24 Nisan 2024 Çarşamba
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Cezayir nereye?

Ali Rıza Taşdelen

Ali Rıza Taşdelen

Gazete Yazarı

A+ A-

Cezayir Ulusal Kurtuluş Cephesi (FLN) önderliğinde Fransa’ya karşı yürütülen Bağımsızlık Savaşı, 18 Mart 1962’de Fransa’nın Evian kentinde imzalanan anlaşma ile sona ermişti. 8 yıl süren savaştan sonra, 1 Temmuz 1962’de Cezayir bağımsızlığını ilan etti. 3 Temmuz’da Fransa’nın resmen Cezayir’in bağımsızlığını tanımasından sonra da 5 Temmuz’da Cezayir resmen bağımsız bir ülke oldu.
BAĞIMSIZLIK SONRASI BUTEFLİKA
Genç yaşlarda bağımsızlık savaşına katılan Abdülaziz Buteflika, Ahmed bin Bella başkanlığında kurulan bağımsız Cezayir’in ilk hükümetinde Gençlik ve Spor Bakanı olarak yer aldı. 1963’te bin Bella cumhurbaşkanı seçilecek, Buteflika ise 26 yaşında dünyanın en genç Dışişleri Bakanı olacaktır. 1965’te Savunma Bakanı Huari Bumedyen, bin Bella’yı iktidardan indirerek onun yerine geçti. Buteflika, Bumedyen döneminde de dışişleri bakanlığını sürdürdü. Bumedyen’in 1978’de ölümümden sonra yerine geçen Şadli bin Cedid Buteflika’yı görevden aldı. Buteflika, 1999’da cumhurbaşkanı seçilene kadar 20 yıl iktidarın uzağında kaldı.
Bugün olduğu gibi 1988’de gençler iktidara karşı ayaklandı. Tek fark o gün, gençler devleti simgeleyen kurum ve kuruluşlara saldırmış, yakmış yıkmış ve kanlı bir iç savaşın kapısını açmıştı. Bugün Buteflika’nın beşinci kez cumhurbaşkanlığına aday olmasına karşı ayaklanan gençler barışçıl gösteriler yapıyorlar. Polis ve asker temkinli davranıyor. Sendikalar göstericilerin taleplerini haklı buluyor. Yani Buteflika’nın çevresindeki çember daralıyor.
İÇ ŞAVAŞ SONRASI BUTEFLİKA
1988 ayaklanmasından sonra, 1989’da iktidar, krizden çıkış yolunu çok partili döneme geçmekte bulur. 100’e yakın parti kurulur. Radikal İslamcılar da yer altından çıkarak legal örgütlenmelerini yaparlar.
Toplum bölünmüştür; Batı yanlısı olanlar, ayrılıkçılar, laikler ve tabii radikal İslamcılar. 1991 seçimlerinde birinci turu, İslami Selamet Cephesi (FİS) önde bitirir. İkinci tur yapılmaz; Fransa’nın da desteğiyle ordu bir darbeyle FİS’in önünü keser. Ve ülke 10 yıl sürecek kanlı bir iç savaş dönemine girer. 150 bin kişi yaşamını yitirir.
1999 seçimlerinde FLN’in adayı olan Abdülaziz Buteflika yüzde 74 ile cumhurbaşkanı seçilir. Buteflika ülkeye barış ve huzur getirmeyi başarır. Af çıkarır, yaraları sarar. 2004, 2009 ve 2014 yıllarında da ezici bir çoğunlukla seçimleri kazanır. 2013’te geçirdiği felç ile tekerlekli sandalyeye mahkûm olur. Hem hasta hem de yaşlıdır. 18 Nisan 2019’da yapılacak seçimlere yeniden beşinci kez aday olması başta gençler olmak üzere halkı sokağa döker.
İŞSİZLİK, YOKSULLUK VE YOLSUZLUKLAR
Cezayir petrol ve doğalgaz sektörüne bağımlı bir ülkedir. İhracat gelirlerinin yüzde 97’si ve bütçe gelirlerinin yüzde 70’e yakını bu sektörden sağlanmaktadır. Petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar ülke ekonomisini doğrudan etkilemektedir. Fiyatların düşmesi ekonomiyi felç etmekte, işsizlik, yoksulluk ve toplumsal huzursuzluk artmaktadır. 1988 ayaklanmasının ardında bu nedenler vardır: petrol fiyatları 1986’da yüzde 50 düşmüştür. Bir taraftan da emperyalizmin küreselleşme saldırısı da başlamıştır. Serbest piyasa, özelleştirme ülkede kendine yer açmaya başlamıştır.
Diğer taraftan fiyatların 2000’lerin başında ve “Arap Baharı”nın başladığı 2011 ile 2014 arasında rekor seviyelere yükseldiğini görüyoruz. Ekonominin nefes aldığı ve rahatladığı dönemler. Ne yazık ki, ekonomideki bu iyileşme halka yansımamıştır. Devletin ve Partinin başında bulunan elit halktan kopmuş ve yolsuzluğa batmıştır. Rüşvet alıp başını gitmiştir. Dolayısıyla iyi günün kazancı yatırıma dönüşmemiş, altyapı iyileştirilmemiş ve üretim istenilen düzeye çıkarılamamıştır.
EMPERYALİZMİN HEDEFİNDEKİ ÜLKE
İçteki tüm bu olumsuzluklara rağmen Cezayir, Kuzey Afrika’da Başta ABD olmak üzere Batı emperyalizminin bütün yıkıcı manevralarına rağmen, direnmesini bilmiş ve ayakta kalmış. Özellikle “Arap Baharı” operasyonunda, komşuları Libya’ya yapılan saldırıda, Mali’nin işgalinde, Tunus sınırındaki Müslüman Kardeşlere bağlı grupların terörist saldırılarıyla savaşın içine çekilmek için gerek kışkırtılan cihatçı teröristlerin yıkıcı eylemlerini gerekse Batı yanlısı sivil toplum örgütlerinin hükümet karşıtı faaliyetlerini boşa çıkarmıştır.
Üç haftadır her Cuma sokağa çıkan yüz binlerin haklı talepleri var ve bu talepleri karşılayamayan FLN, tarihinin en çalkantılı dönemini yaşıyor. Parti önderliğinde önemli bölünmeler ve istifalar yaşanıyor. Buteflika yaşlı ve önemli sağlık sorunları var. Dolayısıyla yeniden adaylığı Cezayir ve partisi için büyük bir handikap. Emperyalistler yıllardır diş geçiremediği Cezayir’in bu yumuşak karnına yumruk atmanın planlarını yapıyor. ABD ve AB temsilcileri, Buteflika’nın beşinci kez aday olmasına karşı başlayan ve iktidarı yıkmaya dönüşen eylemleri desteklediklerini açıkladılar. Önümüzdeki haftalarda, Cezayir önemli olaylara gebe görünüyor.