29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 22°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Bırakması gereken Aziz Yıldırım'dı

Metin Tükenmez

Metin Tükenmez

Eski Yazar

Öncelikle şunun altını çizmek gerekir: Bir futbol takımının şampiyon olması büyük oranda teknik direktöre bağlanamaz. Teknik adamlarla şampiyonluk sonrası da yollar ayrılabilir. Ancak bunun zamanlaması önemlidir. Sezon bittikten sonra, Fenerbahçe'nin şampiyonluk kutlamasına katılmayan Ersun Yanal ile yollar ayrılsa, geçen yıl yaşadığı sağlık sorunu gündeme getirilerek sözleşmesi yenilenmese çok da gürültü çıkmazdı. Ama sezon başlamış, Fenerbahçe hazırlıklarına maçlar düzeyinde devam ederken Aziz Yıldırım'ın dünyadaki hiçbir başkanın yapmayacağı şekilde Ersun Yanal'ı futbolcuları karşısında aşağılaması kabul edilebilir bir durum değildir. Bu bağlamda Ersun Yanal'ın görevinden ayrılma kararı vermesi doğrudur, doğru olmanın ötesinde Türk teknik adamları için örnektir, derstir. Eğer istifa etmeseydi, Yanal'ın bilimsel düşünme, aydın teknik adam duruşu büyük bir yara alırdı.

Aslında, Aziz Yıldırım'ın soyunma odasına girerek yenilen gollerdeki hataları göstermeye kalkması tam bir komedidir. Fenerbahçe gibi büyük takımlar düzeyinde soyunma odasına girip hocayı kovan ilk başkan Fransız takımı PSG'nın başkanıdır. Hoca maç konuşmasını yaparken Başkan Laurent Perpere(isim konusunda yanılmış olabilirim)soyunma odasına girip "Kulak asmayın bu delinin söylediklerini. Taktiği ben vereceğim, beni dinleyin" anlamında sözler söyleyip hocayı kovmuştur. Marcel Deiselly'nin "Kaptan" adlı anı kitabında okuduğuma göre başkan o sezon şike yaptığı için PSG ikinci lige düşürülmüştür.

Gerek PSG'nin gerekse Fenerbahçe başkanının davranışı sağlıklı değildir. Aziz Yıldırım'ın da sağlık konusunda ciddi sorunları olduğu biliniyor. Şekerini dengelemek için zaman zaman ABD'ye gittiği de bilinmektedir. Gerek sağlık sorunu gerekse 3 Temmuz'dan sonra yaşananlar Aziz Bey'i yıprattı. Nasıl karar vereceğini bilemiyor. Bu bağlamda görevini bırakması gereken Ersun Yanal değil Aziz Yıldırım olmalıydı. Aziz Yıldırım'da Fenerbahçe Cumhuriyeti'nin diktatörü olduğundan yaptığı kusurlu davranışları göremiyor. 3 Temmuz'dan sonra kendine kurulan kumpasa karşı direndi. Ama kumpasçıların önde gelen yandaşlarından Emre Belözoğlu'nun kolundan kaptanlık bandını almadı ya da alamadı. Aziz Yıldırım'a hizmetlerinden ötürü teşekkür etmenin zamanı gelmiş, geçiyor bile...