29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Başı dik, onurlu bir Türk subayı Cemal Madanoğlu

Hikmet Çiçek

Hikmet Çiçek

Gazete Yazarı

Devrimci ağabeyimiz emekli Kurmay Albay Suphi Karaman’ın anısına…
Gazeteci sorar: “İhtilal yapmak için birikiminiz var mı?”
Cemal Madanoğlu yanıt verir: “İhtilal için birikim değil taşak gerekir. O da ben de var.”
Bu kitap, o askerin anılarıdır!

Başı dik, onurlu bir Türk subayı Cemal Madanoğlu - Resim : 1

Tam 59 yıl önce. 27 Mayıs 1960 sabahı, saat 03.45. Çankaya tepeleri gerisinde tanyeri ağarırken, Tümgeneral Cemal Madanoğlu ve dört kişilik karargâh heyeti, arkası açık bir pikapla Kara Harp Okulu'ndan hareket ettiler. Devrim, 10 dakika önce bir baskınla ele geçirilen Sıkıyönetim Karargâhı'ndan yönetilecekti. TBMM'nin Dikmen kapısının karşısında, şimdi Askeri Tarih ve Stratejik Etüdler Komutanlığı (ATESE) olarak kullanılan bina, o zamanlar Sıkıyönetim Karargâhı'ydı.
Devrimin önderlerinden genç kurmay yarbay, okuldan ayrılırken Atatürk heykeline baktı. "Sanki yaptıklarımızı izliyor" diye düşündü. Devrimin parolası "İnkîlap", işareti "el kaldırma" idi.
Genç subaylar, yaydan boşalmış birer ok gibi önceden planlanan hedeflerine koştular. Orduevi, Radyoevi, Büyük Postane, Çankaya Köşkü, vb. birer birer ele geçirildi. Aynı saatlerde İstanbul'daki Kemalist subaylar da görevlerini yerine getiriyorlardı. Devrim'in yönetileceği komuta merkezini teslim alanlardan biri de genç Yarbay Suphi Karaman'dı.

DEVRİM NASIL PLANLANDI?
27 Mayıs Devrimi’nin tek yazılı belgesi, rahmetli ağabeyimiz Suphi Karaman’ın özel arşivinde bulunuyor.
26 Mayıs 1960 gecesi. 27 Mayıs Devrimi’nin önderleri Ankara’da Kara Harp Okulu’nda toplandılar. Bir kaç saat sonra harekat başlayacak. Devrimin önder kadrosu, Harp Okulu komutanının odasında harekatın son planlamasını ve görev dağılımını yapıyorlar. Masaların üstünde, yerlerde çeşitli haritalar, kim hangi bölgeyi ele geçirecek, kimleri teslim alacak karar veriliyor, görevler bölüştürülüyor.
Kurmay Yarbay Memduh İnceoğlu alınan kararları yazmakla görevlendiriliyor. Yarbay İnceoğlu’nun Türkçe başlayıp daha sonra eski harflerle devam ettiği kararlara göre, 27 Mayıs günü Ankara’da “Komutanlık Karargahı”, Tümgeneral Cemal Madanoğlu komutasındaki kuvvet tarafından ele geçirilecekti.
Bu görev sırasında Madanoğlu’nun Kurmay Başkanı olarak Kurmay Albay Ekrem Acuner görev yapacak, onun yardımcılıklarına da Kurmay Yarbay Memduh İnceoğlu, Kurmay Yarbay Suphi Karaman, Kurmay Binbaşı Kadri Kaplan yapacaktı.

NÖBET TUTAN ALBAYLAR
Devrimin komuta merkezini oluşturan subaylar, görevlerini tamamladıktan sonra ihtilal karargahına geliyor ve buradaki toplantılara katılıyorlar. Sıkıyönetim Komutanı’nın maroken koltuklu odası devrimcilere dar geliyor. Daha geniş bir salona geçiyorlar. Komuta merkezini oluşturan yüzbaşılar, binbaşılar, yarbaylar toplantı yaparlarken ellerinde makinalı tabanca olan albaylar büyük bir vakar ve ciddiyetle kapıda nöbet tutuyorlar. Devrim, “rütbe” farkı dinlemiyor. Devrimde alınan görev ve sorumluluk, emir-komuta hiyerarşisinden önde geliyor!

“DEVRİMCİ DEĞİLSE SUBAY DEĞİLDİR”
“Korgeneral Cemal Madanoğlu’nun Anıları” kitabı Kaynak Yayınları’ndan çıktı. Kitabın sunuşunu yazan Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Türkiye’nin devrimci tarihine adını kazımış bu değerli askeri şöyle tanıtır:
“General Madanoğlu’nu tanıyanlar, Türk subayını şöyle tanımlayacaktır: Türk subayı devrimcidir, devrimci değilse subay değildir.”

"MADANOĞLU CUNTASI DAVASI"
1969’da hükümeti devirmek amacıyla bir "cunta" oluşturduğu iddia edilen emekli Korgeneral Cemal Madanoğlu ekibinin içine MİT ajanı Mahir Kaynak sızdı. Ekibin bütün faaliyetlerini MİT'e bildirdi. 1971 yılı Haziran ayında açılan davada Cemal Madanoğlu, İlhan Selçuk, İlhami Soysal ve Doğan Avcıoğlu bir süre tutuklu yargılandılar. 2 Ekim 1974 yılında bütün sanıklar beraat etti. Davanın gerekçeli kararında Kaynak'ın verdiği bilgilerin "çelişkili" ve "güvenilmez" olduğu ifade edildi.

İLK ÖRGÜTLENME
27 Mayıs’ın ilk örgütlenmesi Mayıs 1959’da dört kişi ile başladı. Bunlar hiyerarşik sıra ile Kurmay Albay Osman Köksal, Kurmay Yarbay Sadi Koçaş, Kurmay Yarbay Sezai Okan ve Kurmay Binbaşı Suphi Karaman‘dı.
Ankara’daki ilk gizli toplantı Sadi Koçaş’ın evinde yapılmıştı. Koçaş’ın kiracısı olduğu evin sahibi, daha sonra komiteye katılacak olan Kurmay Yarbay Sami Küçük‘tü. Suya atılan bir taşın yarattığı dalgalar gibi büyüdüler. Kurmay Albay Ekrem Acuner ve Kurmay Albay Fikret Kuytak ve daha sonra sırasıyla Ankara’da Kurmay Albay Muzaffer Yurdakuler, Kurmay Binbaşı Kadri Kaplan ve Tümgeneral Cemal Madanoğlu ve İstanbul’dan Kurmay Albay Mucip Ataklı ve Kurmay Binbaşı Ahmet Yıldız da gizli devrimci örgüte katıldılar.
27 Mayıs 1960 Devrimi’nin önderlerindendi. 26 Mayıs gecesi Devrimin Ankara Komutanı olarak harekatı yönetti. Milli Birlik Komitesi üyesi olarak Ankara Kumandanlığı yaptı. Sivil yönetimin kurulmasından sonra Ordu'dan istifa etti. 1965'te Cumhurbaşkanlığı kontenjan adayı olarak senatoya girdi. 12 Mart'tan sonra, 1972'de Orduda gizli örgüt kurma iddiasıyla yargılandı. Aklandı.
Bu gözü pek, cesur, yurtsever subayı aile ilişkilerinden arkadaşlarına, teğmenlikten albaylığına kadar daha yakından tanımak istiyorsanız bu kitabı mutlaka okuyunuz.