23 Nisan 2024 Salı
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Büyüyen kim?

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

2013 yılı 2. çeyrek (Nisan-Mayıs-Haziran) büyüme rakamları açıklandı. İkinci çeyrekte 4,4 büyümüşüz.

Ama bu büyüme işinde bir gariplik var. Vatandaş Ahmet amcanın, Nermin teyzenin, sanayi sitesindeki Hasan’ın, Yalçın’ın durumunda bir iyileşme yok. Bırakın iyileşmeyi, kötüleşme var.

Vatandaşın aldıkları küçülüyor

Marketlerde, bakkallarda raflarda ilan edilen fiyatlar sürekli değişiyor. Görevliler zamlı fiyatları yazmaktan yorulmuş durumda. Her sabah firmalardan yeni zamlı fiyat listeleri geliyor. Vatandaş büyümüyor. Üstelik aldığı peynir, et, süt, yağ, sebze, meyve, ... miktarları küçülüyor.

Bu arada, vatandaşın talebine uyup, ürünlerde fiyatı değiştirmeyip, gramını düşüren uyanık firmalar da bulunuyor.

Müşteri değil icra memurları dolaşıyor

Ankara’nın küçük ve orta boy sanayicilerinin bulunduğu Ostim’deki sanayicilerle konuştum. Krizin sanılandan daha büyük olduğunu söylediler. Bir işyerinin hem baş ustası, hem sahibi olan Nazım Bey çok dertli. “Biz küçük ölçekli bir şirketiz. Ben dahil 27 kişi ekmek yiyoruz. Ama böyle giderse yakında kapıya kilit vururuz. En büyük sıkıntımız da umudun tükenmesi. İşlerin iyileşeceğine ilişkin umudumuz kalmadı” diyor. Sohbet uzayınca sıkıntısı öfkeye dönüşüyor. Sesi yükseliyor. Başlıyor bağırmaya:

“Bakın şu caddeye. İşyerlerinde dolaşanlar müşteri değil, icra memurları. Bir iki yıldır kredi ile idare ettik. Şimdi kredi taksitlerini ödeyemiyoruz. Burada borçlu olmayan yok. İşler tıkandı. Ne yapacağımızı da bilmiyoruz. Hükümet Esad’la, Mısır’la uğraşacağına bizimle ilgilensin. Başbakan Esma’ya ağlayacağına bizim durumumuza ağlasın.”

Büyüyen biz değiliz

Sohbet kalabalıklaştı. Komşu işyerlerinden gelenler oldu. Sinirler gergin. “Türkiye 2. Çeyrekte 4,4 büyüdü. Bu size yansımıyor mu?” diye sorunca ip koptu. “Büyüyoruz” sözünü duyunca kontrolden çıktılar.

“Kim büyüyor? Biz birbirimizi biliriz. Buralarda büyüyen tek kişi yok. İşyerindeki makinesini yarı fiyatına satmak zorunda kalan sanayici büyür mü? Büyüyen biz değiliz. Büyüyen başkası. Elde telefon, bakan milletvekili kıçında dolaşanlar büyüyor. Emekle değil, hırsızlıkla büyüyorlar, rantla büyüyorlar” diye isyan ettiler.

Sohbet o hale geldi ki kimseyi susturmak mümkün olmadı. Derken komşu dükkânlardan birinin çalışanı geldi. Patronuna, “Maliyeciler geldi, seni çağırıyorlar” dedi. O da “Maliyecisinin de, belediyecisinin de, icra memurunun da, bankacısının da, ...” diyerek söylene söylene gitti.

Misafiri olduğum işyerinin sahibi, kulağıma eğilip, “Bunların hepsi son seçimde AKP’ye oy verdi” diye fısıldadı.

Her ay 10 milyar dış açık

Ekonomistler sürekli uyarıyor ama dinleyen yok. Her ay ortalama 10 milyar dolar dış ticaret açık verir olduk. Rakamlar da büyümenin ithalat büyümesi olduğunu gösteriyor. AKP yıllardır Türk parasını değerli kılarak ithalatı patlattı. Mustafa, Mehmet, Ayşe, ... değil; Hans, Coni, ... kazandı.

Ara mal üreten fabrikaların birçoğu ithal ürünlerle rekabet edemedi, kapandı. Ostim gibi sanayi bölgelerindeki küçük ve orta boy işletmelerin derdi de bu. Büyük sanayi kuruluşları ithalata yönelince onlar da makinelerini satma noktasına geldiler.

Hükümetin uyguladığı ekonomi politikalarının sonucu bu. Bazıları gerçekten büyüdü. Hem de çok büyüdü. Ama emekle değil...