Başkanın şüphe çeken ayrılma kararı!

İlk anda, kamuoyunun fazla ilgisini çekmese de, dikkatli gözlerden kaçmayan bir gelişme yaşandı geçen hafta.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanı Sn. Birol Aydemir’in henüz 49 yaşında olmasına ve görev süresinin dolmamasına rağmen beklenmeyen bir kararla 15 Şubat 2016 itibarıyla kendi isteğiyle emekliye ayrıldığı açıklandı.
Aksi kanıtlanıncaya kadar bu resmi beyan ve açıklamaya karşı bir şey söylemek mümkün değil elbette.
Ama işin bir de perde arkasına ilişkin Ankara kulislerinde konuşulanlar var.
E. TÜİK Başkanının siyasi iktidarın açıklanan hesap, veri ve istatistiklere dair bazı beklentilerini karşılamaktan kaçındığı, gelecekte bu konuda hesap vermek durumuyla karşı karşıya kalmamak için, ayrılmayı tercih ettiği ve/veya buna mecbur bırakıldığı konuşuluyor bürokrasi kulislerinde. Kuşkusuz ki, bunlar kanıtlanana kadar söylenti ve dedikodu niteliğindeki kulisler. Ancak ateş olmayan yerden duman çıkmaz misali, son TÜİK açıklamalarındaki çelişkiler ve şaşkınlık yaratan veriler adeta bu söylentileri doğrular nitelikte.
TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) resmi verilerin ve göstergelerin doğru ve manüple edilmeksizin yayınlanmasından sorumludur.
İstatistikî veriler, rakamlar, göstergeler uluslararası alanda da ilgili ülkelerin ekonomik namusu sayılır.
Örneğin, işsizliği daha düşük göstermek için kayıt dışı tarım istihdamını şişirmek istatistiklerde hile yapmak anlamına gelir.
Geçen gün; işsizlikten kavrulan, enflasyonda çift haneye koşan, 3 milyonu aşkın insanın bireysel borçları nedeniyle icralık olduğu, et fiyatlarının altın fiyatlarıyla yarıştığı, Ankara ve İstanbul başta olmak üzere bombaların kent merkezlerinde patladığı, aylardır istisnasız hemen her gün neredeyse her il ve ilçede şehit cenazelerinin kaldırıldığı, rezervleri azalan, büyümesi düşen, kişi başı milli geliri 10 bin doların altına inen, Rusya krizi nedeniyle turizmde-ihracatta kâbuslar gören Türkiye’nin, “TÜİK, 2015 yılı yaşam memnuniyeti” araştırması yayınlandı. Ve sıkı durun; bu koşullar altında Türk insanının hemen her konuda -geçen yıldan da- daha mutlu, memnun ve mesut olduğu açıklanıverdi.
Elbette insanların mutlu olması hepimizi memnun eder. Karamsarlık iyi bir şey değildir. Ama gerçekçi ve doğru olmayan, manüplatif-psikolojik-politik algı yöntemleri ise, kabul edilemez ve sürdürülemez.
Bugün tarihinin en ağır ekonomik ve sosyal krizine sürüklenen ve halen de çıkamayan Yunanistan’da, kriz öncesi devletin resmi istatistik rakamlarında manüplasyon yapıldığı, borç-işsizlik vb. rakamlarının çarpıtıldığı ve gizlendiği bu yolla AB ve uluslararası kredi kuruluşlarının kandırıldığı ortaya çıktı.
Sonunda kaybeden, fakirleşen ve büyük sıkıntılara sürüklenen Yunan halkı oldu.
Endişemiz, kuvvetler ayrılığının fiilen ortadan kaldırıldığı, denetim ve medyanın ise tamamen tek parti iktidarının kontrolüne geçtiği bu dönemde, benzer şeylerin yaşanma ihtimali. İşte bunun için TÜİK Başkanının şaşırtan ayrılma kararı özel bir önem kazanıyor bence.
Belki de doğru söyleyeni 9 köyden kovarlar misali -bugün Cerrattepe’deki demokratik direnişleri nedeniyle “terörist” ilan edilmeye çalışılan- Artvin’i “2015 yaşam endeksinde” en güvenli il ilan eden E. TÜİK Başkanı, ayrılmasının ardındaki gerçekleri bir gün bir şekilde paylaşır da, kamuoyu da meraktan kurtulur. Tabi bugünler geçtiğinde ve çok geç kalınmadan...
Biz TÜİK’e ve yöntemlerine inanmak isteriz kuşkusuz ki; ama bir de gerçekler-akıl-mantık ve vicdanımız var...