24 Nisan 2024 Çarşamba
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Bursa’da komşu, esnaf ve delikanlı kriterleri

Rafet Ballı

Rafet Ballı

Gazete Yazarı

A+ A-

Bursa’ya devam edelim. 

Otomotiv işçilerinin direnişine. 

*** 

Daha Bursa’ya yola çıktığımda aklımdaydı. 

Kafamdaki sorulardan ikisi “değişim”le ilgiliydi. 

Bir: Direniş, işçiyi ne kadar değiştirmişti? 

İki: Aileleri nasıl etkilemişti? 

Mücadele-insan ilişkisi yani. 

*** 

Rastladığım ilk işçi. Önce o sordu: “Haberci misin?” 

Çok hoş: Direnişçiler gazetecilere “haberci” diyor. 

Ardından “hüküm” cümlesiyle başladı: “35 yıldır bir cacık değilmişim.” 

Üslup biraz futbol taraftarlığını andırıyor. 

Çuvaldızı kendisine batırmaya devam etti: “Ot gibiymişim. Dünyadan haberim yokmuş.” 

Belli: Bir tür özeleştiri yapıyordu. 

Fakat “35 yıl”ı anlayamamıştım. O kadar yıllık iş deneyimi olamazdı. Genç görünüyordu. 

Yaşını sordum. “35” dedi. 8 yıllık işçiymiş. 

Meğer, ömrünün muhasebesini çıkarmış. 

Sonuç 1: Hayat, insanı değiştirir. Mücadele, kesin değiştirir. Üstelik, hızlı değiştirir. 

*** 

Renault işçilerinin en hoşlandıkları konu: Direnişin başarısı. 

Soruyorum: Bu kadar uzun süre dayanabileceğinizi umuyor muydunuz? 

Her birinin cevabı sözleşmişçesine aynı: “Hayır. İlk saatlerde kırılır sanıyorduk.” 

Fakat tam tersi oldu. Başladı, yayıldı, uzun sürdü. 

Niçin? Nasıl? Epey hüküm çıkarılabilir. 

Ben, sonuca dikkat çekmek istiyorum. 

Öncelikle, işçinin kendisine bakışı değişmiş. 

Yapabileceğini görmüş. Hele birlik olursa. 

Sonuç 2: Mücadele eden, kendi gücünü keşfeder. 

*** 

Fabrika önünden ziyaretçi eksik olmuyor. 

Öncelikle fabrikadan hiç çıkmayanlar için. 

Eşler, çocuklar... Anneler, babalar... 

Ellerinde yemek paketleri. Gruplar halinde alana giriyorlar. 

Aile dayanışması tamam. 

Ziyaretçilerle biraz sohbet. Yeni bir halka keşfediyorum: Komşular da var. 

Daha çok da kadınlar. 

Sonuç 3: Direnişin nabız atışları genişlemiş. 

Aileden komşuya, komşudan mahalleye ulaşmış. 

*** 

Öğle sıcağı. Baktım, işçiler oturmuş bir şeyler yazıyor. 

Ellerinde küçük kağıtlar. Bir kebapçıya ait. 

“Teşekkür mesajları” dediler. 

Direniş çadırlarına yemek gönderiyormuş. 

Maliyeciler kapıya dayanmasın diye adını yazmıyorum. 

Sözcülere sordum. “Başka esnaflardan da geliyor” dediler. 

Sonuç 4: İşçiye destek, artık esnaf kriterleri arasında. 

*** 

Beşiktaş’ın “Çarşı”sını Bursa’da göremedim. 

Her yerde olmalarına alışmıştık. Bir sorun var galiba. 

Fakat: Bursaspor’un “Teksas”ı onları aratmıyor. 

Bursa maçlarının hırçın delikanlıları. 

Şimdi, direnişin hareketli destekçileri. 

Gelip gidiyorlar: Dillerinde sloganlar, arabalarında yardımlar. 

Sonuç 5: Emekçiye destek, delikanlılığın kapsama alanında. 

*** 

Özet: Direnen işçinin gördüklerine bakalım. 

Bir: Türk Metal Sendikası barikatını aştılar. 

İki: Renault işverenini pazarlık masasına oturttular. 

“Burunları havadaydı” diyorlar. 

Üç: Kamuoyu desteğinin yanlarında olduğunu fark ediyorlar. 

AKP Hükümeti en fazla sızlanıyor. 

Polis müdahalesine cesaret edemiyor. 

Dört: Medyayı, kendilerinden söz etmeye mecbur bıraktılar. 

*** 

Şu kesindir: Suskunluk dönemi geride kaldı. 

Halkımız kendini kolay seferber ediyor artık. 

Sahaya hemen inebiliyor. 

19 Mayıs, Cumhuriyet Bayramı, Silivri barikatları ve Gezi hamlesi... 

Şimdi de emek cephesi. 

Mesele, bunların birleşmesi. 

*** 

Devam edeceğim.