29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Cabbar ve Cevher

Tunca Arslan

Tunca Arslan

Gazete Yazarı

Altın Portakal tarihinde yapısal anlamda bir dönüm noktası olarak anılan 1975 yılına her anlamda Yılmaz Güney adı damga vurur. Senaryosunu yazdığı Şerif Gören filmi “Endişe”, festivalin 12. yılının en iyisi seçilirken, yönettiği “Arkadaş” ikincilik, Atıf Yılmaz’la birlikte çektiği “Zavallılar” üçüncülük kürsüsüne çıkar. “Endişe”deki çalışmasıyla da en iyi senaryo ödülünü alacaktır Güney. Çukurova’nın yakıcı gerçekliğine, tarım işçilerinin dramı ve sömürü ilişkilerinin yanı sıra kan davasını da ekleyerek bakar “Endişe”. Karısı, kızı, oğlu, kız kardeşi ve eniştesiyle birlikte Çukurova’ya inip pamuk toplama işinde çalışan yoksul köylü Cevher’in hikâyesidir anlatılan. Tepeden tırnağa Aydınlıkçı sanatçı Erkan Yücel’in kolay tanımlanamayacak performansla ete kemiğe büründürdüğü Cevher’in yakasında kan davası belası da vardır. Belli bir süre içinde kan borcunu ödemezse öldürülecektir.

Çiftçibaşı Osman, Cevher’in kızı Beyaz’a göz koymuştur, genç kızı karısı olarak almaya kararlıdır. Direnir Cevher, fakat Osman başlık parası olarak 15 bin lira vermeye hazırdır, bu da Cevher’in aklını çeler. Kan borcunu ödeyebileceği, hayatını kurtarabileceği paradır söz konusu olan. Peşindekileri, kan davasını, parayı düşünür... Gencecik kızını yaşlı bir adamın koynuna sokmak gelir sonra aklına. Çaresizdir. Üstelik pamuk toplama işi de iyi gitmemekte, on ırgatın bir günde yapacağı işi tek başına halleden makinelerin gelmesi, ekmeğe kan doğramaktadır.

Cevher sarı sıcak bir sıkıntı içindeyken, pamuk tarlasına gelen bazı kişiler ve sendikacılar, ırgatların birleşip sömürüye karşı çıkmasına dair konuşmalar yapar. Ücret konusunda ağayla anlaşamayan ırgatlar greve giderler, büyük bir huzursuzluk başlar. Cevher ne yapacağını bilememektedir, kendisine verilen sürenin bitmesine çok az kalmıştır. Daha fazla dayanamayarak karısıyla birlikte tarlaya dalarak pamuk toplamaya başlar. Para için, canı için, kızı için arkadaşlarına ihanet etmiş, grev kırıcılığı yapmıştır. Geceleri bile karısının tuttuğu fenerin ışığında deli gibi pamuk toplamaktadır. Müthiş sarsıcı sahnelerdir bunlar.

Cevher’in çalışması ağayı sevindirmiş, diğer ırgatların da ona uyacağını düşünmüştür. Oysa grev devam etmekte, Cevher’e yönelik öfke büyümektedir. Bu sırada kızı Beyaz’ın ırgat Sino’yla kaçtığı haberi aklını başından alır. Her şeyini kaybetmiştir. Parası yoktur, Osman’a verebileceği kızı yoktur ve kancılar gelmiştir. Artık kurtuluşu yoktur. Kaçar... Ama ölümden kaçamaz.

‘UMUT’ ve ‘ENDİŞE’

Şerif Gören’e en iyi yönetmen, Erkan Yücel’e en iyi erkek oyuncu, Kenan Ormanlar’a en iyi görüntü yönetmeni dallarında Altın Portakal kazandıran “Endişe”, en alttaki, çaresiz, zavallı insanın çırpınışı üzerine, tıpkı “Umut” gibi mükemmel bir filmdir. Erkan Yücel, çıldırının eşiğine gelmiş, hiçbir çıkış yolu bulamayan, her açıdan köşeye sıkıştırılmış Cevher’i sinema tarihimizde derin bir iz bırakarak canlandırır. Yalnızca Yücel’in oyunculuğu açısından bile birkaç kez seyredilebilecek bir filmdir karşımızdaki. Güney, Gören’le işbirliği sonucunda “Umut”un Faytoncu Cabbar’ıyla birlikte filmografisindeki en unutulmaz, en ayrıksı karakteri yaratmıştır Cevher’in kişiliğinde.

Çekimlere yeni başlanmışken, bir tartışma sırasında Yumurtalık Hâkimi Sefa Mutlu’yu öldüren Yılmaz Güney’in cezaevinde olduğu sırada asistanı Şerif Gören tarafından çekilen - tamamlanan, Gören’in yönetmen koltuğuna oturduğu ilk film olan “Endişe”, Çukurova, kan davası, emek, sömürü, direniş ve tükeniş üzerine benzersiz bir öykü sunar. İlk iki gün yapılan çekimler sayesinde, Yılmaz Güney’i kamyon sırtında Çukurova’ya getirilen ırgatlardan biri olarak görürüz. Kameraya hafifçe gülümsemekte, hatta göz kırpmaktadır.

Yerleri doldurulamayan iki büyük devrimci sanatçımızı, birer yıl arayla 9 Eylül günü aramızdan ayrılan Yılmaz Güney (1984) ve Erkan Yücel’i (1985) ölüm yıldönümlerinde saygıyla, sevgiyle anıyorum.