Bölücülere ‘Paket’ Türklüğe hakaret!

T. Erdoğan'ın açıkladığı "sözde" demokratikleşme paketini izlerken kanımız dondu adeta.

Şark kurnazlığı yaparak esasa değil şekle matuf ve göz boyamaya yönelik bazı açılım maddelerinin arasına sakladıkları bölücülerin ve siyasi Kürtçülerin taleplerini hiç sıkılmadan ardı ardına sıraladılar.

Çılgın Türk, Sn. Turgut Özakman'ın cenaze töreni için Kocatepe caminde, onun Türk Bayrağına sarılı aziz naaşı önünde saygımızı sunup, duamızı ettikten sonra, hem vefat hem de bölücülük paketi karşısında, infial ve üzüntü duyan ve düşüncelerimi soran yurttaşlarımıza şunu söyledim; "Eğer Turgut Özakman yaşasaydı herhalde bu paketi dinlediğinde kahrından ölürdü"

Gerçekten de, onlarca yıldır hep bir ağızdan, köken - mezhep - cinsiyet ve sınıf farkı gözetmeden ilkokulda okuduğumuz "andımız"ı kaldıran, onun yerine etnik temelde (özel de olsa) okullar açarak, Türk Milletinin evlatlarını Türk okulları, Kürt özel okulları diye ayrıştıracak, ülkemizi etnik cehenneme dönüştürecek fesadı ortaya koyanları bu millet de tarih de Allah da affetmeyecektir.

Laiklik düşmanı zihniyetin kamu kurumlarını dini - siyasi sembollerin açık alanı hale getiren düzenlemeleri de milletin zekasıyla alay edercesine "pakete" sokuşturulmuş.

Kamuda, hizmet alanların, yani milletin kılığına kıyafetine kimsenin karıştığı ve bir şey söylediği yok.

Ama kamuda dini sembollerle hizmet verenlerin tarafsızlığı ve laik cumhuriyet ilkesine bağlılığı nasıl sağlanacaktır?

Din ve devlet işlerini birbirine karıştıran, Emevici - Muaviye ve El Kaideci bir zihniyet, her alanda dinimizi istismara, dini siyasete alet etmeye ve Allah ile aldatmaya devam ediyor maalesef.

Ben bu açıklamaları Anayasa ve yasalarıyla laik - demokratik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı bir gerici - bölücü kalkışma adımı olarak görüyor ve bu gidişat karşısında bütün milletimizi demokratik itiraza, demokratik tepkilerini göstermeye davet ediyorum.

Yüksek Yargı, Genelkurmay ve YÖK Başkanları istifa etmelidir!

Yüksek Yargı, YÖK, Genelkurmay, MGK üyeleri laik - demokratik Atatürk Cumhuriyetine karşı açık bir saldırı olan bu paket karşısında, bir dakika bile o koltuklarda oturmamalı, derhal istifa etmelidirler.

Aksi takdirde laik cumhuriyet ve ulus devletimize karşı, bu fiillerin suskun ortakları olarak hem kanunların hem de milletin vicdanında mahkum olacaklardır.

Başta CHP - MHP - İP - DP - DSP olmak üzere Cumhuriyete bağlı tüm siyasi partileri, Milli Merkez ve ADD başta olmak üzere, tüm demokratik oluşum, Sivil Toplum ve Meslek Örgütlerini, Üniversitelerimizi, Sendikalarımızı, genç - yaşlı kadın - erkek tüm yurttaşlarımızı bu emperyalizm destekli bölücü ve gerici saldırılara karşı, Atatürk Cumhuriyetinin ilkelerini hukuk ve meşruiyet içinde korumaya ve kollamaya davet ediyorum.

Atatürk Cumhuriyetini, masa başında medya terörü ve siyasallaşmış yargı desteğiyle yıkmaya ve Cumhuriyetin kurucu değerlerini yok etmeye yönelik, bu hain psikolojik harekata karşı sağ - sol demeden, parti ayrımı gözetmeden - Atatürk'te birleştik diyerek bir kuvayı milliye ruhuna ihtiyacımız var.

Yarın çok geç olacak!