19 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Buzdolabına değil yerin dibine...

Ufuk Söylemez

Ufuk Söylemez

Eski Yazar

A+ A-

T. Erdoğan, 11 Ağustos 2015 tarihinde “...çözüm süreci şu anda buzdolabındadır...” demişti. Bunun anlamı (şarta bağlı da olsa) dolaptan çıkarılıp, yine aynı bayat ve fesat senaryo milletin önüne sürülebilir demektir. İşte böyle bir adım asıl felaketimiz olur. Şehitlerimizin kanı yerde kalır. Aileleri bir kez daha ölür.Türk milletinin ezici bir çoğunluğu ise kahrolur.Teröre yine müzakere umut ve ihtimali vererek, bölücü terörün siyasi uzantılarıyla pazarlık etmek, bugüne kadar yapılan bütün mücadeleyi dökülen kanları, verilen şehitleri ve ödenen bedelleri yok saymak demektir.Çözüm sürecinin bir bölünme ve çözülme süreci olduğu aşikardır. Çözüm süreci boyunca, PKK/HDP dağda da, düz ovada da, rahatlıkla tahkimat yapmış, organize olmuş, şehir merkezlerine silah ve mühimmat depolamış, istihbarat ve öz yönetim örgütlenmesi teşebbüslerine kalkışmış, giderek küstahlaşmış ve pervasızlaşmıştır.Bugün yaşadığımız, milletimizi kedere boğan hain terör saldırıları karşısında ödediğimiz bedeller ve asker-polis ve korucularımızın kahramanca mücadelelerinde verdikleri kayıpların en büyük müsebbibi, işte bu terörle mücadele yerine müzakere yapıyoruz diye başlatılan ancak, milletin çıkarlarına ve ülkenin bütünlüğüne karşı yürütülen ihanet sürecidir.Bu süreci buzdolabında bekletmek, yine aynı sapkın ve hain zihniyetin bir gün yine, yeniden hortlatılması için umut vermek demektir.Çözüm süreci buzdolabına değil, yerin dibine gömülmelidir.Terör örgütüyle açık ve aşikar işbirliğini ve organik bağını gizlemeyen HDP hakkında derhal kapatma davası açılmalıdır.Terör örgütüne destek-güvenlik güçlerimize köstek olacak açıklamalar yapmaktan çekinmeyen HDP’li Bakanlar azledilmelidir. PKK’ya arka çıkan, propagandasını yapan ve işbirliği içindeki HDP’li mazbatalı-kravatlı militanların dokunulmazlıkları kaldırılarak, haklarında yasal soruşturmalar başlatılmalıdır.Bölgede can ve mal güvenliği ile kanun hakimiyetinin ve huzurun sağlanması için derhal sıkıyönetim ilan edilmelidir.Güvenlik güçlerimize tam anlamıyla sahip çıkılmalı, milletçe terörle topyekün bir mücadele stratejisi ortaya koyulmalıdır.“Çözüm sürecini buzdolabına kaldırdık” diyerek, bir yandan yeniden ucu açık bölünme ve çözülme sürecine dönülebileceği ihtimalini açık tutarak, sonra da vatan evlatlarını ateş hattına sürmek, açık ve ağır bir ihanet olur.Bunun bedeli de, herkes için çok ama çok ağır olur.