28 Mart 2024 Perşembe
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

CHP ile HDP seçim ittifakını görüşüyor

Sabahattin Önkibar

Sabahattin Önkibar

Eski Yazar

CHP ile HDP’nin ortak seçime girme projesinin ilk işaretini Kahramanmaraş Milletvekili ve Yurt Gazetesi sahibi Durdu Özpolat vermişti.

Sonrasında iki parti heyeti Washington’da aynı tezin savunucusu olarak bütünleştiler.

Derken CHP’nin içinden İşçi Partisi lideri Doğu Perinçek’e iki gün önce şöyle bir bilgi ulaşıyor ki Sayın Perinçek bunu önceki akşam Ulusal Kanal’da duyurdu:

-”CHP ile HDP arasında beraber seçime girme yani ittifak görüşmeleri başladı.”

Peki CHP bunu niye mi yapıyor?

Bazılarınız Kılıçdaroğlu’nun bilinç altındaki Dersim hesaplaşması diyebilir ama hadise onunla sınırlı değil.

Belli ki Kılıçdaroğlu AKP’nin iktidardaki yerini alma adına küresel iradeye selam ve mesaj çakıyor ve benimle yürüyün, istediklerinizi yapmaya hazırım diyor.

Dramatik olan bu durumu Deniz Baykal gibi CHP içindeki milli isimlerin koltuk uğruna sineye çekmeleri ve tepki koymamalarıdır... Baykal; “Kılıçdaroğlu ile olmayacağı görülsün, parti bana kalır” diye hesap yapacağına, “Ne Dersim’i ulan” çıkışını yapsaydı bugün “umut adam” konumunda olurdu...

İSLAMA EMPERYAL OPERASYONUN FİGÜRANLARI

Kilise güdümündeki emperyalizm tarihi seyir içinde islama karşı türlü operasyonlar yaptı.

Bunların bazıları Haçlı Seferleri şeklinde aleni, bazıları da islamı içinden iğdiş etmeye yönelik. Geçmişteki Vahhabilik olayı ile bugünkü İbrahimi Dinler safsatası islamı içerden yıkma amacına matuftur.

F tipi örgütün figüranlık ettiği Hazreti Muhammed’siz yeni islam projesinde, Müslümanlık, Hıristiyanlık ve Musevilik ile harmanlanarak yeni bir din üretilmeye çalışıldı.

Emperyal projenin yeni ürünleri ise mezhep savaşları ile IŞİD.

Gırtlak kesmek, cami ve türbe bombalamaları ile islamı kan ile örtüştürmek, yapılan rezil operasyonunun son sahneleridir.

Ve heyhat AKP’de bu operasyonda figürandır...

PKK HAKİMİYETİ VE HEDEFTEKİ JANDARMA!

Dün de yazdık, sadece kırsalda değil, şehirde ve bütün bölgede alan hakimiyeti PKK’da diyen kim?

İçişleri Bakanı Efkan Ala!..

Peki aynı Efkan Ala, Jandarmayı tasfiye eden projeyi niye savunuyor?

Cumhurbaşkanı Erdoğan öyle istediği için!

Erdoğan’ın derdi malum, jandarma kendi emri olmadan mesela savcı talep etti diye harekete geçsin istemiyor ve kontrol altına almak istiyor.

Her şey çok net, Erdoğan kendi varlığını ve siyasi iktidarını koruma adına Türkiye’nin bütün hayati kurumlarının kimyasını bozuyor.

Jandarma bu ülkenin teminat kurumlarından biri, ama Tayyip Erdoğan’ın önceliği sadece ve sadece kendisidir...

YALAN SÖYLEYEN KİM?

Birileri yalan söylüyor ama kim?

Tayyip Erdoğan güruhuna bakarsanız Joe Biden Cumhurbaşkanımızdan özür dilemiş ki edilen telefon zaten bu anlama geliyormuş!

Biden ise CNN International’da, “Hayır ben Erdoğan’dan özür dilemedim. Harward’ta yaptığım konuşmanın yanlış aksettirildiğini kendisine aktardım” demiş.

Bu durumda iki kesimden biri yalan söylüyor ki bunu kimin yaptığının hükmünü size bırakıyoruz.

Benim dikkatımı çeken ayrıntı, Joe Biden’ın bu konuyu haftalar sonra neden gündeme getirdiğidir.

Öyle ya konu kapanmış ve kabuk bağlanmışken durduk yerde bu ifade niçin?

Belli ki Beyaz Saray iddia edildiği gibi Tayyip Erdoğan’ın artık üstünü çizmiş ki Kılıçdaroğlu’nun Washington’a, “AKP yerine beni kullan, beni kullan” diye çırpınması bunun için olsa gerek!