Cemaatin silahlı kanadı var mı?..

AKP iktidarı işte yukarıdaki şoke edici soruya odaklanmış... Erdoğan’ın “örgüt” ve “paralel” tanımlamalarından sonra “inlerine gireceğiz” çıkışı da “cemaatin vurucu gücü”yle ilgili kuşkulara yol açmıştı...

Erdoğan’ın geçen aylarda yaptığı, “Haşhaşiler’le ilgili önemli gelişmeler olacak” şeklindeki açıklamadan sonra “paralel yapı” operasyonu Emniyet’ten medyaya yöneldi...

Gözaltılar sürerken, bir zamanlar cemaatle ilgili “örgüt” soruşturması yürüten ve bu yüzden de hapse atılan eski polis şefi Adil Serdar Saçan, Ulusal Kanal’da çok önemli açıklamalar yaptı. Yandaş ve işbirlikçi medyanın görmekten kaçındığı bu açıklamaların özeti şuydu;

“F tipi örgütün ‘Şahinler’ adlı bir silahlı kanadı var. Danıştay, Hablemitoğlu, Hrant Dink, Rahip Santoro cinayetlerini F tipi örgüt planladı...”

Cemaati çok yakından tanıyan ve şifrelerini de çözen önemli bir Emniyetçinin bu çok iddialı ve vahim sözleri, Aydınlık’ın dünkü sayısında “kanlı örgüt” manşetini de ortaya çıkarmıştı...

O halde ortada iki önemli soru var; Üzeyir Garih, Santoro, Dink, Danıştay, Hablemitoğlu cinayetleri, Zirve katliamı ve Ergenekon zanlılarının ölümü nasıl olur da yıllardır çözülemedi?..

Bu düşüncedeki herkes eminim, “suçlular emniyet ve yargıda örgütlenmişse, faili meçhuller çözülebilir mi” gibi çok yaşamsal bir soruyu da akıllarında tutmuşlardır...

Hiç kuşkunuz olmasın; devlet bu süreçte sinsi örgütlenmelerin üzerine giderse, Türkiye, “faili meçhuller” açısından da şoke edici sonuçlarla karşılaşabilir...

AKP, YOLSUZLUK VE RÜŞVET...

Bazı AKP’li bakanların yolsuzluk ve rüşvet bağlantılarıyla Erdoğan’la oğlu arasındaki parasal telefon kayıtlarının deşifre olduğu süreç, geçen yıl bugün başlamıştı...

Bir başbakanın, oğluyla telefonda “1 milyar dolar”lık muhabbet yapabilmesinin ancak aptalca ve pervasızca olacağından yola çıkarak “montaj” ironisi bile yaptığımız olaylar Türk siyasetinde hiç görülmemiş rezillikleri de gün yüzüne çıkardı...

Peki, bu ülkede temiz siyaseti savunacak bir iktidar kısa zamanda göreve gelebilir mi?.. Cemaat ilişkileriyle gericilik-bölücülük kulvarında AKP’den hiç de geri kalmayan Meclis’teki muhalefetten ne yazık ki çoğunluğun umudu kalmadı!..

Sizler de haklı olarak; “rüşvet ve yolsuzluk tartışılırken, bu milletin yarısı yine AKP’ye oy verdi” diyerek umutsuz olduğunuzu belirtebilirsiniz...

Ancak sağcılık-solculuk tartışmalarının artık “millici-gerici” çizgisine geldiği bu süreçte, madem TBMM’den umut kalmadı o halde halkla buluşmak için çırpınan Meclis dışındaki partiler neden göz ardı ediliyor acaba?..

Sizce, takım tutar gibi parti tutarak bir taraftan hırsızları eleştirirken, diğer yandan onlarla mücadele edemeyenlerin peşinden gitmek de gaflet değil mi?.. Uyanın artık!..

ATAŞEHİR’İN BATTAL’I SUSUYOR!..

