19 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

CHP’de liderlik sorunu

Kemal Ateş

Kemal Ateş

Gazete Yazarı

A+ A-

Kabak çekirdeğini sever misiniz? Ben severim. Çok yararlı olduğu söylenir... Biraz vakit alır, oyalar insanı. Zaten boş zamanlarınızda sıkılmamak için yersiniz... İyisini bulacaksınız kabak çekirdeğinin, acısızını. Hiç acı olmayacak. İyisi her yerde bulunmaz. Her yerden alınmaz... Yersiniz, yersiniz, yersiniz, on beş yirmi tanesi gayet iyidir, arada bir tane, tek bi tanecik bir acı gelir ağzınıza, bütün yedikleriniz zehir olur. O yağlı tadın yerini zehir alır. Keşke yemeseydim dersiniz. Hepsini tükürmek istersiniz.
Liderlik zordur. Önce iyi bir konuşmacı olacaksınız. Konuşursunuz, alkışlanır, konuşursunuz, alkışlanır; keyif alır insanlar; ama arada bir tane yanlış söz çıktı mı ağzınızdan, çekirdeğin acısı gibi, dinleyenler birden soğuyuverir. Güzel sözleriniz, güzel konuşmalarınız unutulur.
Muharrem İnce’de böyle bir durum yaşandı. “Apolet sökme” bir sürü tatlı çekirdeğin arasına acı bir çekirdek tanesi gibi girdi. Elbette iyi bir hatip olmak da deneyim ister, zaman ister. Bence o söz biraz deneyim eksikliğinin, biraz heyecanın eseriydi. Her zaman taşın büyüğüne sarılmak değildir iyi konuşmacı olmak.
Kılıçdaroğlu’na gelince... Onun da konuşurken yaptığı yanlışlar epeycedir. Onun yanlışlarında heyecan ya da deneyim eksikliğinden olanlar bir yana, çoğu kişiliğiyle, inançlarıyla, fikirleriyle ilgili. Yanlışlarını düzeltirken bile yanlışlar yaptı, özrü kabahatinden büyük oldu. Ekmelettin yanlışını Orhan Pamuk’la düzeltmeye çalıştı. Çok sınırlı, kıt edebiyat bilgisini gösterdi böylece. “Ben Dersimli Kemal’im!” sözüyle de, Türkiye’nin değil, geldiği bölgenin lideri olabileceğini anlattı aslında.
Toplum İnce’yi tanıdıktan sonra Kılıçdaroğlu’nun iyi bir hatip olmadığı anlaşıldı. Hele şu, “Yüreğin varsa, yüreğin varsa!” sözleri epey yavan geliyor bana.
Kılıçdaroğlu bence CHP’nin başına geçmemeliydi. Kılıçdaroğlu bu seçimde bir değil, iki yenilgi aldı. Kendisi pişkinliğe vursa da gerçek bu. Hem Tayyip Bey’e yenildi, hem İnce’ye... Vaktiyle Baykal istifa edince, telefonla birkaç milletvekili dostumu aramış, Kılıçdaroğlu’nun desteklenebileceğini söylemiştim. Ancak, diye de bir kaygımı paylaşmıştım. Daha başta şuydu kaygım: AKP siyaseti Alevi-Sünni eksenine oturtursa, CHP kesinlikle iktidar olamaz. Yıllar önce Kılıçdaroğlu’nu desteklerken dile getirdiğim kaygımı bu gün yaşayarak gördüm. Sayın kılıçdaroğlu CHP’nin başında kaldığı sürece bu parti üç gün bile iktidar olamaz... Olamaz... Olamaz... Daha önce de verdim bu örneği. Mustafa Denizli “randıman vermeyen futbolcudan” söz eder. Koşturur, çalışır çabalar, arada çalımlar da atar, fakat oyununda bir verim yoktur, çabaları gol getirmez. Kılıçdaroğlu böyle bir futbolcu... Kendisi, kendi takımı gol atamayınca, başka takımlara umut bağlıyor. Bu gün karşımızda umudunu HDP’ye bağlamış bir CHP var.
CHP’nin bu günkü durumu yıllar önce DTCF’de birlikte okuduğumuz Malatyalı bir arkadaşımı, Abuzer’i anımsatır bana. Abuzer derdi ki: “Bu milletin hoşlanmadığı, ezmek istediği üç şey var bende: Solcuyum, Alevi’yim, Kürt’üm...” Abuzer sonunda Türkiye’den ayrıldı, Almanya’ya gitti. Orada mutlu oldu mu, hayır olmadı.
CHP bizim Abuzer’in durumunda bu gün. İktidar umudunu bitirdi. Kılıçdaroğlu bu üçün birinden kurtulmak için partiyi sağa kaydırdı ise de, işe yaramadı, hatta ters tepti.
Geçmişte hiçbir iktidar CHP karşısında 8-9 yıldan fazla ayakta kalamadı, Kılıçdaroğlu dönemi dışında... CHP’liler bunu görmeli. Yurttaşlarla özellikle de seçimler yaklaşırken ülkenin durumunu konuşuyorum. “Haklısın, “ diyor karşımdaki. Hatta kendisi de verip veriştiriyor, ama sonunda, “Gene bunlara vereceksiniz âbi, kime vereceksin?” diyor. Hangi partiye değil, kime diyorlar. Lider bizim gibi geri kalmış ülkelerde çok önemli.
Ağzınızda hangi dişinizde sıkıntı varsa, diliniz sürekli oraya gider.
Şu sıralar herkesin dili Kılıçdaroğlu’na gidiyor. Elimizde değil, istemeden oluyor.
Çünkü sıkıntı orada, yara o tarafta.