‘Böyle cehalet tahsille olur’

MHP’li Yusuf Halaçoğlu, Meclis Başkanlığı seçimi konusunda CHP’ye cevap verirken şöyle bir söz etmiş: “Sayın Baykal’ı desteklemiş olsaydık, kamuoyunda şunlar yansıtılacaktı; ‘Siz Baykal’ı seçtiniz, bir muhalif adı altında.’ AKP’nin tabiriyle ‘dinsiz bir partinin inançsız bir partinin adamını seçtiniz’ diye bize yükleneceklerdi.” 
Din üzerinden AKP’nin yarattığı sahte ve tehlikeli algıya Yusuf Halaçoğlu sahip çıkıyor ve bunu MHP’nin bakış açısıymış gibi kamuya açıklıyor. Lakin ben tanıdığım MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin böyle düşündüğünü sanmıyorum. 
Peki Yusuf Halaçoğlu’na ne oluyor?
Efendim o profesör... Hem de öyle bir profesör ki bir zamanlar Türk Tarih Kurumu Başkanlığı bile yapmıştı. O sıralar da Alevileri Ermeni yapan bir gafa imza atmış ve bizden de tepki görmüş; sonra bu açıklamasını düzeltmişti. Anadolu’daki milyonlarca Türkmen Alevi’yi bir anda Ermeni göstermek gibi bir düşmanca tutumu anlayamamıştım ama şimdi biraz biraz kavrar gibi oluyorum.
CHP’yi dinsiz parti gibi gösteren yobaz sürüsünün peşine takılan bir algı sahibi, elbette Alevileri de aşağılayacak bir seçenek arayacak, bulacaktı.
Peki bu sapışın sebebi nedir?
Tarihçi ya... Tarihteki Alevi düşmanlığını, akıl düşmanlığını araştırmış ve içselleştirmiş.
Yani asıl sebep yüksel tahsil efendim, çok yüksek tahsil...
Ne demişti Sakallı Celal böyleleri için?
“Bu kadar cehalet ancak tahsille olur!”

MAKAS ATAN SİYASETÇİLER
O tipleri tanırsınız. Çoğu okumuştur ve zengince ailelerden gelmektedir. Lakin otomobile binince canavarlaşırlar. Bir araba geçebilmek için olanca hızla sağa sola dalarlar, herkesi korkutarak giderler. Lakin bir noktada tıkanır kalırlar ve geriden gelenlerle aynı hizaya girerler.
Bizim siyasetçiler şimdi bu makasçılar gibi... Her parti öbürüne makas atıyor. AKP, CHP’ye ve MHP’ye... Özellikle de HDP’ye... CHP, AKP ve MHP’ye... MHP ise tümüne...
Ama muhalefetteki üç partinin isteği AKP ile hükümet kurmak. Öbür taraf bunu bildiği için arabasını tam gazla sürüyor. Yardımcı pilot Erdoğan, direksiyondaki Davutoğlu’na fısıldıyor: Devam et, hiçbirine fırsat verme... Onlar kaçarlar, çekilirler; sen her şeride girersin...
Bakalım nerede çarpışacaklar?

FUTBOL HAKEMLERİNE DERS
Futbolcu Arda Turan, herkesi şaşırtan yüksek bir fiyatla Barcelona takımına satıldı. 
Acaba Arda Türkiye’de kalsa idi bu başarıyı yakalayabilir miydi?
Hiç sanmıyorum...
Bunun çeşitli nedenleri var: Futbol anlayışımız, teknik direktör yetersizliği vb...
Bence asıl sebep, hakemlerimizin yetersizliğidir...
Ne ilgisi var demeyin ve lütfen futbolumuzdaki manzarayı hatırlayın.
Arda gibi futbolcuları durdurmak için karşı takımın oyuncuları, tekme, tokat, kafa... Allah ne verdiyse vurup indiriyorlar. Hakemler de en fazla fırt diye bir düdük...
Kasap futbolcular, zarif futbolcuları döverek, ezerek bastırıyorlar. Yeni Ardaların Türkiye liginde yükselmesi de mümkün olmuyor. O, burada devam etseydi, şimdiye kadar bacağı, ayağı kırılmış olacaktı. O da kim vurduya gitmemek için korkacak, yeteneklerini ortaya çıkartamayacaktı.
Buradan Türkiye Futbol Federasyonu’na ve Merkez Hakem Kurulu’na sesleniyorum:
Lütfen, böyle futbolcuları koruyun. Kasap futbolculara karşı hakemler, kartlarını kullanmaktan çekinmesinler. Böylece bizler de futbol gösterisi yapabilen oyuncuları izleyip zevk alalım...
Evet; Türk hakemliğinde zihniyet değişimi istiyorum: Futbol hakemleri; kasapları korumayı bırakıp gerçek futbolcuları korusunlar; ligimiz de böylece güzelleşsin.
Unutmayın ki insanlar o statlara gladyatör izlemeye değil topla gösteri yapan zarif oyuncuları izlemeye gidiyor.