29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 21°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Büyümede ‘çakılma’ işareti

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

Büyüme rakamları düşüyor. Birinci çeyrekte büyüme 7.4’tü. İkinci çeyrekte yaklaşık yüzde 30 geriledi. 5.2 oldu.
İkinci çeyrek 24 Haziran seçimlerinin hemen öncesi. Yani seçim ekonomisinin en yoğun olduğu dönem. Buna rağmen ciddi düşüş yaşandı.
EKSİ BÜYÜME
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, ikinci çeyrek büyüme rakamları için, “Büyüme rakamları, ekonomi politikamızdaki temel hedeflerimizin başında gelen, ekonomik dengelenme sürecinin başladığını göstermektedir” dese de gerçek pek öyle görünmüyor.
Ekonomi uzmanları üçüncü ve dördüncü çeyrek için karamsar. “Eksi büyüme”den bile söz ediyorlar. “Üçüncü ve dördüncü çeyrekte çakılırız” tespiti yapıyorlar.
FAİZ ARTIRIMI
Döviz kurları, Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun bugün yapacağı toplantıyı bekliyor. Arjantin bir seferde faizleri yüzde 15 artırdı. Yabancıların Türkiye için beklentisi yüzde 7-8 civarında.
Beklentinin altında bir faiz artışının döviz kurlarında yükselmeye neden olacağı konuşuluyor.
Yapılan değerlendirme özetle şöyle:
“Döviz kurlarındaki artışı önlemek için kullanılan yöntemlerden biri faiz artışı. Zamanında ve gerekli dozda yapılırsa etkili. Ama bu ilaç zamanında ve yeterli dozda verilmezse etkisizleşiyor. Krizi aşmak için dozun çok yükseltilmesi de yan etkilerini çoğaltıyor. Türkiye kıskaçta.”
ÖNÜMÜZDEKİ AYLAR
Önümüzdeki aylarda faizlerin yükseleceğine kesin gözüyle bakılıyor. Hem mevduat, hem kredi faizleri artacak. Şu anda kredi faizleri yüzde 40’lara dayanmış durumda. Bu faizle üretim yapmak zor.
Enflasyonda da durum aynı. Üretici enflasyonu ağustos ayında yüzde 32’leri buldu. Eylülde yüzde 40’lardan söz ediliyor. Tüketici enflasyonu da tırmanışta. Eylülde yüzde 20’lerin çok üstüne çıkması sürpriz olmayacak.
SONUÇ BELLİ
Hem durgunluk, hem yüksek enflasyon, hem de yüksek faiz.
Bu koşullarda bırakalım yüksek büyümeyi, büyümeden söz etmek bile olanaksız.
Ülkeyi yönetenler, hayal aleminden çıkmalı ve gerçekçi davranmalı. Durum bu. Buna göre ne yapılması gerekiyor o tartışılmalı.
AKP’nin tek başına bu krizin altından kalkabileceğine AKP’liler dahil kimse inanmıyor. Bu nedenle hangi görüşten olursa olsun işi bilenler devreye girmeli. Aksi halde sonuç belli.
TEHLİKELİ İŞARETLER
Hükümet şaşkın. Ekonomi yönetimi ne yapacağını bilemiyor. Ekonomi birimlerindeki genç uzmanlar bile her şeyin farkında. IMF merkezinden gelen bilgiler de ilginç.
Acil para bulma arayışları gündemde. Bunun için yapılan hamleler ise kafa karıştırıyor.
ABD’ye şirin gözükerek para musluklarının açılacağını hesaplayanlar fena halde yanılır. Krizi aşmanın yolu ABD’nin isteklerini yerine getirmekten değil, ülkede birlik sağlamaktan geçiyor.
Bunun da yolu iktidarı paylaşmak.
Bu eninde sonunda olacak. Ama geciktikçe maliyeti artıyor..!
TÜİK VERİLERİ
TÜİK verilerine güvende sorunlar yaşanıyor. Özellikle yabancılar çok temkinli. Türkiye ile ilgili rapor hazırlayanlar verileri diğer kuruluşların verileriyle, kendi araştırmalarıyla kontrol ediyorlar.
Konunun uzmanları, “İstatistikte hile sahte para basmayla eş değerdedir” değerlendirmesi yapsa da bu kurala uyulup uyulmadığı konusunda kaygı büyük. Daha önce detaylı olan TÜİK açıklamalarının şimdi iyice küçülmesine vurgu yapılıyor.
Muhalefet ise büyüme rakamları için “hormonlu”, enflasyon ve işsizlik rakamları için “kontrollü” değerlendirmesinde bulunuyor.
Akademisyenlerde de verilerle ilgili güven sorunu var.