25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 23°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Bu sevgi bitmez!

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

15 Temmuz ABD/FETÖ darbe girişimi sonrasında Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı bir kampanya başlatılmıştı.

FETÖ’ye arsa tahsis eden, “ne istediyse veren” bazı belediye başkanları kışlaların girişlerini çöp kamyonlarıyla kapattı.

Başıbozuk bazı gruplar askeri üniforması olan herkese saldırmaya kalktı. Hatta linç girişiminde bulunanlar bile oldu.

TSK’nın görüşü alınmadan kuvvet komutanları Milli Savunma Bakanlığı’na bağlandı. YAŞ’ın yapısı değiştirildi. Jandarma ve Sahil Güvenlik, İçişleri kadrosuna katıldı. Emir komuta birliği bozuldu.

Arkasından TSK komuta kademesinin yerlerde sürünen görüntüleri servis edildi. TSK’nın itibarı kırılmak istendi.

Ama toplumdaki Mehmetçik sevgisi azalmadı.

30 AĞUSTOS

Dün 30 Ağustos’tu. Türkiye’nin tarihindeki kritik günlerden biri. İlk kez 1924’te Afyon’da “Başkumandan Zaferi”olarak tören yapıldı. 1926’dan itibaren de tüm yurtta “Zafer Bayramı” kutlamaları başladı. Ankara’da törenler devlet erkanının katılımı ile Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştiriliyordu. Hükümet bu yıl tankların ve uçakların törende görev almasını yasakladı. Tam törenlerin yapılacağı gece platform çöktü.

Tören yeri değiştirildi. Askerler, Meclis binasından eski Meclis binasına kadar tören geçişi yaptı.

EN ÖNDE BAYRAK VE ATATÜRK

En önde dev bir Türk Bayrağı vardı. Mehmetçik dört bir tarafından sıkı sıkıya sarılmıştı. Hemen arkasında yine dev bir Atatürk resmi.

Mehmetçiği gören vatandaşlar cadde kenarlarına doldu.

Kortej Kızılay’dan Sıhhıye’ye doğru ilerlerken askeri bando Harbiye Marşı ile eşlik etti. Mehmetçiğin “Her şey vatan için”, “Ne mutlu Türküm diyene” sloganına vatandaşlardan “Mustafa Kemal’in askerleriyiz”selamı geldi.

HERKESİN YÜZÜ GÜLÜYORDU

Cadde kenarlarında korteji izleyenlerin yüzü gülüyordu. Hayranlıkla Mehmetçiği izlediler. Binlerce Ankaralı Mehmetçiği alkışladı.

Mehmetçiği alkışlayanlardan kimisinin kardeşi, kimisinin oğlu, kimisinin sevgilisi, kimisinin arkadaşı askerdi. Kortejdekiler aslında kendilerinden bir parçaydı. Onun için hem mutlulardı, hem gururlulardı.

Bu manzarayı görünce yanımdaki hanımefendi ile göz göze geldim. Halkın Mehmetçiğe ilgisinden o da memnundu. “Bu sevgi bitmez”dedi. Her şeyi özetledi.

GÖZYAŞLARI

Sıhhıye’de Mehmetçiğin geçiş törenini izlerken, biraz uzağımdaki 50 yaşlarındaki çiftin gözlerinden yaş aktığını gördüm. Aslında ağlamıyorlardı. Mutluluk gözyaşları gibi bir şeydi. Dayanamayıp yanlarına gittim. Neden gözlerinden boncuk gibi yaş geldiğini sordum.

Önce gözlerindeki yaşları sildiler. Sonra da “Bizim de oğlumuz asker. Üzüntüden değil, gururdan”dediler.

Çocuklarının askerliğini nerede yaptığını merak edince, “Nerede yaptığı hiç önemli değil, vatan görevi, her yer bir” karşılığını verdiler. Israr edince de “Güneydoğu”demekle yetindiler.

Onlarla konuşurken bu kez benim sesim titremeye başladı.

Türk halkının “Mehmetçik ruhu” karşısında etkilenmemek mümkün mü?