25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Batan geminin gafil forsaları!..

Mehmet Faraç

Mehmet Faraç

Eski Yazar

A+ A-

Bandırma Vapuru’nun birinci kaptanı İsmail Hakkı Durusu, Samsun’a yolculuktaki tehlikeyi 20 Mayıs 1938 tarihli Kurun gazetesine şöyle anlatmıştı; 

“Boğazdan çıkarken müthiş bir fırtınanın icrayi hükmetmekte olduğunu gördük... Ne kadar şiddetli fırtına olursa olsun yolumuza devam kararı vermiştik. Maiyetlerindeki zevatı bittabi deniz tutuyor ve herkes birer birer kameralarında yatıyordu. Mamafih paşa, bir köşeye dayanmış oturmakta ve tefekkür içinde bulunmakta idiler... Karadeniz’in dalgaları arasında yuvarlana yuvarlana, bin türlü müşkilat içerisinde bir şafak vakti Samsun’a vardık...” 

Atatürk, 16 Mayıs 1919’da, İstanbul Galata Rıhtımı’ndan harekete geçerken fırtına olacağını görmüştü... Karadeniz’in çılgın dalgalarının da farkındaydı... En çok 7 mil hız yapan derme çatma geminin batabileceğini de biliyordu... 

Ancak Büyük Önder ve arkadaşları tüm riski göze alarak bir ulusun kurtuluşu için kendilerini Karadeniz’in ölümcül dalgalarına bırakmaktan geri durmadılar... 

RUHSUZLAR UYKUDA!.. 

Ve 96 yıl sonra, yine bir 19 Mayıs sabahı... Ülkede yağmur, fırtına, sel, deprem, kargaşa ve savaş yoktu... Yollar açıktı, hava güzeldi, sokağa çıkmak için herhangi bir risk de bulunmuyordu... 

1919 ruhunun mücadelesiyle kurulan cumhuriyetin reisi, başbakanı, bakanları, valileri, belediye başkanları sımsıcak bir 19 Mayıs 2015 sabahı yataklarından kalkıp Atatürk büstlerine, tören alanlarına ve Anıtkabir’e gitmediler... 

Ve yazıklar olsun ki, gafiller Kurtuluş Savaşı kahramanlarına birkaç dakika için bile olsa şükran duygularını iletme zahmetine katlanmadılar... 

Yalnız onlar mı, Atatürk’ün kurduğu CHP’nin lideri ile MHP genel başkanı da 19 Mayıs’ı ne yazık ki es geçtiler, törenlere gitmediler... 

Eminim Atatürk ve arkadaşlarının Karadeniz’in hırçın dalgalarına direnen yürekleri bu ruhsuzluk karşısında bir kez daha incindi ve kemikleri bir kez daha sızladı... 

Hiç kuşkunuz olmasın; Atatürk ve yoldaşları hurda bir gemide cumhuriyeti kurdukları için tarihe onurla yazıldılar... 96 yıl sonra cumhuriyeti batan bir gemiye çevirenler ise birer gaflet forsası olarak anımsanmaktan ileri gidemeyecekler... 

YIKICILAR KADROSUNA DİKKAT!.. 

Cumhuriyet tarihinin en zor seçimine az süre kaldı... Ne ilginç ki, birkaçı dışında partilerin çoğunluğu cumhuriyet karşıtı!!! Bu da emperyalizm, gericilik ve bö- lücülüğe karşı mücadeleyle kurulan cumhuriyetin kaderi olsa gerek!.. 

Baksanıza, hilafet sevdalısı AKP, cumhuriyet ve Atatürk’ten ne kadar iz varsa silme peşinde... Hükümet çaktırmadan padişahlığı getirmiş de, “yüzde 50” bunu olağan sayıyor!..  

PKK’nın partisi HDP, “özerklik” planıyla ülkeyi böleceğini zaten ilan ediyor... Bu partinin içinde, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyen milyonlarca yurttaşa iğrenç küfürler savuran Sırrı Sakıklar da var!.. 

