20 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Bayramda Machiavelli sefası

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-

ABD Özel Kuvvetleri olan Delta Force’un haftalarca süren çok sert ve ağır dayanıklılık eğitiminden sonra pestili çıkan komando subaylarına okumaları emredilen kitabı biliyor muydunuz?

DELTA FORCE’UN SINAV KİTABI
Silivri’den koğuş arkadaşım SAT Komutanı E. Dz. Bnbş. Levent Bektaş’tan da dinlemiştim o eğitimi. Sırtınızda 25-30 kiloluk teçhizatla 20 gün dağ, bayır, çöl, orman, ırmak demeden, aç susuz, mecburen yılan çıyan yiyerek yürüyecek, koşacaksınız. Sonuna kadar dayanamayan komandolar da var. İşte o zorlu eğitimin son gününde 25 kilo ağırlıkla 40 mil dağa taşa tırmandıktan sonra son görevinizi alıyorsunuz ve elinize bir kitap tutuşturuluyor: Machiavelli’nin IL PRINCIPE (Hükümdar) başlıklı şaheseri. Ve o yorgunlukla uyumadan, 18 saat sonra bu kez de Machiavelli sınavından geçiyorsunuz. (Michael A. Ledeen, Liderlik ve Güç Kullanımında Machiavelli, Türkçesi Türkân Arıkan-Elif Gökteke, Literatür Yayınları, İstanbul, Şubat 2003, s. 1 vd)
Bu satırların yazarı da öyle komando eğitiminden sonra değil, bayram sefası olsun diye yeniden Machiavelli’yi inceledi. Üçüncü kez oluyor, ancak her okuyuştan sonra kendi tecrübelerinizle yeni bir kitapla tanışmış gibisiniz.

TARİHTE ZORUN ROLÜ
Machiavelli, yanlış bilinir. “Amaca ulaşmak için her yöntem geçerlidir” gibi bir ilke, O’nun adıyla anılır. Aslında Machiavelli, ahlâklı, erdemli bir adamdır. Ancak bilimin en temel ilkesine bağlıdır, süreçleri özüne inerek nesnel olarak açıklar. O’nu devlet teorisinin, çağdaş siyaset biliminin babaları arasında sayabiliriz. Hattâ Batılılara göre “babası” da diyebiliriz. Eserini 1513 yılında tamamladı.
Machiavelli, Roma imparatorluğundan 16. Yüzyıl Avrupa’sı ve İtalya’sına kadar devletlerin hayatında zorun belirleyici rolünü açıklar. Doğu devletlerinin ve özellikle Osmanlı devletinin tecrübelerine de göndermelerde bulunur. Mao’nun dört yüzyıl sonra, “İktidar namlunun ucundadır” diye özetlediği devlet teorisini Batı dünyasında teorileştirmiştir.
Devleti diğer örgütlenmelerden ayıran niteliği, silahlı olmasıdır. O nedenle devlet, genellikle “Zor tekeline sahip olan örgütlenme” diye tanımlanır. Devletin temel unsuru, silahlı güçtür, ordudur. Bir yerde “devlet var mı” sorusuna yanıt vermek için önce ordunun varlığı aranır. Machiavelli’nin deyişiyle “Silahlı peygamberler” devlet kurmuş ve başarıya ulaşmışlardır, silahsızlar ise yenilmişlerdir.
Devlet iktidarı silahın namlusundadır ancak halkın rızası da gerekir. Machiavelli bu tarih gerçeğini de vurgular. İktidara sahip olmak ve iktidarı korumak için silah yetmez, halk da otoriteye itaat etmelidir.
İtalya’nın uluslararası değerdeki Bilimsel Sosyalist teorisyeni Antonio Gramsci de, Machiavelli’nin Hükümdar kitabı üzerinde çalışmış. Hapisane Defterleri’nin önemli bölümü Modern Prens başlığıyla yayımlandı. Gramsci’nin Modern Prens’i emekçilerin öncü partisidir. Öncü Parti de, devlet kurucusudur. Bir yazımızda Gramsci’nin Machiavelli yorumunu ve Modern Prensi üzerinde duracağız.

KAPİTALİZMİN YÜKSELİŞİNİN SİYASETTEKİ ANAHTARI
Machiavelli, 16. Yüzyılın başlarında yükselen kapitalizmin başarıya ulaşmasının anahtarını veriyordu. Kapitalizm, feodal parçalanmışlık içinde ve kent devletleriyle gelişemezdi. Millî pazarı, ancak millî devlet kurabilir ve geliştirebilirdi. Ünlü Fransız devlet teorisyeni Bodin de o çağda aynı gerçeğe dikkat çekmişti. Bu nedenle Machiavelli ve Bodin, yükselen kapitalizmin ilk devlet teorisyenleridir. Bu açıdan Millî Devletin habercileri olarak da sayılabilirler.
Machiavelli, güçlü merkezî devlet geleneğinin temsilcisi olarak Osmanlı devletini gösterir. Fatih Sultan Mehmet’in merkeziyetçi Osmanlı Devleti ve Mısır’daki Kıpçak-Kölemen devleti, güçlü merkezî ordularıyla Machiavelli’nin hayranlığını kazanmışlar.

FİRDEVSİ, NİZAMÜLMÜLK, YUSUF HAS HACİP VE İBN HALDUN
Bana kalırsa, Batı Asya’nın teorisyenleri Machiavelli’den dört yüzyıl önce devlet teorisinin esaslarını ortaya koymuşlar. Çin kaynaklarını ve eski İran Şehnamelerini incelerseniz, bu fark binlerce yıla kadar gider. Bayramda Şule Perinçek, Yunus Soner ve Sadık Can Perinçek ile de konuştuk bu konuları. “Elbette” diyorlar, “Çünkü Doğuda çok köklü bir imparatorluk ve ordu geleneği vardı.” Doğru, 11. Yüzyıl o devlet mirasının doruğuydu. O zamanların dünyasında bir kestirim yapılsaydı, kapitalizmin Doğudan boy vereceği söylenirdi. Meta ekonomisi İslam dünyasında ve Çin’de doruğa çıkmıştı.
İşte o ortamda, 11. Yüzyılın sonlarında Firdevsî Şahname’yi, Selçuklu Veziri Nizamülmülk Siyasetname’yi, Karahanlı devletinde Yusuf Has Hacip Kutadgu Bilig’i yazdılar. Onlardan üç yüzyıl sonra İbn Haldun, Mukaddeme’sinde devletin kuruluşunun toplumsal-ekonomik temellerini inceledi ve kabileden devletli topluma geçişi teorileştirdi. Marx’ın ve Engels’in neredeyse beş yüzyıl önceki habercisidir.
Doğrudur, Machiavelli elbette devlet teorisinin özellikle Batı âlemindeki kurucusudur, ancak eski Çin âlimlerinin, İslam âleminde Firdevsî’nin, Nizamülmülk’ün, Yusuf Has Hacip’in ve İbn Haldun’un çırağı olabilir.
Ta 1970’lerden beri önüme bir iş koydum. Umarım gelecek bayram sefasında kolları sıvarım. Doğunun büyük siyaset âlimlerinin devlet teorilerini özetlemek ve aralarındaki bağları açıklamak yarım yüzyıllık özlemimdir.

AYIN KİTABI
IL PRINCIPE Türkçeye farklı adlarla çevrilmiş. Çok çevirisi var. Elimde olanlar Can Yayınları ve Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’nın.