Bu kepazelik tarihe geçer!

Sabahın körü.
Polis otel basıp önceki dönem milletvekili olan Fevzi İşbaşaran’ı yaka-paça emniyete götürüyor.
Niye mi?
Tayyip Erdoğan’a tweet atarak hakaret etmişmiş!
Atılan tweetlere baktım, Tayyip Erdoğan’ın ismi geçmiyor,
Velev ki geçse bile öyle bir baskın olacak şey midir?
Açarsın davayı, yargı hükmünü verir.
Rezillik bununla sınırlı değil.
İşbaşaran Emniyet Amirliğine götürülüyor.
Aaa o da ne?
Bir kalabalık Fevzi’yi dövmek için orada bekliyor, derken polisin iki koluna girip etkisiz hale getirdiği eski vekili o güruh dövmeye başlıyor.
Soru şudur: Onlar kimin adamlarıdır ve Fevzi İşbaşaran’ın sabahın köründe oraya götürüleceğini nereden öğrendiler?
Sadece bu bile her şeyi ortaya koymuyor mu?
İlginçlik sabaha karşı gözaltı kararı verenin yeni kurulan sulh hakimliğinin olması.
Bitmedi, bir başka sulh ceza mahkemesi Fezvi İşbaşaran’ı hakaret tweet’i attı diye tutukladı iyi mi?
Evet Reza Zarrab gibiler ve 7-8 Ekim’de isyan edip 40 küsür kişiyi öldüren PKK’lı teröristlere dokunulmazken tweet attı diye bir eski mebus hapse atılıyor.
Vallahi bu kepazelik tarih kitaplarına geçer zira ne Hitler Almanya’sı ne de Saddam Irak’ında bile böyle şeyler olmamıştı.
Peki bu niçin mi yapıldı?
17-25 Aralık tarihleri arasında yolsuzluk haftası ilan edilecek ya, belli ki korku salınmaya çalışılıyor.
Bu arada Fevzi İşbaşaran, Turgut Özal’ın özel kalem müdürlüğünü yaptı. Dolayısı ile  Özal’ın hatırına hakaret etse bile dayak yerine mahkemeye verilemez miydi? Demek ki bunların Özal’ın sevgisi de istismarmış!
Sahi Fevzi’ye kabadayılık yapanlar, F Tipi örgüte karşı niye göstermelik şeylerle yani kolpacılıkla durumu geçiştiriyorlar?.. Hani nerede örgüt davası?.. Haşhaşiler topluca niye kapıya konmuyor? Delikanlılarsa Fevzi gibi bir zavallıyı değil O emperyal çeteyi sopalasınlar...
AÇIKLAMA: CHP Urfa il başkanı HASAN OĞUL aradı ve şunları söyledi: “Sabahattin Bey, ben asla ve kat’a Hizbullahçı değilim ve olamam. Devlette 25 yıl aralıksız hizmet yaptım ve üst düzey bürokrat olarak hizmetlerde bulundum. Necmettin Cevheri ile Ufuk Söylemez’in benim atama kararnamelerimde imzaları var...”
ASKER SELAMINA LİNÇ!..
Yer: Van Stadı.
Van Büyükşehir Belediyespor’la Bergama Belediyespor maçı var.
84. dakikada Bergama’dan Gökhan beraberlik golünü atıyor.
Gökhan sevincini kendi takımının yedek kulübesine gidip asker selamı vererek ortaya koyuyor.
Vay sen misiniz asker selamı veren.
Sadece Gökhan değil bütün Bergama takımı rakip takımın futbolcuları ve taraftarları tarafından saldırıya uğrayıp kıyasıya dövülüyor ki saldırı  linç noktasına ulaşıyor.
İktidar hep yaptığı gibi ihanet pardon barış (!) süreci zarar görmesin diye bu olayın duyulmaması için sansür uygulayıp Futbol Federasyonunun ceza vermesinin önüne geçiyor.
Söyleyin güneydoğu hâlâ vatan parçası mıdır?
DİN ŞURASI VE SİLİKON MEMELER!
Din Şurasında konuşulması gereken Osmanlıca değil, dini iğdiş edenler olmalıydı.
Merakı olanın Osmanlıcayı öğrenmesine kimin itirazı olabilir?
Amaç Osmanlıca değil, AK-Saray’ı ve yolsuzlukları Osmanlıca ile örtmektir.
Ben Din Şurasında İslamla silikonlu meme şovunun bağdaşıp bağdaşmadığını öğrenmek ve bu konuda en yukarıdan net bir mesaj bekledim.
Öyle ya hem sürekli din-iman-türban deyip istismarlar yapacaksın, hem de şeyh kılıklı bir ismin seni destekliyor diye silikonlu meme gösterisine bir söz olsun etmeyeceksin. Bu mudur samimi Müslümanlık?
Aynı şekilde F tipi örgüte laf çakacaksın ama onun İbrahimi Dinler diye islamın böğrüne hançer saplamasını Evanjelistlerle Museviler rahatsız olmasın diye zerre eleştiri getirmeyeceksin!
Yok yapılan asla  dine sahiplenmek değil, din ambalajı ile işportacılık ve afyonlamadır.