Bu isimler özür diler mi?

FETÖ tarafından 15 Temmuz’da kalkışılan halk düşmanı darbe teşebbüsünün kısa sürede bastırılarak, hezimet ve bozgunla sonuçlanması son derecede hayırlı oldu kuşkusuz ki.
Ergenekon-Balyoz kumpaslarının hazırlayıcısı-destekçisi-tetikçisi “sivil” isimlerin tamamı bu olayı takiben ya araziye uydu, ortadan kayboldu, ya da panik halinde ortalığa dökülerek en keskin “FETÖ ve darbe karşıtı” pozlarına ve şovlarına başladı.
Samimi ve etkin pişmanlık elbette önemlidir. Hatadan dönmek fazilettir.
Ama bazı isimler var ki, o dönemde görev ve pozisyonları gereği çok zarar verdiler. Milli aydınlara, kahraman askerlere, siyasetçi ve devlet adamlarına, rektörlere, gazeteci ve yazarlara yönelik kumpaslarda aktif-hasmane ve provakatif tutum ve tavır aldılar.
FETÖ’nün kumpaslarına “sivil” destek verdiler.
Örneğin, A. Gül kumpasların startını “delillendirin bir savcı bulun” diyerek veren, bürokraside üniversitelerde ve dışişlerinde FETÖ’nün, şakirt ve militanlarını atayan en önemli isimlerin başında geliyor.
Şimdi televizyon-televizyon, gazete-gazete gezerek FETÖ karşıtı ateşli konuşmalar yapıyor.
Ama çıkıp, milletten, mağdur ettiklerinden özür dilemeyi, ciddi ve inandırıcı bir özeleştiri yapmayı pek düşünmüyor nedense.
Aynı şekilde “medya ve demokrasi kahramanı” ilan edilen “CNN TÜRK” isimli medya kuruluşunun başındaki Ferhat Boratav, yıllarca FETÖ’cüleri ve bunlara destek veren 2. Cumhuriyetçi, Sorosçu, gayrı milli isimleri, bölücü HDP’liler, “Megri-megricilerle” birlikte, CNN Türk ekranlara taşıdı. Bugün ya tutuklanan ya da yurt dışına kaçan FETÖ’nün gazeteci-yazar kılığındaki elemanlarının, rektörlerinin hemen her gün CNN Türk ekranlarından yönelttiği psikolojik savaşa çanak tuttu.
Pensilvanya’ya kadar gidip, F. Gülen’in elini öpüp, onun hediye ettiği saatleri alanlar arasında ismi geçen F. Boratav, aynı zamanda ABD’nin ülkemizdeki etki ajanı gayrı-milli sivil toplum örgütü görünümündeki Açık Toplum Enstitüsü isimli Sorosçu örgütün yıllardır yöneticiliğini yapan bir isim.
Çıkıp, özeleştiri yapıp, milletten, Atatürkçü-Cumhuriyetçi ve Demokratlardan yani bizlerden açıkça özür diler mi acaba?
Öte yandan, Halk TV’nin başındaki Hakan Aygün FETÖ’nün tetikçisi-ihbarcı gazetesi “Bugün” isimli gazetede köşe yazarlığı yaparken, Ergenekon-Balyoz kumpaslarına karşı “herkes suspus olmuşken” karşı çıkan “beni ve E. Bakanımız Sn. Yaşar Okuyan’ı” isimlerimizi vererek, FETÖ’ye hedef gösterip, tehdit eden yazılar yazdı.
Halk TV’ye, Mehmet Altan’ları, 2. Cumhuriyetçileri, Cemaatçi ve gayrı milli isimleri konuk ederken, gerçek Atatürkçü ve Cumhuriyetçilere ise fiilen sansür uyguladı.
Bugün benden ve Sn. Okuyan’dan değil, milletimizden, Halk TV’nin Atatürkçü millici Cumhuriyetçi izleyicilerinden ve milletten özür dilemeyi ve bir özeleştiri yapmayı düşünür mü?
Ayrıca, FETÖ’nün Abant Toplantılarına koştura koştura giden, bu örgütün hedefleri için “yetmez ama evet” kampanyaları düzenleyen, gayrı milli, çoğu dönek solcu, liberal bile olamamış vatansız-bayraksız sözde liboş ve aydın geçinen isimlerin bu millete karşı bir özür borçları bir özeleştiri sorumlulukları yok mu?
Bu isimlerin “kraldan çok kralcı” pozlarıyla takındıkları demokrasi kahramanı-darbe karşıtı söylem ve tavırlarının inandırıcı ve ikna edici olabilmesi için, bunların ve benzer türdeşlerinin amasız-fakatsız, derhal kamuoyunun önüne çıkıp, ciddi bir özeleştiri vermeleri ve kumpaslarda yaşamını yitirenlerin ailelerinden, meslekleri ve kariyerleri ellerinden alınanlardan, yıllarca hapislerde hayatları karartılmak istenen asker-sivil tüm milli aydınlarımızdan ve Atatürkçü-Cumhuriyetçi millici ve demokrat tüm yurtseverlerden, milletten özür dilemeleri gerekiyor diye düşünüyorum.
Bunu yapmazlarsa yaptıkları yanlarına kar kalır, gelecekte yine-yeniden benzer gayrı milli-etki ajanı faaliyetlerde bilerek veya bilmeyerek rol ve görev alırlar diye doğrusu endişe duyuyorum.
Ne dersiniz bu isimler, özeleştiri yapıp, sizden, bizden, milletten özür dilerler mi?