Bu köşede, AKP’li Melih Gökçek ve CHP’li Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi ile ilgili çok vahim iddialar dile getirildi. Gökçek telefonla aradı ve hakkındaki iddialara yanıt verdi.

Oysa seçildiği günden bu yana şaibelerin eksilmediği Ataşehir Belediyesi’ni aile çiftliğine çeviren İlgezdi, Gökçek kadar cesareti olmadığı için bir korkak gibi susmayı tercih ediyor...

Bu köşenin yazarı, İlgezdi gibi şaibelileri hiçbir zaman ciddiye almadı... İlgezdi de, ancak ihale verdiği gazetecilerle muhatap olabilir... O yüzden aşağıdaki soruların yanıtını Ataşehir halkı İlgezdi’den ısrarla bekliyor;

- Ataşehir’de binlerce gariban iş ararken, senin ve akrabalarının kaç yakını belediyede çalışıyor?.. Buradan bazılarına araç ve şoför tahsis ettin mi?..

- Bölgende binlerce nitelikli CHP emekçisi dururken, Sıvas’ta Alevileri katledenlerin avukatlarıyla kanka olan bir AKP’liyi neden belediye meclis üyesi yaptın?..

- Belediyeyle ilgili iddiaları dile getiren bir gazeteci, bir sivil toplum yöneticisi ve bir avukatın saldırıya uğramasının sen ve korumalarınla ilişkisi var mı?.

- Belediye binasındaki sözde ‘radyo’ hangi kaynakla kuruldu, orayı hangi akrabaların yönetiyor?..

Ve şimdilik bir soru daha; belediyenin gizli başkanı gibi davranan eşin Gamze İlgezdi’nin ilgilendiği vakfın arkasında kim var?.. Belediyenin bu vakıfla ilgisi nedir?.. Buranın finansmanı nereden sağlanıyor?..

KÜRDİSTANCI İLGEZDİ!..

Ataşehir bürokratlarından gelen bilgilere bakılırsa, belediyede kurulan radyo, vakıf ve İlgezdi’den tanıtım işi alan PR şirketi aslında Gamze İlgezdi’nin milletvekili sevdasına hizmet ediyor...

Şimdi bu iddiayı güçlendiren bir toplantıdaki konuşmalara dikkat çekelim ki, CHP Genel Merkezi, İlgezdi’nin hangi kafalara hizmet ettiğini görüversin.

İlgezdi’nin eşi Gamze’nin başında olduğu “Sosyal Dönüşüm Vakfı Girişimi” adlı ne idüğü belirsiz organizasyon önceki gün Ataşehir Belediyesi’nde “Kobani” meselesinin tartışıldığı bir panel düzenledi.

Gamze İlgezdi burada Kuzey Irak’tan “Irak Kürdistanı” diye söz etti, IŞİD’e karşı savaşan PKK-PYD gruplarını destekleyen tuhaf ifadeler kullandı.

İlgezdi; Mısır’da şeriat uygulayarak kadınlara işkence yapan “Müslüman Kardeşler” örgütünün görevden uzaklaştırılmasını da utanmadan “darbe” olarak yorumladı!..

Panelde şaşırtıcı bir işbirliği de gün yüzüne çıktı... İlgezdi’den tanıtım ihalesi alan şirketin yöneticilerinden Celal Başlangıç da konuşmasında, PKK-PYD militanlarından “gerilla” diye söz ederek Ataşehir Belediyesi’ndeki ihale- ideoloji kardeşliğinin hangi boyutlara geldiğini gösterdi...

Paneli izleyen etkili bir CHP yöneticisinin şu sözleri İlgezdi ile ilgili şaibelerin yalnızca ihaleden ibaret olmadığını da kanıtladı:

“Battal, AKP militanını meclis üyesi yaparsa, karısı tabii ki Mısır’daki şeriatçıya yapılanı darbe sayar!.. Battal belediyeyi çiftliğe çevirirse, karısı tabii ki Kuzey Irak’ı Kürdistan yapar!..”