24 Nisan 2024 Çarşamba
İstanbul 21°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Bu Apo'dan Mandela çıkar mı?

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

İşçi Partisi Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey, Abdullah Öcalan'ın görüntülerini ve söylediklerini açıkladı. Özbey'in basın toplantısını ben de izledim. Basın toplantısının yapıldığı salon tıklım tıklım doluydu. Çok sayıda gazeteci vardı. Ertesi gün haber yapmasalar da PKK'ya yakın gazete ve ajans muhabirleri de oradaydı.

Özbey'in kısa açıklamasından sonra görüntüler ekrana yansıtıldı. PKK "asparagas" demişti. Ama görüntüler tartışmaya yer vermeyecek şekilde açıktı. Öcalan'ın 1999'da yakalanınca söyledikleri kimliğini, kişiliğini, PKK'nın yapısını da yansıtıyordu.

Görüntüler yalan söylemez

"Ne isterseniz yaparım" diyordu. Kendini kurtarmak için her şeyi feda etmeye hazırdı. "Taşeronluk", "işbirlikçilik", ... onun için sıradan işlerdi. Bunu söylemekten de hiç çekinmemişti.

Görüntüler yalana söylemiyordu. Her şey bütün çıplaklığı ile ortadaydı. Dün Suriye muhaberatı, sonra ABD ve AB'ye "müdahale edin" mektupları, NATO'ya çağrılar... BDP'lilerden önce o ABD'den "rol" talep etmişti. Türkiye'ye getirilip İmralı'ya kapatılınca da Türk Ordusuna biat.

Öcalan kim kuvvetliyse onun emrine girmekten hiç çekinmiyordu.

Mandela'nın tırnağı bile olamaz

Basın toplantısına bazı gazeteciler geç gelmişlerdi. Salona giremedikleri için koridorda kalmışlardı. Ekranı tam olarak göremeseler de Öcalan'ın konuşmalarını duyabiliyorlardı. Bir ara kendi aralarında konuşmaya başladılar. Birisi yanındakine, "Bu Apo'dan mı Mandela yapacaklar?" diye sordu. O da "Apo tam bir fırıldakmış. Bu Mande-la'nın tırnağı bile olamaz" karşılığını verdi.

PKK suskun

Öcalan'ın 1999'daki ifadesinde söylediklerini Aydınlık günlerce dizi yaptı. PKK'dan, BDP'den hiç ses gelmedi.

PKK'nın ajansından "asparagas" eleştirisi duyulsa da etkili olmadı. Sonra birdenbire PKK'nın sitelerinde İşçi Partisi ve Doğu Perinçek aleyhine kampanya başlatıldı. Yaptığımız görüşmelerde konunun uzmanları kampanyanın zamanlamasını "manidar" buldu. Belli ki İşçi Partisi'nin Öcalan'ın görüntülerini yayınlayacaklarını öğrenmişlerdi.

Önce "asparagas" diyenler, görüntüler yayınlanınca"montaj" demeye başladı. Durumu kurtarmaya çalışsalar da mızrak çuvala sığmadı. PKK önderlerinde telaş vardı. Bu durumu tabana nasıl anlatacaklardı!

AKP ve Öcalan

Başbakan Erdoğan, AKP'li bakan ve yöneticiler sık sık Öcalan'a övgüler düzdüler. Hala da düzüyorlar. Öcalan'a laf söyletmiyorlar. O'na itibar sağlamak için her şeyi yapıyorlar. "Açılım"dan sorumlu Bakan Beşir Atalay geçtiğimiz günlerde Ankara'da gerçekleştirilen büyükelçiler toplantısında, "Beğenseniz de beğenmeseniz de Öcalan Kürtlerin lideri" dedi.

AKP Öcalan'dan bir "kahraman"(!) yaratmak için çırpınıp durdu.

Tabi 2002'de ABD Savunma Bakan Vekili Paul Wolfowitz'e mektup yazıp, "Org. Özkök ile mümkün olduğu kadar kısa sürede mahrem, özel bir toplantı yapabilmeyi ümit ediyorum. Özel cep numaram şudur: 0533 7... Bu yardım ve ülkeme geçmişte gösterdiğiniz dostluk için çok teşekkürler. Sizinle kişisel olarak görüşmeyi sabırsızlıkla bekliyorum. Samimiyetle sizin olan, Recep Tayyip Erdoğan" diyen bir Erdoğan için söylenecek fazla bir şey de yoktu!

"Teslim"di, şimdi "tehdit" ediyor

AKP yerlerde sürünen Öcalan'ı ayağa kaldırdı. 1999'da "Ne isterseniz yaparım" diyen Öcalan 2014'de Türkiye'yi tehdit edebiliyor. Hatta "MİT Müsteşarını ben kurtardım, Hükümeti ben ayakta tutuyorum" bile diyebiliyor.

Öcalan'ı sorgulayan ve ona diz çöktürenler ise şimdi Silivri'de tutsak.

Nereden nereye..!