29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Briç denilince ne anlıyorsunuz?

Metin Tükenmez

Metin Tükenmez

Eski Yazar

1970’li yılların ortalarında Anadoluhisarı Gençlik ve Spor Akademisi öğrencisiyken, Anadoluhisarı’ndaki kahvehanelerin hepsinde briç oynanırdı. Biz üniversite öğrencisi olarak bu mekanlara gittiğimizde başka bir oyun oynamak için masa bulamazdık. Bu nedenle zorunlu olarak briç öğrendik. Satrancı briçten daha önce öğrendiğim halde, briç öğrendikten sonra satrancı çok ender olarak oynuyorum. Demek istediğim şudur ki zaman zaman ara versem de tam 40 yıldır briç oynadığım halde henüz briçe doyamadığım gibi her geçen gün biraz daha tutkunu oluyorum, briç kulüplerinin düzenlediği turnuvalara katılıyorum.

Briçe ara verdikten sonra yeniden başlamamda sevgili arkadaşım ve eski oyun ortağım Taştan Şentürk’ün önemli payı olmuştur. Ama bir o kadar da birlikte gittiğimiz İstanbul Briç Spor Kulübü’nün yöneticilerinin güler yüzü ve bizi turnuva oynamaya özendirmelerinin rolü de vardı. Eski film yönetmenlerimizden Semih Sezerli’nin oğlu Toygan Sezerli ve Murat Özer hocalarımızın inanılmaz çabalarıyla briç kulübünü yaşatmaya çalışıyorlar. Türkiye gibi salt halkın değil üniversite rektörlerinin bile briç oyununu “kumar” sandıkları bir ülkede briçi ve briç kulüplerini yaşatmanın zorluklarını tahmin edebilirsiniz her halde.

Bugün ülke yönetimine egemen olanlar da farklı düşünmüyor. Bu yüzden briç kulüplerine destek olunmuyor, olan belediyelere ise mali soruşturma açılıyor. Oysa bir ülkenin çağcıl olup olmadığının ölçütlerinden biri briç ve satranç oynama düzeyidir. Her hafta cumartesi günü İstanbul Briç Spor Kulübü’nde, bazı pazar günleri ise Bahçeşehir Briç Kulübü’nde turnuva oynuyorum. Bahçeşehir Spor Kulübü’nde de durum benzerdir. Bu kulüpte Oktay Geçit ve Sadık Akay hocaların üzerinde dönüyor. İki kulüp de, kiralarını ödeyebilmek için bin dereden su getiriyorlar.

Oysa bazı özel üniversiteler satranç gibi briçin de ders olabilme niteliğini gördüler. Devlet okullarında henüz böyle bir girişimin ipuçları bile görünmüyor. Kulağıma geldiğine göre Türkiye Briç Federasyonu kağıtlardaki simgeleri değiştirip, hayvan figürleri ile ilginç hale getirerek ilkokullara değin inmek için briçi yaygınlaştırma çabası içine girmiş. Bu uğraşın nereye kadar varacağını bekleyip göreceğiz.

Briç kadar paylaşımcı, briç denli saygılı, gerektiğinde insan özyapısı çözümlemesinin yapılabildiği çok az spor dalı vardır. Dünya üzerinde, dünya briç şampiyonu ile yeni briç öğrenmiş insanların yarışıp, birbirlerine üstünlük sağlayabileceği tek spor dalı briçtir. Briçin, çok olasılığı bir arada düşünmek nedeniyle insan bağışıklık sistemini geliştirdiği de bilinmektedir. Yani briç oynayanlar daha az hastalanıyor ya da hastalığa yakalandıklarında daha az zararla atlatabiliyorlar. 28-29 Ekim günleri Pendik’teki Cumhuriyet Briç Turnuvası’na katılacağız. Ülkemizde böylesi önemli birçok Briç turnuvası düzenleniyor ama çoğumuz briçin ne olduğunu anlamış değiliz. Ülkemizi yönetenler, toplumun önde gelen insanları briçin anlamını öğrenmek ve bu uğurda çaba harcayanların yolunu açmak zorundadırlar…