20 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Böyle işverenler de var!

Ufuk Söylemez

Ufuk Söylemez

Eski Yazar

A+ A-

Bugün çoğu zaman Atatürk Cumhuriyetinin kazanımlarına ve kurucu değerlerine sahip çıkmamak, seslerini yükseltmemek, pasif, ilkesiz ve işbirlikçi davranmakla eleştirdiğim, TÜSİAD ve bazı işveren örgütlerinin en eski ve köklülerinden olan TİSK'in Onursal Başkanı Sn. Refik Baydur'un veda mesajından bazı bölümleri sizlerle paylaşmak istiyorum.

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu'nun yönetiminde üye ve başkan sıfatları ile tam 50 yıl görev yapmış olan Sn. Refik Baydur'un, TİSK'in "İşveren" isimli dergisinde yayınlanan veda mesajında, sanayici ve işveren dost ve arkadaşlarına yönelik olarak açıkladığı görüşler son derecede önemli, dikkat çekici ve olumlu.

Okurken, bu ülkenin patronları - sanayicileri ve işverenleri böyle düşünse ve davransa, bugün belki de çok daha iyi bir konumda olabilirdik diye düşünmeden edemedim doğrusu.

Kendisini bu güzel mesajları için kutluyorum, TİSK yönetimini de bu mesajı yayınladığı için tebrik ediyorum.

Çünkü bugün, Atatürk Cumhuriyetimiz ve onun kurucu değerleri ile ulus devletimiz, üniter yapımız işçi-işveren hepimizin ortak değeri ve sorumluluğudur.

İşverenlerin, konuşmaları eleştirileri ve duruşları ile demokratik-laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Atatürk Cumhuriyetine sahip çıkmaları son derecede hayatidir ve gereklidir.

Bakalım, Sn. Baydur, veda mesajında neler söylemiş, kimleri nasıl eleştirmiş, işverenleri ve sanayicileri nasıl uyarmış;

"... Rejim ve yönetimde tercihimiz parlamenter, laik, Cumhuriyet ve çağa paralel Atatürk ilkeleri olmalıdır. Ortadoğu ve Uzakdoğu ağır bir şeriat devleti tehdidi altındadır..."

"...Mezhep ve tarikatlar bir sevgi veya sempati yaklaşımı olabilir, ama hiçbir zaman dinimizin kişisel tercihi olmamalı ve temel tefsirlerle dini etkilememelidir..."

"...İdeolojik rejim tercihlerine aklınız ve mantığınızla yaklaşın..."

"... Dikkat edilirse Atatürk'ün kesin ve katı sınırlar içine hapsedilmiş siyasi, sosyal ve ekonomik tercihleri yoktur, çünkü Atatürk aklı ve mantığı zorlayan her türlü yapay tercihe karşıdır. Bu yönüyle inançlarınız ne olursa olsun, bu büyük insanı anlamaya çalışın. Sapık ideolojiler ve bağnaz dincilik sizi dar kalıplara sıkıştırır ve etrafınıza da zarar verdirir. Ne özel ne de siyasi hayatımızda da bedelini ödemek zorunda kalacağınız desteklere itibar etmeyiniz..."

"... Çıkarlarınız için kiminle gizli işbirliği yapmış iseniz, o kişi birgün sizi arkadan vurabilir. Çünkü gizlilik ebediyen kapalı kalamaz ve dostluklar devam etse bile bilmeden sarf edilen söz veya davranış, kuleyi yıkar..."

"... Türkiye artık yıkılmaz veya sapık ideolojilere yataklık yapamaz, ama hep geç kalarak zaman kaybeder. Seçimle oluşan "TBMM'nin her yaptığı işlem, kayıtsız şartsız kabul edilmelidir" ilkesi kuvvetler ayrılığı prensibine uygun şekilde ele alınmalıdır. Katılımcı demokrasinin gereği budur..."

"... Bu küçük hatırlatmalarımı yaşlı bir üyeniz için hoşgörü ile karşılayıp, inandığınız kadarını uygularsanız, kendimi başarılı sizleri görevlerini layıkıyla yapmış insanlar olarak kabul edip, hepinize ve temsil ettiğiniz sanayimizle aziz milletimize parlak gelecek günler dilerim..."

"... Demokrasilerde siyasetçiler yanılabilir ama halkın yanılmaması ve çıkarcılıkla demokrasiyi rafa kaldırmaması gerekir..."