CHP böyle bölünecek!

Kendilerine akademisyen diyen emperyal figüranların “Türk ordusu bebek katilidir” temalı malum bildirisine CHP’nin verdiği tepki şudur:-Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu: “Bildirinin arkasındayız.”Parti Sözcüsü Haluk Koç: “Parti olarak bu bildirinin arkasında değiliz.”Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu: “Bildiri olumludur.”Partinin üç tepe ismi böylesine temel bir konuda taban tabana zıt düşünüyor ise CHP bölünmeye yelken açmış demektir.Hayır bu ayrılık tek bir konuda ve münferit değil tersine CHP grubu ve örgütü pek çok konuda cepheleşmiş durumda.Bir tarafta Kılıçdaroğlu’nun şemsiyesi altına giren PKK, FETÖ, AB ve ABD’yi sevici yapay grup, öbür tarafta ise milli Kemalist gövde.Dramatik olan koca gövdenin bu kurultayda kendine bir lider adayı bulamaması ve TESEV kadrolarına mahkûm olmasıdır ki bu tabloda Baykal’ın payını küçümsememek gerekiyor zira önderlik etseydi bir lider adayı pekala çıkabilirdi.Bazılarının beklentisi sonraki kurultaydır ancak Kılıçdaroğlu 2018 kurultayını bir yıl erteleyecek ve 2019 seçimine kendi başkanlığı ile girmeye çalışacak... İşte bütün bu süreçlerde CHP’den Atatürkçü gövdeden büyük parçalar kopması kuvvetle muhtemeldir...Kılıçdaroğlu artık CHP’de makulü değil, marjinalliği temsil ediyor...
Cumhuriyet’ten cumhuriyete savaş!Atatürk’ün cumhuriyet rejimi kurumlaşsın diye Yunus Nadi’ye kurdurduğu Cumhuriyet gazetesi şimdi cumhuriyeti vuruyor. Dersimli Kemal’in Y-CHP’si gibi PKK-FETÖ-AB, ABD ve İsrail’in yörüngesine oturan bu gazetecik artık mütareke ve manda matbuatının günümüzdeki kopyasıdır.Demokrasi ambalajı ile Fethullah’ı kutsayıp, bebek katili emperyal PKK çetesini özgürlük savaşçısı olarak selamlayan bugünün Cumhuriyet gazetesi Uğur Mumcu ve İlhan Selçuk gibi Kuvvacı fikri önderlerine de ihanet ediyor.CHP’li bazı belediyelerin bedava dağıtmalarına rağmen tirajı 20 küsur binlere düşen bu mevkute artık İngilizlerin Kurtuluş Savaşımızda havadan attığı yıkıcı broşür misalidir.
Güneydoğu’ya isyan hukuku!Güneydoğu’da yaşananlar açık bir başkaldırıdır zira şehir savaşları başlatılıp bebeklere ve çocuklara bombalar atılıyor ise bunun başka tanımı olamaz.Öyle ise yapılması gereken isyan hukukukun devreye sokulmasıdır ki anayasamız buna sıkıyönetim ilanı diyor.AKP, başkanlık, ümmet, Türk ordusuna inisiyatif vermeme, Kandil’i operasyonlarla özerkliğe razı etme hesapları ile eğer bu tedbiri almaz ise bölünmeye ve yıkıma bizzat omuz vermiş olacaktır.Hiçbir konuda bir adım sonrasını göremeyen imamlar taifesi artık istihareye yatıp devlet yönetmek yerine oyunu kuralları ile oynamak zorundadır...
Güvenlik zirvesi tiyatrosu Değil büyük bir devlet, sıradan bir şirketin yöneticileri bile her yeni gelişme ile zirve başlığı adıyla toplanmaz.Eğer toplanıyorlarsa bunun adı vahamettir.Türkiye gibi dev bir ülke nerede ise gün aşırı neden güvenlik zirvesi yapar?Lafı dolandırmayacağım, bunun adı binlerce yıllık birikime ve dünyanın en güçlü 5. büyük ordusuna sahip koca bir ülkenin aşiret mantığı ile yönetilmesidir.Zaten o mantık yüzündendir 2002’de yerlerde sürünen PKK bugün Türk ordusuna meydan okuma cesaretini kendinde bulabiliyor!O mantık sebebiyledir bugün dört tarafımız düşman ve en kanlı örgütlerin boy hedefiyiz.