Bir taşla kaç kuş!

ABD 1.Körfez Savaşı sonrası Irak’ın kuzeyinde kukla bir devlet kurmak için düğmeye bastı. ABD Savunma Bakan Yardımcısı William Taft’ın 1985 yılında gündeme getirdiği “3 İsrail” projesinin bir ayağını oluşturmak istedi. 

Türkiye Irak’ta “2. İsrail Devleti”ni kabul etmedi. 1995’te “Çelik Harekatı”nı gerçekleştirdi. Görünüşte hedef PKK olsa da asıl hedef “Kukla Devlet”ti. ABD planlarını darmadağın etti.  

ABD harekatın nedenini biliyordu. Çok bozuldu. “Türk generaller kontrolden çıktı” dedi. Ama mesajı da aldı. 

2. İSRAİL’E KARŞI ÖCALAN 

ABD pes etmedi. Birden bire Öcalan’ın Türkiye’ye teslim edilmesi gündeme geldi. Ecevit yıllar sonra, özetle, “ABD Öcalan’ı Türkiye’ye niye verdi hala anlayabilmiş değilim” dedi. 

Oysa ki her şey açıktı. ABD, “Türkiye’nin 2.İsrail’e ses çıkarmaması” karşılığında Öcalan’ı Türkiye’ye verdi.  

Hem 2. İsrail’in önünü açtı, hem de Öcalan bombasının pimini çekip Türkiye’nin kucağına koydu. Bir taşla iki kuş vurdu. 

1 MART TEZKERESİ 

Arkasından Irak’ın işgali kararı verildi. Ecevit indirildi, AKP iktidar yapıldı. 1 Mart tezkeresi geldi. On binlerce ABD askeri Doğu Güneydoğu bölgesine konuşlandırılacaktı. ABD tecrübeliydi. 1950 yılında Kore’ye yerleştirdiği askerler hala oradaydı. Kore halkının tüm tepkisine rağmen Seul’ün en merkezi semtleri ABD askerlerinin kontrolündeydi. Güneydoğu’ya bir yerleşselerdi sonrası malumdu. 

Onları oradan kimse çıkaramazdı. Türkiye içerden bölünecekti. Nasıl “Çekiç Güç” “2. İsrail”i kurduysa, gelecek ABD askerleri de Türkiye tarafını halledecekti. Ama olmadı. 1 Mart tezkeresi TBMM’de reddedildi. 

PKK HAREKETE GEÇİRİLDİ 

Türkiye ve TSK fazla olmuştu. Burnu sürtülmeliydi. AKP ve PKK ile uyumları tamdı. Ne derlerse aynen yapıyorlardı. 2004’ten sonra PKK harekete geçirildi. Uzaktan kumandalı mayınlarla ve gelişmiş silahlarla beslendi. İşgal sırasında Irak’a getirilen silahların bir bölümü onlara verildi. TSK’nın itibarını sarsacak kanlı eylemler planlandı. 

Arkasından da Ergenekon, Balyoz, ... tertipleri geldi. 

AÇILIM 

TSK’ya yapılan operasyonlarla birlikte ABD koordinatörlüğünde AKP-PKK görüşmeleri başlatıldı. Önce Brüksel, sonra Oslo. Arkasından “açılım” devreye sokuldu. Habur rezaleti yaşandı. Sonrası malum! 

HİÇBİRİ TESADÜF DEĞİL 

Bütün bunları bugüne nasıl gelindiğini hatırlayalım diye anlattım. Hiçbir şey tesadüf olmadı. Her şey bir plan dahilinde ilerledi. Bugün yaşananların taşları tek tek döşendi. “Öcalan’ın Türkiye’ye teslimi, Irak’ın kuzeyinde 2. İsrail’in kurulması, AKP’nin iktidara gelişi, Suriye operasyonu, IŞİD’in ortaya çıkışı, PKK’nın ABD’nin kara gücü yapılması, PKK/HDP’ye seçimlerde baraj aşırtılması, eş zamanlı ‘ABD-İsrail koridoru’ hamlesi, ...” 

Sırada, “ABD-İsrail koridoru”nun tamamlanması, Türkiye-Suriye sınırının sıfırlanması, PKK’ya özerklik verilmesi, Irak ve Suriye’den sonra Türkiye’nin bölünmesi, ... var. 

ABD yine benzer bir çaba içinde. Yine bir taşla birden fazla kuş vurma peşinde! 

AMA..! 

Ama her şeyin bir kırılma eşiği vardır. Türkiye için de bu kritik eşik yaklaştı. Hatta o kritik eşiğe gelindi. Daha önce de belirttim. Telabyat operasyonu uyuyanları uyandırdı. Artık ABD planları ve PKK/HDP’nin görevi daha iyi anlaşılıyor. 

Erdoğan’ın yarattığı nefret yüzünden PKK/HDP’ye oy veren seçmen hatasının farkına varıyor. Seçmenin neden 4 partiye yönlendirildiğini, “yeni yüzüyle” Demirtaş’ın neden piyasaya sürüldüğünü kavrıyor. 

Öyle görünüyor ki önümüzdeki günlerde kurulması planlanan koalisyonun şekli bile bu kritik eşiğe göre belirlenecek.