28 Mart 2024 Perşembe
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Bilal uğruna Türkiye’yi yakmak

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

AKP 3 Kasım 2002 tarihindeki genel seçimden sonra terör açısından, dikensiz gül bahçesi, denilebilecek bir Türkiye’yi devralmıştı. PKK elebaşısı Öcalan bile ele geçirilmiş, hapse tıkılmış; “Devletin emrindeyim!” demekteydi. Bugün PKK devlet içinde devlet haline gelmiş ise bunun baş sorumlusu 13 yıldır Türkiye’yi yöneten Tayyip Erdoğan’dır. Çünkü; PKK’nın elebaşılarıyla özel görüşmeler yaptıran; Doğu’ya PKK’lılara zarar vermeyecek valiler atayan; yeni yasa çıkartıp askeri PKK sempatizanı valilerin emrine veren, Diyarbakır’a, “Ölen PKK’lıya ağlamayan insan değildir!” diye konuşan emniyet müdürü atayan odur. Onun yarattığı psikolojik ortam, PKK’nın Doğu’yu yeniden baskı altına almasına yol açmış; bölge artık Kürdistan’ın bir parçası gibi görülmeye başlanmıştır.13 yıllık iktidarında kendisini ve çevresini müthiş bir zenginliğe ulaştıran Erdoğan; yapılan işlerin hukuksuz olduğu ileri sürüldüğünde korkmuş; iktidarının sona ereceğini düşünerek kendisini anayasanın bile üstünde görecek hale gelmiştir.
ASKER ŞEHİT OLURKEN O NE DEDİ?Geçen gün yine muhtarları toplayıp konuşuyor; muhalefete hakarete varan sözler söylüyordu. Aslında kendi ailesinin ve çevresinin müthiş zenginleşmesinin hesabının sorulmasından korkuyor. Aynı gün PKK Siirt’te kurduğu bombalı tuzakla bir anda 8 askerimizi şehit ediyor. 8 eve daha ateş düşüyor; analar feryad ü figan içine giriyor. Erdoğan ise büyük inşaatçılarla yağlı ballı olduğu söylenen oğlu Bilal’i aklamakla meşguldü. Bu arada da MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin çocuğu olmadığı için Bilal’in yargılanmasını istediğini iddia ediyordu.Önce “Allah insana hayırlı evlat versin!” diyelim sonra da soralım: Bilal Erdoğan’ın canı can da Diyarbakır’da, Şırnak’ta, Van’da, Kars’ta şehit edilen askerlerin canı patlıcan mı?Kendi oğluna yönelik en küçük bir eleştiride babalanıp onu korumaya alan Erdoğan; acaba şehit olan çocukların babasının yüzüne nasıl bakacak?Milletin çocuklarına, “Şehitler tepesi boş, şehit olacak gençleri bekliyor!” diyerek ölüme gidin çağrısı yapan bir insan; kendi oğlu söz konusu olduğunda, hem de ölüm değil hukuka hesap vermesi istendiğinde neden böyle kızıyor, köpürüyor?
İKTİDAR DEĞİŞECEKTİRDemokrasi demek; iktidarların seçimle değiştiği rejim demektir. Yani demokratik sistemlerde bir hükümet veya bir parti hep başta kalmaz, kalamaz. Erdoğan ise ne edip edip hep iktidarda olmak istiyor. Halkın kendisine verdiği desteği, milli iradeyi çiğnemek için kullanma aşamasına geldi. Kendisini şu an anayasanın üstünde görüyor ve bunu da değişik biçimlerde dile getiriyor. Bu tavır; demokrasiye karşı başlatılmış bir darbenin göstergesidir.Erdoğan; polisi eline geçirmiş; orduyu ezip sersem tavuğa çevirmiş, mahkemeleri yeniden yeniden düzenleyip kendi adamlarının kontrolüne vermiş, kendinden hesap soracak bir otorite kalmadığını görünce de seçilmiş diktatör olmak için harekete geçmiştir.Çünkü; iyi biliyor ki eğer iktidardan düşerse hesap verecektir...Bunu önlemek için Türkiye’yi yakmaya hazırdır...Eski ortağı, önceki seçimlerde el altından seçim işbirliği yaptığı PKK; artık özerklik adı altında Tayyip Erdoğan’ın vesayetinden çıkmak isteyince onu düşman ilan etmiştir. Birçok defa, “Neye mâl olursa olsun Çözüm Süreci devam ettirilecektir!” demiş olmasına karşın; o taraftan oy gelmeyince birden milliyetçi kesilmiş; şehitlikten söz etmeye başlamıştır. Halbuki bu sözlerin daha hafifini söyleyenleri “Şehit kanından beslenenler!” diye yerden yere vuran da oydu.Milletin çocuklarının kanı oluk oluk akarken analar çığlık çığlığa ağlarken Tayyip Erdoğan iktidar peşinde... Tek derdi var: Hesap verecek duruma düşmemek... Bu yüzden 7 Haziran’da ortaya çıkan milli iradeyi bile yok saydı ve muhalefete hükümet kurma şansı vermedi; yeni bir seçimi getirip dayattı.
YSK KİMİN EMRİNDE?Belli ki Erdoğan, Yüksek Seçim Kurulu’nu (YSK) da eline geçirmiş... YSK; daha erken seçim kararı alınmadan 1 Kasım’ı erken seçim tarihi olarak önerdi bile...Bu durumda, bu YSK’nın yürüteceği seçime asla güvenilmez. Buradan muhalefet partilerini uyarıyorum: Dikkat edin! Önümüzdeki erken seçim; sandıktan çıkacak sonuçların YSK’nın da desteğiyle Erdoğan’ın işine gelecek biçimde değiştirileceği bir seçim olabilir.