16 Nisan 2024 Salı
İstanbul 22°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Bu şantaj kime?

Sabahattin Önkibar

Sabahattin Önkibar

Eski Yazar

A+ A-

“28 Şubat’ta sermayenin ve bazı gazetecilerin katkısı yok muydu? Bunlar neden yargılanmıyor?”
Tayyip Erdoğan’ın, 28 Şubat davası savcısı Mustafa Bilgili’ye kamuoyu önünde verdiği bu emir sonrasında AKP’nin yarı resmi yayın organları Sabah ile Star da durumdan vazife çıkarıp hücuma geçtiler.
Peki, ne oldu da Tayyip Erdoğan, “28 Şubat dalgaları böyle devam ederse milleti boğar” söyleminden bu noktaya savruldu?
Sorunun cevabı basit:
Tayyip Erdoğan çok korktuğu için korkutuyor!
Sonbaharla beraber sokağın taşacağını gören Erdoğan, eşikteki seçimi de düşünerek medya ile hazır ola sokamadığı sermaye çevrelerine açıktan korku salıyor.
Hedef alınanlar kimler mi?
Öncelikle Aydın Doğan’la Rahmi Koç’tur. Peşi sıra Ertuğrul Özkök benzeri isimlere gözdağı veriliyor. Ama altını çizerek yazıyorum; Tayyip Erdoğan’ın ceberrutluğu bütün dünyaca tescil gördükten sonra ne bir tutuklama yaptırabilirler ne de hedef aldıkları isimlere geri adım attırabilirler. Erdoğan bunu bilmesine rağmen bu yola tevessül ediyorsa belli ki çok zordadır!

‘Cumhuriyet sarhoşluğun eseri’ diyene bakın!

Bir insanın karakter kimyası bozulmayagörsün akıl almaz yerlere savrulur. Mümtazer Türköne bu tür savrulmalara son örnektir.
Türkiye beka sorunu girdabında iken onun yazı gündemi Atatürk’ün içtiği içki!
Atatürk’ün Cumhuriyeti ilan kararını sarhoşken aldığını yazıyor ve kendince hem Cumhuriyeti hem de büyük kurtarıcıyı aşağılıyor.
Mümtazer bu bakışı ile kahramanları ve tarihi kişilikleri yaptıkları ile değil de yedikleri ve içtikleri ile değerlendirme gibi yeni bir metot sunuyor.
Mümtazer’in anlayışına göre Mete Han ile Atila gibi tarihe geçen büyük Türk hakanları da kımız içtikleri için sarhoş ve ayyaş ama buna mukabil İngilizlerle işbirliği yapıp İslamı iğdiş eden Vehhabiliğin kurucusu Abdülhavap zemzem içtiği için mübarektir!
Sana meczup bile deme-yeceğim Mümtazer; zira mec-zupların bile bir seviyesi var!

Palalı’nın görüntüleri ve kimyasal bomba
Adamın elinde pala, önüne gelene saldırıyor. Saldırgan görüntülerle tespit edilince hemen yurtdışına uçurdular.
Sonra “gel” deyip mahkemeden serbest bıraktırdılar.
Derken RTÜK harekete geçti!
Palalı’nın görüntülerini yayınlayan televizyonlara ceza istendi!
Yahu Radyo Televizyon Kurumu, Anayasal bir kurum mu yoksa AKP’nin fedai örgütü mü? Bir başka konu başlığı, Suriye’de patlatılan kimyasal silah olayında Türkiye’nin birinci fail olarak öne çıkmasıdır.
Esad bunu açıktan dillendirirken Ruslarla Amerikalılar konuyu perde gerisinde konuşmaya başladılar ki dün Sevgili Melik Aşık’ın yazdıkları ortada!
Sahi Adana’da savcının sarin gazı deyip tutuklattığı 11 El Nusra militanı birden ansızın “Pardon sizinki sarin gazı değil antifirizmiş” denilip niçin ve nasıl tahliye edildi?
Ben Kılıçdaroğlu ile Bahçeli’nin yerinde olsam bu olayın peşini bırakmazdım; zira AKP’yi sadece bu iddia bile tarihe havale eder.

Semra Özal’ın seks kaseti mi var?

CNN-Türk’e göre savcılık Semra Özal için inceleme başlatmış.
Gerekçe eşi Turgut Özal’ı zehirlemesi için kendine şantaj yapılıp yapılmadığı iddiasıdır ki bunu dillendiren davanın açılmasına sebep olan gizli tanıktır...
İyi de Semra Özal’a kocasını öldürmesi için ne ile ve nasıl şantaj yapılabilir?
Akla gelen ilk şey, gizli ilişki kasetidir.
Ben böyle bir şeyin olabileceğine milyonda bir ihtimal vermem ama Semra ve Ahmet Özallar kendi kazdıkları kuyuya nasıl düştüklerini görmelidirler.
Eş ya da baba ölüsünün üzerinden ticari rant hesabı derken gelinen yer burasıdır.
Yahu AKP’nin derdi Özal’ın öldürülmesi değil, onun üzerinden askeri karalayıp istismar ve oy devşirmektir... Bunu görmemek için salak olmak gerekiyor.

Şehit cenazeleri ve Bakan’a yumruk

PKK karakol inşaatını bomba-layıp dağ’a adam kaldırıyor, Mehmet Baransu’nun iddiasına göre kendi bakanını yumruklayan Başbakanımızdan tık yok!
Bakan Suat Kılıç ne yaptı da PKK’ya bile hiddetlenmeyen Erdoğan, “enişte” diye seslendiği Kılıç’a yumruk attı? Diyecekler ki Baransu yalan söylüyor!
Pardon ama bu Baransu’nun çuvallarla getirdiği dosyalarla Balyoz davasını açan ve yüzlerce subay ile generali mahkûm ettiren siz değil miydiniz?
Mehmet Baransu askere komplo kurunca iyi, Tayyip Bey bakana yumruk attı deyince yalancı; öyle mi?
Bir başka şey, yeni istismar söylemleri, “şehit cenazeleri gelmiyor” ifadesidir.
Güneydoğu’da asker sokağa çıkamıyor ve bölgede açık bir işgal varken, yani bütün bölge PKK’ya teslim edilmişken niye şehit cenazesi gelsin!