Başbakan Erdoğan'a duyurulur: Beyin kanaması değil, CİNAYET

Balyoz Davası'ndan tutsak Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp hayatını kaybetti. Gazeteler görüş gününde çocuğu ile yakan top oynarken aniden fenalaştığını yazdılar. Cezaevinde ambulans sıkıntısı çekilmiş.

Ambulansla ilgili anlatılanlar vahim. Hatta vahimden de öte. Hepsi belli bir yaşın üstünde olmasına ve birçoğu hapse girdikten sonra sağlık sorunları yaşamasına rağmen orada tam donanımlı bir ambulans yok. Silah arkadaşlığı bitmiş. TSK komutanlarını çoktan ölüme terk etmiş... Yazık! Çok yazık!

Albay Özenalp cezaevine girerken yakınlarına "Devlet beni cezaevinde öldürecek" demişti. Dediği gibi de oldu.

Artık sözün bittiği yerdeyiz..!

Annenin feryadı

Emekli Tümgeneral Naci Beştepe ve eşi Derya Beştepe, Albay Özenalp'i ziyaret için GATA'ya gittiklerinde cenazesi ile karşılaşmışlar. Cenazenin asansörle morga götürüldüğünü görmüşler.

Anne Samiye Özenalp tepkili. "Oğlumu kumpas öldürdü" diye isyan ediyor. Dün GATA'da düzenlenen törende de durum aynıydı. Ana yüreği. "Oğlumun hakkını helal etmiyorum. Ben de hakkımı helal etmiyorum" diye haykırdı.

TSK üst düzey komutanları suçluluk içinde. Albay'ın yakınlarının yanına yaklaşmakta bile tereddütteler. Tepkilerden korkuyorlar.

Arkadaşlarıyla helalleşti

Albay Özenalp son yolculuğuna giderken Mamak'ta silah arkadaşlarıyla helalleşti. Ailesi, "Ya Özenalp'in Mamak'a gitmesine izin verin, ya da Mamak'taki tutsak arkadaşlarının cenaze törenine katılmasına izin verin" dedi. Lütfettiler, Özenalp'in Mamak'a gitmesine izin verdiler.

Anlatılanlara göre duygusal anlar yaşandı. Tutsak komutanlar "kumpas"a ve TSK komuta kademesine tepkilerini dile getirdiler. Bazıları da kendilerinin kandırılmasına isyan etti.

Cenaze

Albay Özenalp'in Kocatepe'deki cenazesi kalabalıktı. Ama herkes çok gergindi. Sabırların taştığının göstergesi.

"Üniformalarınızı çıkarın, üstünüze bol geliyor", "Katil Erdoğan", "Katil AKP", ... sloganları atıldı. Tepkiler üzerine cenaze namazı bile gecikti.

Çevredeki binalar balkonlarına bayrak astı. Cenazeyi balkona çıkıp alkışlarla uğurladılar.

Genelkurmay Başkanı, Kuvvet Komutanları cenazeye gelmedi. Ya utandılar ya da tepkilerden korktular. Camiye gelen Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu ise adeta gizlendi.

Tabutun üzerine iliştirilen "yurtseverlere özgürlük" yazısı da son uyarı gibiydi.

Başbakan "kumpas"ı unuttu

Başbakan Erdoğan birçok kez Ergenekon'da, Balyoz'da, ... "kumpas" kurulduğunu açıkladı. "Sahte ihbar mektuplarından, sahte delillerden, ayarlanmış yargıçlardan" söz etti. "Yeniden yargılama"yı gündeme getirdi.

Seçim bitti, hepsini unuttu. Balyoz davası ilk şehidini verdi. Albay Özenalp yaşamını yitirdi. Sırada olanlar var. Tutsaklar bir an önce serbest bırakılmazsa yeni ölümler gündeme gelmesi an meselesi.

Başbakan Erdoğan 10 Eylül 2009'da Ayamama Deresi'nin taşması sonrası yaşanan felaketle ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Derenin intikamı ağır olur" demişti. Bu toplumlar için de geçerlidir. "Haksızlığa uğramış toplumun da intikamı ağır olur."

Tarih bu konuda örneklerle doludur. Uyarması bizden..!