26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Cemaatler ve çağdaş toplum

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-

Bir okuyucumuz soruyor: Cemaatler arasında ayrım yapmak doğru mu, F Cemaatleri ile diğerleri arasında ne fark var?
CEMAATLER VE KEMALİST DEVRİMCemaatler, mezhep ve tarikat eksenli dinsel topluluklardır. 1925 yılı sonlarında çıkarılan Bakanlar Kurulu Kararnamesi ve Kanunla bilindiği gibi Tekke ve Zaviyeler ortadan kaldırılmış ve malları da kamuya geçirilmişti. Tekke ve Zaviyelere ait olan mallar, Cumhuriyet eğitiminin emrine verildi. Böylece cemaatler, ekonomik temelleriyle tasfiye edilmiş oldu. Bu yasa, Devrim Kanunları arasındadır ve Anayasaya göre, Anayasaya aykırılıkları da iddia edilemez. Dolayısıyla Anayasa tarafından bir anlamda anayasa düzeyine çıkartılmış, özel koruma altındaki kanunlardandır.
CEMAATLER VE ÖZGÜRLÜKCemaatlerdeki ilişkiler, şeyh ile mürit, ağa ile maraba, bey ile yanaşma türünden bağımlılıklarla aynı tarihsel döneme aittir. Atatürk, cemaatlerin özgürlüklerle ilişkisini şöyle açıklıyordu: “Cemaatlerin başına geçebilen adamlar, cemaati Allah namına idare ederdi. Her türlü hak ve selahiyet onlarda idi. Ferdin hakkı, hürriyeti söz konusu değildi.” (Medeni Bilgiler, Bkz. Atatürk’ün Bütün Eserleri, c.23, s.44.)Cemaatler, Ortaçağa özgü bağımlılıkları kurumlaştırdığı için demokratik devrimler tarafından tasfiye edildi. Özgür insan, bir bakıma cemaatlerden özgürleşmiş insandır. Devrimci döneminde cemaatleri ortadan kaldıran kapitalizm, emperyalizm döneminde millî ve demokratik hareketlere karşı cemaatlere yaslanmak durumunda kaldı. Özellikle Yeni Ortaçağ diye de anılan bugünkü Küreselleşme döneminde Sivil Toplumculuk, Fransız Devriminin özgürlüklerinden vazgeçti ve bir tür karşı-özgürlükleri insanlığa dayatıyor. Amerikancı 12 Mart Darbesinden sonra Türkiye’de hakim güçlerin desteklediği Sivil Toplumculuk, açıkça “cemaatlere özgürlüğü” savundu. Sistem cemaatleri destekledi. Böylece cemaatler var olan toplumun bir parçası haline geldi.Çağdaş, özgürlükçü toplumda örgütlenme biçimleri derneklerdir, sendikalardır, meslek örgütleridir. Bu örgütler, bireyi bağımlı kılmak için değil, özgürleştirmek içindir.
CEMAATLER VE EMPERYALİZMDemokratik devrimlerle kurulan çağdaş toplumda, kuşkusuz cemaatlere yer yoktur. Ancak bugün siyasal mücadelede öncelikli görev, emperyalizme bağımlılıktan kurtulmaktır. Bu açıdan emperyalizme bağımlı cemaatler ile yerli olanlar arasında bir ayrım kendiliğinden vardır. Bu ayrım, Millî Demokratik Devrimin siyasetleri ve öncelikleri açısından değer taşıyor.