25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 22°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Beş yıl gitmez!

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-
Seçimler dün yapıldı. Halk sabahın erken saatlerinden itibaren sandık başına akın etti. En erken gelenler genelde yaşlılardı. İlk kez oy kullanacak olan gençler heyecanlıydı. Dede ve ninelerin 18’lik torunlarıyla kol kola sandık başına gelmeleri hoş görüntüler oluşturdu.
EKONOMİ HASSASİYETİ
Sandık başlarında herkes sonucu merak ediyordu. Ama vatandaşın en büyük kaygısı ekonomi ve terörle mücadele. Siyasilerin seçim vaatlerini fazla ciddiye almış görünmüyorlar. Tam tersine önümüzdeki günlerde kendilerine çıkacak faturadan tedirginler.
Biraz konuşunca kafalarından geçenleri sıralıyorlar:
“Hiç birisi ekonomiyi tek başına kurtaramaz. Keşke tüm partilerin katılacağı bir koalisyon kurulsa.”
ORTAK KANI
Ben Ankara’nın Oran semtinde oyumu kullandım. Bizim semt daha çok eski politikacıların, emekli bürokratların, emekli gazetecilerin, … oturduğu bir semt.
Eski Meclis Başkanları, bakanlar, milletvekilleri, siyasi parti yöneticileri, diplomatlar, …
Emekli olsalar da Türkiye ve dünyadaki gelişmeleri yakından takip ediyorlar. Tecrübeli isimler. Çoğu ekonomi yönetiminde görev almış siyasetçi ve bürokratlar. Oy kullandığımız okulun bahçesinde eskilerin deyimi ile “ayak divanı” yaptık.
Ortak kanı, seçim sonuçları ne olursa olsun, kim iktidara gelirse gelsin, 5 yıl gitmeyeceği.
AKP 3,5 YIL DAYANABİLDİ
AKP’nin ezici çoğunluğuna rağmen 3,5 yılda havlu attığını vurguladılar. Erken seçime gitmek zorunda kaldığına dikkat çektiler. AKP’yi erken seçime götüren sürecin geçmediğini, aksine daha da ağırlaştığını ifade ettiler.
Bu koşullarda oluşacak bir iktidarın 5 yılı doldurmasının mümkün olmadığını söylediler. Önümüzdeki dönemde “peş peşe seçim”lerin gündeme gelmesinin kaçınılmaz olduğunu kaydettiler.
Bu görüşler, toplumun birçok kesiminde genel kabul görüyor.
SEÇİM SONUÇLARI
Kesin olmayan seçim sonuçlarına göre, AKP 1 Kasım seçimlerinin gerisinde. Meclis’te tek başına iktidar çoğunluğunu da kaybetmiş durumda. AKP geriledi, ama asıl gerileyen ana muhalefet partisi CHP oldu.
Bu köşede CHP oylarının düşeceğine vurgu yapmıştım. CHP’li dostlar kızmıştı. Ama CHP’nin HDP politikası ve uluslararası güçlerden iktidar beklemesi pahalıya patladı. Türkiye’de antiemperyalist bir dalga varken, emperyalizme ve piyonlarına göz kırpmanın bedeli ağır oldu.
ABD’nin Türkiye hesaplarını da anlamadı. “CHP’den fazla bir şey olmaz. Ama uzağımızda değil, yakınımızda durmalı” planını bile görmedi.
Yaşanan ekonomik krize rağmen oy kaybetti.
PEKİ BUNDAN SONRA NE OLUR?
Erdoğan ilk turda yüzde 50+1’i aşmış görünüyor. “Cumhur ittifakı” Meclis’te de çoğunluğu sağlamış durumda.
Peki Türkiye’nin sorunları çözüldü mü?
Hayır. Kesinlikle hayır. Bunu önümüzdeki günlerde daha net bir şekilde göreceğiz.
Fatura halka kesilecek. Seçimlerde yapılan vaatlerin önemli bir bölümü rafa kalkacak. Mevcut durum bile arar hale gelinecek.
HALKIN TALEBİ
Halkın talebi belli:
-Gerilim sona ersin.
-Ekonomi düzelsin.
-Üretim ekonomisine geçilsin.
-İşsizlik azalsın.
-PKK ve FETÖ ile mücadele devam etsin.
-Suriye ile temasa geçilsin.
-Bölge ülkeleri ile işbirliği sürsün.
-Ortadoğu pazarı açılsın.
-Avrupa ile ilişkiler normalleşsin.
-Yolsuzluk, haksızlık olmasın.
-…
Bugünkü koşullarda bunları tek bir partinin sağlaması da mümkün görünmüyor. Bu taleplere yanıt verecek bir “milli uzlaşma” şart.
Türkiye’nin düşmanları bunu engellemek için her türlü yolu denese de, Türkiye’nin koşulları dayatıyor. Başka bir seçenek de görünmüyor.
Kaçış yok..!