19 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Cennet-cehennem arasında ince çizgi

Mehmet Yuva

Mehmet Yuva

Gazete Yazarı

A+ A-

Ahmet, geçen yılın Eylül ayında, Lübnan’ın başkenti Beyrut’a yeni evli kız kardeşini ziyarete gider. Akdeniz manzaralı apartman dairesinin ikinci katında yaşayan kardeş-damat abi-kayınçoyu çok iyi ağırlar. Dairenin refah balkonunda latif esen meltem havası eşliğinde sohbet edilir.

Gecenin artık geç bir vaktidir. Çift uyumak için izin ister. Ahmet balkonda yatmak istediğini söyler. Israr edince arzusuna saygı duyulur. Sünger bir yatak, bir yastık ve ince bir yorgan ister. Yolculuk ve günün yorgunluğu had safhadadır. Derin bir uykuya dalar. Acayip bir rüya görür.

HANGİ OTOBÜSE BİNDİN?

Eni boyu olmayan bir mekânda mahşeri bir kalabalık. Orada bulunan herkes çıplak. Herkesin görebileceği bir yerde iki sıra arka arkaya dizilmiş yeşil renkte otobüsler. Birinci sıradaki araçların üzerinde 3-5, ikinci sıradaki otobüslerin üzerinde 5-3 yazıyor. Semadan gelen bir ses, “İsmi okunan ve cennete gidecek olanlar 3-5 nolu otobüslere, cehenneme gidecek olanlar 5-3 nolu araçlara binecek” emrini verir.

Herkesin yüreği ağzındadır. En nihayet Ahmet’in ismi duyulur. Cennete düşmüştür ve 3-5 nolu otobüse binmesi istenir. Lotoyu kazanmış gibi havaya sıçrar, sevinçten dans eder. Şükür ve hamd eşliğinde araca biner. Otobüs hareket eder.

Aracın camından dışarıyı bakar. Yol üstünde levha görür. Cennete 20 km. Bir müddet sonra ikinci levha cennete 15 km. Cennete 5 km. Ahmet müthiş heyecanlıdır. Cenneti görmek için sabırsızdır. Cennete 1 km. Levhayı çoktan geçtikleri halde cennet görünmez. Ahmet aracın kaptanına hitaben, “Şoför gardaşım cennet nerede kaldı. Çoktan varmış olmalıydık!”

AHMET’İN ÇIĞLIĞI

Direksiyondaki başını Ahmet’e çevirir. Ahmet bir çığlık atar. Gördüğü Şeytandır. Ahmet korkusundan altına eder. Şeytan, “Ne Cenneti kardeşim bu otobüs cehenneme gider” der. Ahmet bir yanlışlık olduğunu, isminin cennete giden 3-5 nolu otobüs için telaffuz edildiğini anlatmaya çalışır.

Şeytan, “İçinde olduğun araç 3-5 değil 5-3 nolu ve artık inemezsin. Aldığım emri yerine getirmeli ve sizi cehenneme götürmeliyim” diye cevap verir. Ahmet bağırır, çağırır, zıplar, kapıya, pencereye vurur. Araçtan çıkmak için çırpınır. Cehennem kapısına yaklaşılmıştır. Son havliyle kapıya yüklenir ve kendisini dışarıya atar.

BİR RÜYADAN KAZAYA UYANMAK

Apartman dairesinin kapısına vuranların, sokaktan bağıranların sesine uyanan, çift korku içinde pencereden dışarıya bakar. Ne olup bittiğini anlamaya çalışır. Ambulans ve polis araçlarının siren sesleri, koşuşturan bir kalabalık ve yerde yatan Ahmet’i görürler. Meğerki Ahmet, kâbus gibi rüyanın etkisiyle, 5-3 nolu otobüsten atlıyorum diye balkondan aşağı atlamış. O esnada balkonun altından geçen iki gencin üzerine düşmüş.

Ahmet ve diğerlerini hemen hastaneye kaldırmışlar. Polis Ahmet’in kız kardeşi ve eniştesini balkondan aşağı atmak eylemiyle kasten adam öldürmek şüphesiyle sorgulamış. Allah’tan Ahmet ve diğer iki genç ölmemiş. Polise verdiği ifadede 3-5 yerine yanlışlıkla 5-3’e binince başına gelen felaketi anlatmış. Gece yarıları karakolda tutulan çifte haberi veren polisler halen gülüyorlarmış.

Tecrübeli diplomat ve siyaset bilimci Onur Öymen, ‘Suriye’ye müdahale eden TSK’nın bir giriş planı gibi bir çıkış planı da olmak zorunda’ diyor. Çok haklı. Maazallah 3-5 nolu otobüse bindim sanır, kendisini 5-3 nolu araçta bulur.

Türkiye’yi Suriye felekatine ve terör savaşlarına sürükleyen fettucuklar yetmezmiş gibi şimdi de kripto fettucuk Abdulhamitcikler çıktı. Doğuda kurduğu Hamidiye Kürt Alayları ile Süryanileri, Ermenileri, Türk Alevileri katleden, göçe zorlayan, talan eden Sultan Abdulhamit için “Millet’in Meclisinde” anma töreni yapacak. Bu güruh Mehmet Akif Ersoy’u riyakarca istismar eder.

Mehmet Akif Ersoy Abdülhamit’i anlatıyor:

Ne yüce kavm (Millet) idik; yazık ki sen geldin sefil ettin
Bütün gelecek ümidini imkansız kıldın, yok ettin
Rezîl olduk... Sen ey kanlı kâbus, sen rezîl ettin!
Gayret ifâde eden bir pak alın her kimde gördünse,
“Bu bir cani” dedin sürdün, ya mahkum eyledin hapse.
Hafiyelerini vekil edip her vicdana, her hisse.
Düşürdün milletin en kahraman evladını ye’se
(üzüntüye, kedere)
Ne lanetlisin ki rahmetler okuttun ruh-i İblis’e!

Ruh-i İblise rahmet okutanları baş tacı edenler 5-3 nolu cehennem otobüslerinde özgürce seyahat etme hakkına sahip. Amma ve lakin Türkiye’yi cehennem otobüsüne bindirme özgürlüğünüz olmayacak.