Baykal’ı iktidar boşluğu davet etti
Bugün “deniz jeopolitiği”ni yazacaktım.
Başka gelişmeler öne çıktı.
Yetiştirebilirsem yarına kaldı.
***
Önce kısa bir not.
Koridor tartışması: Sürdürmeyi anlamlı bulmuyorum.
Konumuz varoluşsal ideolojik tercihler değil.
Bir “siyaset taktiği”ni konuşuyoruz.
Haksız ithamlar: Cevap verme ihtiyacı duymuyorum.
Yaftalama: Doğru sonuçlar ürettiği hiç görülmedi.
Bu kadar.
***
Deniz Baykal’la devam edelim.
Beklenmiyordu. Birden öne çıktı.
Dış görüntü: Her şey bir davetle başladı.
Tayyip Erdoğan’ın davetinden söz ediyorum. Seçim gecesi yapılan.
***
Evet: Baykal’ı Erdoğan davet etti.
Ama “eden”e değil, “ettiren”e bakalım.
Perde arkasındaki gücü açıklıyorum: İhtiyaç.
Başka bir ifadeyle: Nesnel durum.
İster Erdoğan kendisi düşünsün.
İsterse başkaları telkin etmiş olsun.
Baykal bir “ihtiyaç”tan tekrar zuhur etti.
***
Biraz açalım.
Önce: 2010 Anayasa referandumu.
Ardından: 2011 seçimi.
Bütün iktidar Erdoğan’da toplandı.
Hem partide, hem de devlette.
Ergenekon davaları + tek adam iktidarı: Sıkışmışlığı artırdı.
2013’te Gezi hareketi patlak verdi.
Sonuç: Mutlaklaşmış iktidar tekeli kırıldı.
Devlette ve siyasette bir “boşluk” doğdu.
***
Yerel ve cumhurbaşkanlığı seçimleri...
En son 7 Haziran’da sandık kuruldu.
Görünen: “İktidar boşluğu” dolmadı.
Çünkü: Sandık, yönetme meşruiyeti üretemiyor.
***
Siyasetin iki ucundaki durum şöyle:
AKP: Yönetemiyor.
Muhalefet: İktidar olamıyor.
***
Durum 7 Haziran’dan önce de böyleydi.
Bu yüzden proje hazırdı.
Sanıyorum ilk kez bu köşede kayda geçti.
“Hedef AKP-CHP koalisyonu, görev Kürt açılımı”
(Bak: Aydınlık, 24 Mart 2015)
AKP’nin iktidarsızlığı böyle dengelenecekti.
***
Erdoğan önce bu projenin karşısındaydı.
Çünkü: Farkındaydı.
AKP-CHP koalisyonu = “Tayyip’siz AKP”nin realize edilmesi demekti.
Seçim gecesi bir hamle yaptı: Baykal’ı davet etti.
Planı: Baykal’la birlikte bir “tahkimat” yapmak.
Bir “karşı” ağırlık merkezi yaratmak.
Hem devlette. Hem de CHP’de.
Amaç: Koalisyon projesinde ABD faktörünü dengelemek.
***
İddia o ki: “Davet” hamlesinin fikir babası Cemil Çiçek.
Çiçek kim: Geleneksel devlet refleksinin temsilcilerinden.
Dikkat edilsin: Çiçek, bir başka randevunun da mimarı.
Erdoğan’la Gül’ü, Demirel’in cenaze töreninde o buluşturdu.
Çiçek’in kendine biçtiği misyon: “Devlet aklının temsilcisi.”
***
Baykal’la devam.
Dün parti liderleriyle görüştü (26 Haziran).
Devlet Bahçeli’yle buluşmasından sonra söyledikleri kayda geçmeli:
“Bilgim dahilinde olan önemli görüşmeler, temaslar konusunda bende var olan bilgileri Sayın Bahçeli’ye aktardım”
Vermek istediği fotoğraf: “Sorumlu, devlet adamı.”
***
Anlaşılan: Medyaya yansımayan “önemli” bilgiler var.
Akla “Amerikan koridoru” geliyor hemen.
Baykal “önemli” görüşmeyi kiminle yaptı? Erdoğan’la.
Anlamı: Erdoğan’ın söylediklerini doğru kabul ediyor.
Bahçeli’yle paylaşarak “ortak zemin” yaratmak istiyor.
***
Baykal dosyasında kritik olan CHP’nin durumu.
Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan-Baykal görüşmesinden rahatsızdı..
Açıkladı da. Yazılanlar ortada.
Yazılmayanlar da gazeteci teyplerinde.
***
Fakat: Baykal, Kemal Bey’i hızlı “ikna” etti.
Rivayet muhtelif.
Kimine göre: Erdoğan, Baykal’a bir dosya verdi.
İçinde, “Baykal kaseti” arka planı vardı.
Üst düzey bazı CHP yöneticilerinin rolüne dair.
(Kişisel duruşum: İhtimal vermiyorum.)
***
Bazılarına göre: Baykal’ı yeni bir görevler bekliyor.
Uzun sürecek bir “cumhurbaşkanı vekilliği”.
İddianın ayrıntısına girmeyeceğim.
***
Son not.
Baykal’ın Meclis Başkanlığı kesin mi?
Yakın çevresine söylediği: “Garanti değil.”
Çünkü: En az 20 CHP milletvekili oy vermeyebilir.
Fakat söylenen: “CHP’de iyi şeyler olacak.”