23 Nisan 2024 Salı
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

'Çatı'nın solunu çökerten gaflet!..

Mehmet Faraç

Mehmet Faraç

Eski Yazar

A+ A-

Mısır'ın ikinci cumhurbaşkanı olan devrimci sosyalist lider Cemal Abdül Nasır, krallığa son veren darbenin ardından göreve gelir gelmez, ülkesinde büyük gelişmelere olanak tanımış ve etkin dış politikayla Arap dünyasına da öncülük etmişti...

Mısır'ı gericiliğin batağına çekmek isteyen Müslüman Kardeşler'i sindiren de Nasır'ın politikalarıydı... Ortadoğu ülkelerindeki gerici rejimlere karşı "Arap Sosyalist Birliği"ni de kuran Nasır'ın 1970'te ani ölümünün ardından, Ortadoğu ve Afrika ülkelerinin geldiği durum ortada: savaş, katliam, kan ve korku!..

Örnek mi istersiniz?.. Baksanıza; BAAS rejiminin uzantıları Saddam Hüseyin ve Muammer Kaddafi'nin katledilmelerinin ardından Irak ve Libya fiilen parçalandı...

İki ülkede de kanlı kaos sürüyor; iç savaş, yağma, tecavüz, mezhep kavgası, suikastlar, infazlar, çatışmalar, bağnazlık ve etkisini artıran şeriat tehlikesi...

Suriye'de ise BAAS'lı Beşar Esad'ın, ABD taşeronu dinci teröristlerce kuşatmaya alınması da gösteriyor ki, emperyalizmle kol kola giren gericiliğin Ortadoğu'yu bağnazlığın bataklığına dönüştürme çabaları hiç bitmeyecek...

Bugün Taliban, El Kaide ve sokaklarda kafa kesen IŞİD terörünün dayattığı kanlı kargaşa bile, Arap ülkelerindeki sosyalist rejimlerin "bahar" teraneleriyle neden devrildiğini göstermeye yetiyor...

SOSYALİZME DÜŞMAN OLMAK!..

Neden mi anımsattık bunları?.. Çünkü bir sol ve bir de sağ partinin "çatı adayı" diye piyasaya sürdüğü Ekmeleddin İhsanoğlu, sol ve solculuk adına ne varsa hedef almaya devam ediyor...

Önceki gece de, CNN-Türk'te konuşurken hedefinde bu kez Mısır'ın efsanevi lideri Cemal Abdül Nasır vardı...

Muhalefetin "çatı adayı", uzun yıllar görev yaptığı Ortadoğu'daki kanlı soruna da kendince teşhis koymuştu: "Nasır sosyalizmi!.."

Demiş ki İhsanoğlu, "Bugün İslam âlemi bu haldeyse Nasır'ın eseridir. Bugün Kudüs kaybolduysa Nasır'ın eseridir!.."

Vah ki ne vah!.."İslam Konferansı Örgütü"nün (İKÖ) yıllarca liderliğini de yapan İhsanoğlu'nun, Arap dünyasını çağdaşlıkla tanıştıran sosyalizmi hedef alması cehaletten mi kaynaklanıyor, ideoloji kardeşliğinden mi?..

Çatı adayı bu kafayla mı Ata'nın koltuğuna oturmak istiyor?..

Yani iktidara gelir gelmez Mısır'a şeriatı dayatmak isteyen Müslüman Kardeşler zihniyetini savunarak ve sosyalizmi aşağılayarak mı laik cumhuriyetin başına geçmek istiyor İhsanoğlu?..

Diyeceksiniz ki; "2007'de, Cemaat'in Türkçe Olimpiyatları'nda ödül alırken Fethullah Gülen'i, "O büyük insanı saygıyla selamlıyorum" diyerek göklere çıkartan İhsanoğlu'ndan ne bekliyorsun ki?.."

