25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 23°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

BUGÜN YÜRÜMEK VATAN VE NAMUS GÖREVİDİR

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-

24 Ocak 1980 günü doğanlar, bugün 34 yaşında.

Turgut Özal'ın meşhur 24 Ocak Kararları da 34 yaşında.

Bugün Ankara'da 34 yılın hesabını görmek için yürüyoruz.

24 Ocak 1980: İhanetin başlangıcı

24 Ocak 1980 kararları, özetle Türkiye'yi dünya sermayesinin kucağına bırakma kararıydı. Vatana ihanetin ekonomik cephesidir.

Ancak sopayla uygulanabilirdi. Arkasından 12 Eylül 1980 Amerikancı darbesi geldi.

Türkiye'yi dünya sermayesinin kucağına bırakmak ne demekti?

Bir: Paranın giriş çıkışına denetimi kaldırmak.

İki: Malların giriş çıkışına denetimi, yani gümrükleri kaldırmak.

Üç: Kamu İktisadi Teşekküllerini kaldırmak! Özelleştirme dedikleri!

Dört: Tarıma destekleri kaldırmak.

Beş: İş güvenliğini, sosyal hakları, sendikaları, kamu hizmetini kaldırmak, özetle devleti küçültmek.

Hepsini toplarsanız; Milli devleti ve ekonomik temelini kaldırmak.

Beş Kaldır programı, beş yoksullaştırma programıydı.

Dünya sermayesinin kucağında Türkiye borca battı; işçi işini, köylü tarlasını kaybetti. Tezgâhlar devrildi, çarşılara filler girdi, halk yoksullaştı ve tarikat ağına hapsedildi. Sıcak para diktası kuruldu.

Nöbetçiler şehit edildi

24 Ocak programı, kan dökerek uygulandı. Başka türlü yürütülemezdi. Kemalist Devrimi yıkacaklarını ilan ettiler. Cumhuriyet kaleleri bir bir yıkıldı. O kalelerin nöbetçileri bir bir katledildi. Muammer Aksoylar, Turan Dursunlar, Bahriye Üçoklar katledildi. Türkiye 24 Ocak 1980'den 24 Ocak 1993'e böyle geldi.

Uğur Mumcu, arkasından Org. Eşref Bitlis, dünya sermayesinin hedefindeki Cumhuriyet kahramanlarıydı. Kemalist Devrimin şehitler listesine adları yazıldı.

Madımak'ta devrimci aydınlar ateşlerde cayır cayır yakıldı.

Kemaliye Başbağlar'da 34 köylümüz kurşuna dizildi.

24 Ocak ekonomisi, ateşle, kurşunla, bombayla, mayınla yürütülüyordu.

Dünya sermayesinin hedefindeki örgütler

Ekonomik sınırları kaldırılan Türkiye'nin silahlı kuvveti gereksizdi. Kaldı ki siyasal sınırların yeniden çizilmesi de, 2-3 Ekim 2005 günü AB ile Müzakere Çerçeve Belgesi'yle imzaya bağlandı. İhanet belgesinin altındaki imzalar, Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan'a aitti.

Böylece 24 Ocak 1980'de başlayan Dünya Ekonomisiyle Bütünleşme süreci, Ordu'nun tasfiyesi, vatanın parçalanması aşamasına geldi. Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, İzmir ve İstanbul Casusluk davaları, 24 Ocak programının kaçınılmaz gündemiydi.

İşçiye, köylüye, esnafa, tüccara, milli pazara üretim yapan sanayiciye balta indirenler, siyasal düzlemde İşçi Partisi'ne ve askeri boyutta Türk Silahlı Kuvvetleri'ne saldırdılar.

24 Ocak'ın barikatlarını yıkan tarih

2012'ye böyle geldik.

24 Ocak'ın karşısına 19 Mayıs dikildi.

Cumhuriyet, tabutunu kırdı; 29 Ekim de 24 Ocak'ın karşısına dikildi.

Atatürk, mezardan kalktı, 10 Kasım da dikildi.

Cumhur, 13 Aralık'ta, arkasından 8 Nisan 2013'te Silivri Kalasını kuşattı; 24 Ocak barikatlarını yıktı.

Arslanlı Yol'da Milli Hükümet menziline girdik

Cumhuriyet Hareketi, Haziran'da kıyama kalktı, halk ayaklandı; 24 Ocak saltanatının tahtını salladı ve Arslanlı Yol'da Milli Hükümet menziline girdi.

24 Ocak 1980'den 24 Ocak 2014'e, Maden ve Enerji İşçileri yürüyüşüne böyle geldik.

Zonguldak madenci yürüyüşünden, Sümerbank, Beykoz, Telekom, Seydişehir, SEKA, TEKEL, Şişecam direnişlerinden geçerek geldik buraya.

Sen-ben yok Mustafa Kemal'in askerleri var!

Artık direniş tek tek işyerlerinde değildir. Cumhuriyet hareketi, emekçi mücadelesi ile Ergenekon savaşlarını ve Kemalist Devrim siperindeki mücadeleleri birleştirdi. Stadyumlar ayaklandı. Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray, Trabzon, Karşıyaka hepsi omuz omuza verdi. Milas'ta İşçi Partisi, CHP ve MHP örgütleri, özelleştirmeye karşı mücadele cephesinde aynı safa girdiler.

Artık sen, ben yok, Mustafa Kemal'in askerleri var!

24 Ocak'ta başlayan hayâsız saldırıya uğrayan Millet, "Mustafa Kemal'in Askeri" kimliğinde kendine geldi ve birleşti.

24 Ocak'ın 34 yıllık hesabını kapatmak için yürüyoruz

Bugün 24 Ocak'ta Ankara'da, 24 Ocak 1980'in hesabını kapatmak için yürüyoruz.

24 Ocak'ın defterini dürmek için yürüyoruz!

Cumhuriyet ayağa kalkmıştır!

Vatan satılmaz!

Ülke bölünemez!

Bu yürüyüş, Emek, Namus ve Vatan yürüyüşüdür.

Bu yürüyüş, bu topraklara alın terini döken, bu topraklarda kökü olan, bu milletin namusuna sahip çıkan herkesin yürüyüşüdür.

Bugün yürümek, bir vatan ve namus görevidir.

BUGÜN KİTAP EKİNDEKİ "Marx'ın Mustafa Kemal Öngörüsü" konulu yazıyı incelemenizi özellikle öneriyorum.