Hizbullah’ın Partisi “Hüda-Par”, geçmişindeki kanlı çatışma sürecini unutmuşçasına bağımsız adayları Atatürk’ün Meclisi’ne sokmak için mücadele ediyor... Bu da demokrasinin yeşil sarıklı versiyonu olsa gerek!.. 

ALTIOK DİYENLER HEDEFTE!.. 

Milli Görüşçü Saadet Partisi’nin yanı sıra bir yığın gerici, bölücü, kinci cumhuriyetçi, liboş parti de 7 Haziran’da zafer elde etme peşinde... Hepsi ellerinden gelse cumhuriyeti bir kaşık suda boğacak!.. 

Geriye kaldı CHP, MHP ve Vatan Partisi... MHP zaten bildiğiniz gibi... 

CHP ise bugünlerde, “1930’ların CHP’si değiliz”, “HDP barajı aşarsa mutlu oluruz” diyerek kendi tabanını dağıtmak için her şeyi söylüyor...  

Zorla CHP’li yapılan Mehmet Bekaroğlu gibi bir Atatürk düşmanı ise “ulusalcılar giderse CHP büyür” hezeyanıyla milyonlarca Atatürkçü’nün CHP’ye oy vermemesi için her yolu deniyor... 

Geriye kaldı Vatan Partisi... Ne yazık ki “Atatürk, cumhuriyet, aydınlanma ve Altıok” dediği için Vatan Partisi gericinin-bölücünün hedefinde... Böylesi bir gaflet, zaten dalalet ve hıyaneti de anlatmaya yetiyor!!! 

DUVARA TOSLAYAN GAZETE!.. 

Şu seçim kaosunda bir de HDP’ye baraj aştırma çabası var ki, en çok da destekçilerinin CHP ve Cumhuriyet gazetesi olması şaşırtıyor... Bu çaba, adında “cumhuriyet” geçen olgulardaki “dizayn” meselesini de bir kez daha ortaya çıkartıyor... 

Hani şu Kılıçdaroğlu, Gürsel Tekin ve neredeyse CHP MYK üyelerinin yarısının barajı aşması için çırpındığı HDP... 

Ve hani, adını Atatürk’ün koyduğu, son günlerde cemaat-PKK kıskacında ideolojik savrulma yaşayan “Yeni Cumhuriyet” gazetesinin Meclis’e girmesi için çırpındığı HDP... 

“HDP barajı aşamazsa AKP tek başına iktidara gelir” manşetleriyle seçmeni korkutmak için çırpınan Cumhuriyet gazetesinin başı, adeta kendi kazdığı kuyuya düştü... Daha doğrusu “Can Dündar kayaya tosladı” denilmeli... 

Son günlerde HDP’yi manşetlerinden düşürmeyen Dündar, yine PKK’nın partisine mikrofon tutmuş... Dünkü gazetesine bakılırsa, Dündar, HDP’nin AKP ile mücadele edeceği beklentisinde büyük hayal kırıklığı yaşamış. 

UYAN CUMHURİYET OKURU!.. 

Çünkü Cumhuriyeti dönüştürmek için çırpınan Dündar, HDP’lilerle konuşmasından aldığı izlenimi şöyle duyurmuş; 

“HDP’liler, AKP yeniden iktidar olursa, dışarıdan destek verme fikrine uzak değiller...” 

Dündar ve yoldaşları bu gerçek karşısında büyük şok yaşamıştır... Çünkü HDP’lilerin AKP’den vazgeçmeyeceğinin ortaya çıkması, “HDP barajı aşamazsa AKP iktidara gelir” teranesini tamamen altüst etmiştir... 

Cumhuriyet eskiden öngörüleri yüksek bir gazeteydi... Cemaatle kol kola girmiş olan Hikmet Çetinkaya, cipini gizemli biçimde kaybeden beceriksiz Akın Atalay, Dündar ve kinci cumhuriyetçiler, ele geçirdikleri gazeteyi tüketmeye devam ediyorlar... Okur uyanmayacak mı halen?..