Haklısınız ama İslam âleminde büyüyen kanlı kaostan Nasır'ı sorumlu tutacak kadar şaşıran İhsanoğlu'na daha önemli bir soru sormak da gerekiyor:

Bay İhsanoğlu; Ortadoğu ülkelerinin parçalanmasını, sokaklarda toplu katliamlar yapılmasını, kafa kesilmesini, insan kalbi yenilmesini de Nasır'ın ideolojisi mi emretmişti?..

DENİZE DÜŞENLER!..

Son dönemde üzerinde en çok düşündüğüm atasözü bu işte: "Denize düşen yılana sarılır!.."

Bu söz önceleri bana çaresizliği, mahkûmiyeti ve seçeneksizliği de anlatırdı... O yüzden pek durmazdım üzerinde...

Peki şimdi?.. Değişen dünyada, bilim ölüme çare ararken, ABD ve Rusya Mars'ta yaşam alanları bulmaya çalışırken, hatta zamanda yolculuğun antremanları yapılırken nedir bu seçenek aramak dururken, denizdeki tehlikeye teslim olma gafleti?..

Şimdilerde siyasete de endekslediler bu sözü... Üstelik öneriyle, tavsiyeyle değil, dayatmayla ve adeta baskıyla...

Baksanıza; beceriksiz siyaset anlayışı, içine düştüğü çaresizliğe ortak ararken, aynı hastalığı topluma da enjekte ediyor: "Denize düşünce yılana sarıl!.."

Bu "gaflet, dalalet ve hatta hıyanet"e verilecek tek bir yanıt var:

Düşme be kardeşim düşme!.. Çark etme, zikzak yapma, eğilme, bükülme, şaşırma, rotadan çıkma, dengesiz olma, dik dur düşmezsin denize!.. Kesinlikle düşmezsin!..

OKKIR'I UNUTMAYIN...

"Ergenekon" kumpasıyla 20 Haziran 2007'de tutuklanan Kuddisi Okkır, Tekirdağ F Tipi Cezaevi'nde kansere yakalanmıştı...

O dönemde yandaş medyanın utanmadan "Ergenekon'un kasası" diye hedef gösterdiği Okkır, tahliye edildikten 5 gün sonra yaşamını yitirmişti...

Yalan, kumpas ve kanunsuzluğun kurbanlarından biri olan Okkır için, ölümünün 6. yıldönümünde bir anma etkinliği düzenlenecek...

Etkinlik, yarın Beyoğlu İstiklal Caddesi'ndeki Bindallı Sanat Galerisi'nde saat 14.00'te başlayacak...

Eşinin ölümünün ardından kumpasla mücadelesini sürdüren Sabriye Okkır aradı ve "En azından başka Kuddusi Okkır cinayeti yaşamadık. Tahliye olanların sevinçlerini paylaşıyorum. Kuddusi'yi anmaya bütün yurtseverleri davet ediyorum" dedi...

AKP'Lİ TOPBAŞ KAÇTI MI?..

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı olacak sorumsuz zat, yurttaşların tam 11 gündür bu köşedeki isyanına yanıt vermiyorsa, insanın aklına yukarıdaki başlıktan başka bir şey gelmiyor...

Evet, AKP'li Kadir Topbaş yurtdışına mı kaçtı?..

Yok eğer kaçmadıysa, 11 gündür sorduğumuz soruya neden yanıt vermez acaba?..

Ey duyarsız, ilgisiz, beceriksiz Kadir Topbaş sustuğun için yeniden soruyoruz:

Şile'nin köylerinde Cemaat yurtlarına neden özel hizmet götürülüyor? Yurt binalarının önüne kadar getirilen asfaltlama ve onarım çalışmaları neden aynı güzergâhta devam ettirilmiyor? Bu kanunsuz yetkiyi kim verdi size? Siz yalnızca Cemaat'in belediye başkanı mısınız?.."

Topbaş sussun, kaçsın, başını kuma gömsün, adaletsizliği ve partizanlığı sindirsin ama Şile köylerindeki sorun giderilene kadar ensesinde olduğumuzu da bilsin...