silah olarak kullandığı söylemi bir hikayeden ibaret. Çünkü Rusya en gerekli zamanda bile gaz silahını hiç kullanmadı.

Son Dakika Haberleri