‘Bu defa Türkiye için oy verelim’

Türkiye'de kahvehaneler, vatandaşların eşiyle dostuyla buluştuğu, sohbet ettiği, dertleştiği mekânlardır. Emeklilerin günlerini geçirdikleri yerlerin başında gelir. İşsiz vatandaşların da uğrak yeridir. Üretmeyen kişilerin pişpirik ve başka oyunlar oynadıkları yerler de olsalar, bizim toplumumuzun bir gerçeğidir.

Dünyada da benzeri pek yoktur. Bize has bir ortamdır.

Vatandaşlar bir ara simitçilere kaymıştı. Ama simitçilerde çay fiyatının 2-2,5 lira olması vatandaşları yeniden kahvelere yöneltti. Kahvehanelerde çay genelde 50-100 kuruş. Yoksulun zaman geçirme yeri.

Kahvehanelerde gündem seçimler

Seçimler yaklaşınca kahvehanelerde sohbetlerin konusu hemen değişir. Birdenbire "semt forumlarına" dönüşmeye başlar. Şimdi de durum aynı. Kahvehanelerde gündem değişmeye başladı. İlk sırada seçimler var.

Bizim toplum çok maharetli. Bir taraftan kâğıt oynarken, aynı anda A partisinin, B partisinin belediye başkan adayının kim olması gerektiğini tartışabiliyor.

Yıllardır bu tür sohbetlere hep tanık olmuşumdur. Daha çok senin parti, benim parti sohbeti yapardı. Ama bu kez durum biraz farklı. İnsanlar kimin aday olacağından çok "AKP'nin nasıl iktidardan indirileceğini" tartışıyor. Kendilerine göre formüller geliştiriyor.

Vatandaş çıkış arıyor

Geçen hafta içinde akşam saatlerinde, bir dostumla Ankara Kızılay'da Karanfil Sokak'ta bir kahvehanede buluştum. Kalabalıktı. Yan tarafımızdaki masada oturanlar hararetli bir şekilde tartışıyordu. Karadenizli oldukları konuşmalarından belliydi. İster istemez kulak misafiri olduk. Gündemleri yaklaşan seçimlerdi:

- Bu AKP çok ileri gitti. Artık bunun cezasını vermek şart oldu.

-Ben geçen seçimde Erdoğan'a verdim ama bir daha asla.

-Ah bir muhalefet birleşse! Bunlar tepetaklak gider.

- AKP'li hırsızları kim yıkacaksa ona verelim.

-Gidelim muhalefet partileriyle görüşelim. Birleşirseniz size, birleşmezseniz AKP'ye oy vereceğiz diyelim.

-Benim oy vereceğim partinin elinde Türk bayrağı olmalı.

-Gezi Parkı eylemlerinde gençlerin elinde Türk bayrakları yok muydu? O gençler nereye derse oraya verelim.

-Muhalefet birleşirse ben doğrudan oraya vereceğim. AKP'yi yıkacak her yola varım.

-Bunlar Türkiye için değil, PKK için çalışıyor. Erdoğan Öcalan'ı övüyor. Bakanlar Öcalan diyor, başka bir şey demiyor.

-Başbakan Pazartesi "demokrasi paketi" açıklayacakmış, bakalım PKK'ya neler verecek?

-Bunlar ülkeyi sattı. Bunları indirmek şart. Ankara ya da İstanbul'u kaybetseler baş aşağı giderler.

...

Konuşma bu çerçevede sürüp gitti. Sonra içlerinden en yaşlı olanı sigarasından derin bir nefes çekip, "Arkadaşlar bu defa Türkiye için oy verelim. Birlik olsunlar AKP'yi götürecek olan adayı destekleyelim. Olmazsa küçük müçük demeyelim, Türkiye için en çok çalışan partiye oy verelim" dedi.

Vatandaş kararlı

Bu tür konuşmaları sık duyar oldum. Vatandaş, "AKP'yi yıkacak formül" üzerine kafa yoruyor. Evlerde, işyerlerinde, otobüslerde, köylerde, ... hep bu konuşuluyor. Muhalefet partilerinin yöneticileri, "Biz seçimlere tek başımıza gireceğiz" açıklaması yapsalar da tabanları birlik istiyor.

Vatandaş oyunu "Türkiye için" vermeye kararlı. Seçimlerde birlik için ayak sürüyen CHP ve MHP'ye duyurulur!